Translate.vc / francés → turco / Rollo
Rollo traducir turco
229 traducción paralela
L'héritier de la fortune des Treadway - la preuve vivante que chaque lignée a sa brebis galeuse.
Rollo Treadway Treadway servetinin varisi. Her aile soy ağacında bir ahmak olması gerektiğinin canlı kanıtı.... Buster Keaton
C'était les Rollo qui triomphaient.
Sadece Rollo Kardeşler yine seyircileri kırdı geçirdi.
C'est toi qui dis ça!
Diyene bak hele! Seni küçük Rollo!
- Rollo, l'assassin.
- Rollo, katil.
Rollo.
Rollo.
- Monsieur Rollo?
- Mösyö Rollo?
Rollo est américain.
Bu Rollo bir Amerikalı.
Rollo?
Rollo mu?
Le train de Rollo entrera en gare dans 20 minutes.
Rollo'nun treni 20 dakika sonra Fontainebleau'dan gelecek.
Le corps de Rollo sera chez vous dans la demi-heure.
Rollo'nun cesedini 30 dakika içinde kliniğinize göndereceğim.
Rollo est mort guillotiné.
Rollo giyotinle idam edildi.
- Ce sont les mains de Rollo.
- Rollo'nun elleri yaptı.
Je viens de voir Rollo.
Biraz önce Rollo'yu gördüm.
Te souviens-tu de Rollo?
Rollo'yu hatırlıyor musun?
C'est Rollo qui m'a dit que je l'avais tué.
Benim yaptığımı Rollo söyledi.
Alors, tu ne crois pas que ces mains soient celles de Rollo?
Yani bunların Rollo'nun elleri olduğuna inanmıyorsun.
Comment est-ce possible, Varsac? Rollo est mort.
Rollo ölmüşken bu nasıl olabilir Varsac?
Ce sont les doigts, les mains de Rollo.
Bunlar Rollo'nun parmakları, Rollo'nun elleri.
C'est Rollo qui m'a dit que je l'avais tué.
Babamı öldürdüğümü söyleyen Rollo'ydu.
Mon ami, Rollo a été guillotiné il y a déjà plusieurs mois de cela.
Dostum, Rollo'nun kellesi aylar önce kesildi.
Les empreintes sur le couteau. Ce sont celles de Rollo, et les empreintes de cet homme, ce sont les mêmes.
Bıçağın üstündeki parmak izleri Rollo'nun parmak izleri ve bu adamın parmak izleri hepsi aynılar.
Le corps de Rollo a été envoyé à Gogol, et j'essaie de savoir ce qu'il en a fait.
Rollo'nun cesedini Dr. Gogol'a gönderdin ben de aylardır onunla ne yaptığını bulmaya çalışıyordum.
- Vous dites avoir vu Rollo ce soir?
- Bu gece Rollo'yu gördüğünü mü söylüyorsun?
Rollo a récupéré sa tête.
Rollo kafasını geri almış.
Orlac, les mains de Rollo.
Orlac Rollo'nun ellerini almış.
Il a fait de drôles de trucs avec le cadavre.
Rollo'nun cesediyle acayip şeyler yapıyor.
Une pause de dix minutes toutes les deux heures. Rollo!
İki saatte bir 10 dakika ara vereceksiniz.
Si c'est deux genoux- - Rollo. C'est ça, dehors.
İki dizi birden yere değerse iş bitmiştir.
Rollo m'a dit qu'elle essayait de nous avoir un sponsor.
Rollo'nun dediğine göre bize sponsor bulmaya çalışıyormuş.
Rollo a dit que tu avais la bouteille.
- Rollo şişenin sende olduğunu söyledi. - İşte burada.
C'est Rollo.
Ben Rollo.
Je reste, je dois retrouver Rollo chez Tudor.
Tudor'un dairesinde Rollo ile buluşmam gerekiyor.
Rollo et la police vont arriver.
Polis ve Rollo yakında burada olurlar.
C'est Rollo, pour la consultation dont on a parlé.
Roger, ben Rollo. Konuştuğumuz konsültasyon bilgileri yanımda.
Ce que tu veux, Rollo.
Yapacağın şey, Rollo.
Moi, c'est Rollo.
Benim adım Rollo.
Il parait que t'as laissé entrer des Jaunes.
Hey, Rollo geçen hafta burada çekik gözlü olduğunu söyledi.
Tu as d'autres informations, Rollo?
Başka bilgi var mı, Rollo?
Pour ceux qui me découvrent, je me nomme Rollo Lee. Et depuis hier, j'ai repris la direction de ce zoo. J'en rendrai compte à nos nouveaux patrons, Octopus Inc. d'Atlanta.
Öncelikle, henüz tanışmadıklarımız için, benim adım Rollo Lee... ve dün sabahtan itibaren bu hayvanat bahçesinin yönetimini devraldım... ve yeni patronunuz olan, Atlanta'daki Octopus şirketine rapor vereceğim.
Rollo? Ici Nev. Rod veut vous parler.
Rollo, ben, Nev Rod sana bir şeyler söyleyecek.
Rollo?
Rollo, Ben Rod.
Merci de me donner l'occasion de vous l'expliquer brièvement.
Kafamdan geçenleri açıklama fırsatını vermeniz olağanüstü bir şey. - Alo, Rollo?
Il s'appelle Rollo?
Lemurun adı "Rollo" mu?
Rollo, nous avons étudié votre situation, et décidé... de réviser vos attributions.
Bak, Rollo, durumu yeniden değerlendirdik ve pozisyonuna yeniden karar verdik.
En avant, Rollo, avant qu'un fou n'attaque ce chariot.
Haydi, Rollo, bu senin kafesi de tekmelemeden evimize dönelim.
"En avant, Rollo"?
"Haydi, Rollo" mu?
Vous aimez mettre des choses en cage. Vous étiez flic!
Hadi oradan Rollo, sen eski bir polis olarak, bir şeyleri kafese koymayı seviyorsun.
Adieu, Rollo.
Bay, Rollo.
Bonsoir, Rollo.
Rollo, selam. Ben Willa Weston.
- Rollo Lee?
- Rollo Lee sen misin?
Je ne vous aime pas.
Bak, Rollo, senden hoşlanmıyorum.