Translate.vc / francés → turco / Roller
Roller traducir turco
630 traducción paralela
En raison d'une soudaine maladie, mesdames Moore et Baring seront remplacées.
ANİ GELİŞEN RAHATSIZLIK NEDENİYLE MARY BARING'LE ELLEN MOORE TARAFINDAN CANLANDIRILAN ROLLER DEĞİŞTİRİLECEKTİR.
Dis, Otoku... Le nouveau spectacle fait partie... du répertoire de notre famille.
Gonta ve Koremori mükemmel roller olabilir.
Carnegie Hall. Chef d'orchestre, Bob Roller.
Carnegie'deki Bob Roller'ın şefliğini yaptığı konser.
Certains rôles me fichent la trouille, sur scène et en dehors. Où est passée ton ambition?
Bazı roller sahnede veya sahne dışında beni huzursuz ediyor.
Je savais m'arrêter autrefois, mais entre-temps, tu es passée par là.
Yapıyordum, ama turnelerde ufak roller veriliyordu. Bunu bana yapan sendin.
J'engage des numéros de music-hall, de cirque, de night-club depuis 30 ans.
30 yıldır vodviller, sirkler ve gece klüpleri için roller ayarlıyorum.
D'une alcoolique abonnée aux petits rôles, il a fait une vedette accomplie.
- Sen sarhoştun ve kısa roller oynayan bir berduştun, ve o seni bir star yaptı
Etre acteur, c'est parler, dire des phrases immortelles!
Rol yapmak demek, büyük roller, harika dizeler, muhteşem sözcükler demektir.
Il y a un beau rôle pour toi et deux petits pour Lily et moi.
Hemen anlarsın. Harika bir rol var sana, bize de ufak tefek roller işte.
Pourquoi écrit-on sur les gens, les met-on en scène? Car on possède un sixième sens, ou du moins on le croit.
İnsanın başkaları için roller yazmasını, onları yönetmesini sağlayan şey, genellikle kendisinin altıncı bir hisse sahip olduğunu, sanmasıdır.
Aller tout de suite au parc, monter sur le Scenic Railway
- Ne? Roller Coaster'a binmek istiyorum.
Je l'aime encore moins maintenant qu'il m'offre des rôles minables!
Şimdi bana küçük roller teklif ederken de daha çok hazzediyor değilim ondan.
Vous êtes encore un peu jeune pour certains rôles, mais...
Tabii o roller için biraz gençsin, ama belki...
J'ai gagné le deuxième prix : un roller.
Evet. Kanaryamla ikincilik ödülü kazandım.
Un roller de la souche St Andreasburg.
St Andreasburg ırkından bir gece kanaryası.
Ils veulent tous de nouveaux numéros.
Ve yeni roller için eskiler çok kötüler.
Si les rôles étaient redistribués.
Ya roller tekrar belirlenmişse?
Je joue de nombreux rôles.
Birçok roller oynuyorum.
Je suis une actrice typique : Des petits rôles et trop d'ambition.
Tipik bir aktris : çok sayıda küçük roller ve aşırı hırs.
Je pourrais commencer par des considération sur ce cas... par ce mystérieux et si souvent mauvais hasard qui gouverne notre vie.
Neydi acaba? Rastlantı, kader. Tesadüfler hayatımızda önemli roller oynar.
Comme les brosses à dents électriques, l'Alka-Seltzer.
Tıpkı elektrikli diş fırçası, roller derby, alka-seltzer gibi.
On va rock and roller à mort, bébé.
Ölümüne rock yapacağız bebeğim!
Mon mari m'interdisait de jouer des rôles comiques.
Hayatım boyu komik roller oynamak istedim ama kocam karşı çıktı.
Les rôles sont renversés.
Ama simdi roller degisti.
J'ai vu le fou qu'on voyait toujours avec son chapeau tuyau de poêle et ses roller skates. Oui. Ecoute...
Hep gördüğümüz o dilenciyi gördüm yine o şapkalı olan dilenci.
Platonov est intelligent, il comprend que c'est un jeu de coquette, qu'il n'y a rien derrière, qu'il n'y aura rien.
Platonov zeki bir adam, onda hiçbir şey olmadığı anlayacaktır, sadece numaradan roller ve sahnelenmiş övgüler ve bundan başka hiçbir şey yok.
Des petits rôles, mais c'est un début, non?
Sadece başlangıç için, mütevazi roller, olmaz mı?
D'un seul coup Nous la roller-skaterons
Otostop çekelim Ya da taksiyle gidelim
Films publicitaires.
# Televizyonda yardımcı roller...
Il n'a que de petits rôles et gagne peu.
Miklas için üzülüyorum. Küçük roller alıyor ve çok az kazanıyor.
Si les rôles étaient inversés, nous aurions agi de même.
Roller değişmiş olsa, biz de aynı şeyi yapardık.
Les ados roulent des joints et les pépés font du roller.
- Haklısın. Çocuklar uyuşturucu kullanıyor. Yetişkinler paten kayıyor.
Il ne m'écrit que des rôles sur mesure.
Açıkçası sadece benim için iyi roller yazar.
Ouais, seulement la situation était inversée.
Evet, sadece roller degiºik.
Je pourrais te raconter des salades, on pourrait jouer la comédie... mais la vérité, c'est que je te trouve très attirante... et j'aimerais vraiment faire l'amour avec toi. " Simplement.
Beraber daha ne roller oynarız ama gerçek şu ki, ilgimi çekiyorsun ve seninle sevişmek istiyorum. " desin. Sana repliklerle konuşabilirim. Bu kadar basit.
Tu sais... je pourrais te raconter des salades... et on pourrait se jouer la comédie, mais la vérité... c'est que je te trouve très attirante.
Ben sana repliklerle konuşabilirim. Beraber roller oynayabiliriz ama gerçek şu ki ilgimi çekiyorsun.
Oui, ils ont les montagnes russes les plus effrayantes.
A, evet, dünyadaki en korkutucu roller coaster'lar var.
Quand j'allais sur une piste de roller,
Bu geri gider... paten pistine alıştığımda,
Maintenant, l'épreuve avec obstacles.
Roller Skates Obstacle yarışı başlıyor.
Roller?
Roller.
- Un problème avec Roller?
- Roller ile ilgili bir sorun mu var?
Je me disais... Tu fais du roller, je fais du roller. On pourrait se retrouver...
Düşünüyordum da... sen paten kayıyorsun, ben paten kayıyorum...
J'ai le Roller a 20 m de moi. Je fais quoi?
Sarışın adamı bulamadım, ama Paten 15 m. önümde.
La, je file le Roller.
Ben Paten'in peşindeyim.
M. D'Arcy, qu'avez-vous pensé des autres rôles?
Bay D'Arcy. Diğer roller için ne düşünüyorsunuz?
Bonne chance avec le roller.
Kanarya ile iyi şanslar.
Tourne 8 films entre 46 et 49.
1946'da Universal Stüdyolarıyla sözleşme imzalamış. 46 ve 49 arasında sekiz filmde oynamış ama hepsi küçük roller.
Je suis un roller!
Yuvarlarım!
Roller, j'ai changé d'avis.
Roller, fikrimi değiştirdim.
Encore le Roller?
Yine mi Paten?
Le Roller?
- Paten mi?