Translate.vc / francés → turco / Rodney
Rodney traducir turco
1,754 traducción paralela
- Rodney, il est en train de mourir!
- Rodney, o ölüyor.
Rodney.
Rodney
Rodney.
Rodney....
Ecoutez Rodney, je ne vais pas essayer de vous convaincre que l'Ascension est le mieux pour vous, ou même à votre portée, je ne sais pas.
Bak, Rodney, yücelmenin senin için doğru olduğunu iknaya çalışmayacağım, ya da olası mı, bilmiyorum.
- Arrête un peu, Rodney. - Allume-le, c'est tout.
- Bir ara ver, Rodney!
Rodney, les Anciens qui ont finalement appris à faire l'Ascension, ont dédié leurs vies entières à préparer ce moment.
Rodney, sonunda yücelmeyi başaran Kadimler bütün yaşamlarını bu ana adadılar.
Et pour Rodney, je suis sûre que ça a l'air d'un monstre effrayant.
Ve Rodney için, eminim bu korkunç bir yaratık gibidir.
- Rodney, si tu n'essaies pas de faire ce... - Je sais!
- Rodney, eğer bunu denemezsen...
Rodney, je pense que c'est très noble de votre part de vouloir laisser une contribution scientifique, mais je crois toujours que vous pourriez réussir l'Ascension si vous vous en donniez la peine.
- Rodney, bence arkanda bir bilimsel katkı bırakmak istemen oldukça asilce ve iyi niyetlice ama hala aklını verirsen yücelmek fırsatın var.
Rodney, je ne sais pas ce que vous pensez véritablement de vous.
Rodney, kendine gerçekten ne kadar inandığını bilmiyorum.
Rodney, peu importe ce que tu vas dire.
Rodney, ne diyeceğin umurumda değil.
- Rodney, tu n'as pas à...
- Rodney, zorunda değilsin...
- Rodney.
- Rodney!
Merci Rodney.
Teşekkürler, Rodney.
Rodney...
- Rodney... yapma.
Rodney, il y a 500 pages.
- Rodney, bu 500 sayfadan fazla.
Rodney!
Rodney!
Rodney, je ne sais pas encore combien tu peux supporter.
Rodney, daha ne kadar alabilirsin bilmiyorum.
Rodney, pour ce qui est de cette histoire d'Ascension... je sais que tu n'as pas eu beaucoup de réussite, mais arrivé là... qu'as-tu à perdre?
Rodney, şu yücelme işini ne kadar başarabilirsin bilmiyorum ama kaybedecek neyin var ki?
Rodney, vous êtes quelqu'un de bien.
Rodney, sen iyi bir insansın.
Rodney?
Rodney?
- Rodney...
- Rodney...
De retour à Rodney King of Queens.
Rodney King of Queens'e dönüyoruz.
- Rodney, tu as sorti les poubelles?
- Rodney, çöpleri dışarı çıkardın mı?
Jenna en scène pour "Rodney la puanteur, célibataire endurci."
Jenna sete lütfen. Jenna, Rodney Stink : Tescilli Bekar için sete.
- Rodney? Oui.
- Rodney?
- Le jeu auquel Rodney et moi jouons.
- Ne oyunu? - Rodney ile oynadığımız oyunun.
Parce qu'au début, nous ne savions pas ce que c'était, puis Rodney l'a étudié plus attentivement.
- Çünkü ilk başta ne olduğunu bilmiyorduk sonra Rodney onu daha iyi inceledi.
La première chose que Rodney a faite c'est de renommer son pays et d'étaler son visage sur leur drapeau.
Rodney'nin ilk yaptığı şey, ülkeyi yeniden adlandırmak ve suratını bayraklarına koymaktı.
C'est le nom du pays de Rodney.
- Rodney'nin ülkesinin ismi.
- Rodney n'avait pas dit qu'il n'y en avait que deux?
Rodney'nin sadece iki tane olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
Je ne dis pas que celles de Rodney et du colonel Sheppard sont sur cette voie.
Bu Rodney ve Yarbay Sheppard'ın toplumlarının bu yolda olduğu demek değil.
Docteur Rodney McKay, je te présente Baden.
Doktor Rodney McKay, Baden'le tanışın.
Je veux dire, si vous pouviez voir les villages aujourd'hui - comparés à ce qu'ils étaient au début... - Rodney.
- Yani başladığımıza kıyasla köylerin halini görseydiniz...
Ça a été rapide, Rodney.
Bu çabuktu, Rodney.
Que diriez-vous d'un peu d'encouragement, vous savez, " Arrêtez-les Rodney.
Biraz cesaretlendirmeye ne dersin?
J'ai foi en vous "?
Hani, hadi Rodney, sana inanıyorum gibi?
Rodney, où es-tu bordel?
Rodney, neredesin?
Rodney, tu es là?
Rodney, orada mısın?
Tant que Rodney ne triche pas.
Rodney hile yapmadığı sürece.
"Rodney, ne m'oblige pas à venir te frapper avec un de mes boom-booms!"
Rodney, beni oraya getirip..... "kafanı bum-bumlarımla pataklatma!" yapabilirim.
" Rodney!
Rodney!
Recule, Rodney.
Çek arabanı Rodney
Rodney, j'ai prouvé il y a longtemps que je n'avais pas besoin d'une arme pour t'en faire baver.
Rodney, paketlemek için silaha ihtiyacım olmadığını uzun zaman önce kanıtladım.
Regarde, mec, Rodney Harris.
Bak adamım, Rodney Harris.
Rodney Harris, le membre du gang.
Çeteci Rodney Harris mi?
J'ai presque oublié Il y a un chef de bande locale ici, son nom est Rodney Harris. Il traîne dans ces rues depuis un moment maintenant.
Hotch, neredeyse unutuyordum yerel bir çeteci var, adı Rodney Harris.
Rodney, ce mec dont j'essais de te parler, c'était lui.
Başka çocuklarla kavga ettik.
- Rodney!
- Rodney...
Rodney McKay.
Doktor Rodney McKay.
On s'est bousculé un petit peu, on s'est frappé l'un l'autre.
Rodney ; sana anlatmaya çalıştığım şu eleman,..