Translate.vc / francés → turco / Rover
Rover traducir turco
512 traducción paralela
Joe, si ce monsieur a des papillons dans l'estomac... je suggère un doigt de Rover.
İçi içine sığmayan birine, bir yudum Rover öneririm.
Vous êtes Robert Macaire. - Non. - Non?
Hadi, Rover, gidelim.
- Pourquoi pas Rover?
- Neden Rover [GEZGİN] koymuyorsun?
- Rover, c'est un nom de chien.
- Anne! Rover bir köpek ismi.
T'as déjà interrompu une partie de Red Rover?
Hiç Red Rover oynamayı denedin mi?
- Rover?
- Korsan.
Rôdeur. Ici John Paul.
Rover, burası John Paul.
M'entendez-vous?
Duyabiliyor musun? Cevap ver, Rover.
A vous Rôdeur. Ici John Paul.
Rover, burası John Paul.
Ici Rôdeur.
Burası Rover.
Rôdeur, ici John Paul.
Rover, burası John Paul.
John Paul. Ici, Rôdeur.
John Paul, Rover.
Rôdeur. Ici, John Paul. Je vous ai perdu.
Rover, ikinci frekansa geç, seni almaya çalışacağım.
Rôdeur à John Paul.
Rover'dan John Paul'e.
Rôdeur. Ici, John Paul.
Rover, burası John Paul.
John Paul. Ici Rôdeur.
John Paul, burası Rover.
AIlô, Rôdeur. Ici John Paul.
Rover, burası John Paul.
Rôdeur.
Rover!
Rôdeur. Parlez, Rôdeur.
Cevap ver, Rover.
Elle fait réviser la Land Rover.
Land Rover'ı kontrol ediyor.
Rover. Prince.
Rover...
Mais, Mark, pas de nom tel que Sport, Butch ou Rover.
Ama, Mark, Sport, Butch yada Rover gibi bişey olmasın.
Il utilise toujours sa Desert Rover.
Çöl Rover'ı. Daima onu kullanıyor.
On conduit la Land Rover jusque sur la place.
Land Rover'ı meydana sürüyoruz.
- La Land Rover est dans la piazza.
- Land Rover piazza'da.
C'est un peu prétentieux peut-être, mais plutôt que tache, ou vagabond, nous l'appelons fa.
Belki biraz şaşaalı bir isim ancak Rover koymaktan daha iyidir diye düşündük.
J'ai peur que tu ne reviennes pas et que je doive me trouver un rover pour m'accompagner.
Ben de başka bir gezgin bulmak zorunda kalırım.
Vous allez à bord d'une Land Rover là où iI y a les animaux pour lesquels vous devez payer Ie prix fort.
Seni bir Land Rover'a bindiriyorlar, bir hayvan seçiyorsun ve ateş ediyorsun. Ve bunun için bir sürü para ödüyorsun.
Hier soir, pour trois étudiants qui ont disparu en jeep et aujourd'hui, pour ce Logan.
Dün gece range rover süren 3 öğrencinin kaybolması. Şimdide bu Logan pezevengi.
Viens par ici, Rover.
Buraya gel, Rover. Gel oğlum.
Rover.
Rover.
On a groupes du soir, ateliers vélo, journées caritatives.
Motosiklet atölyeleri, akşam grupları, Red Rover günleri gibi şeylerimiz var.
Planquons la Rover et allons voir où il est.
Şimdi, Rover'ı saklayalım ve aşağıya inelim.
Pour lorsque tu es dans le Land Rover, celui-ci.
Arabada kaldığımız zamanlar içinse bu.
Rover, va-t'en!
Hadi!
Une Land Rover, à 4 roues motrices.
Gördüğün üzere, bu dört çekerli bir Land Rover.
"Combien coûte ce chien dans la vitrine"
"Ölü köpeğim Rover'ı arıyorum"
Rover Rouge, Rover Rouge, que Ray se bouge.
Ray, karşıya geçsin.
Bien. Maintenant... Rover Rouge, Rover Rouge, maintenant qu'Art se bouge.
Güzel, şimdi de Art geçsin.
- J'ai bousillé la Rover.
- Rover'la kaza yaptım.
J'ai une Range Rover. Je préfère qu'elle soit visible.
Range Rover kullanıyordum... görünür bir yere koyunca güvende hissediyorum.
Je vous prie d'informer que ma femme Sunflower et moi-même et son nouveau chien Rover rentrons juste de la côte et nous avons vu une bande d'oiseaux marins.
Şunu bildirmek istiyorum, karım Ayçiçeği ve ben yeni köpeğimiz Rover'la birlikte deniz kıyısından bugün döndük. Orada bir kuş sürüsü gördük. Deniz kuşu.
- Tu as acheté une moto? Non, un Range Rover.
Şuraya koydum.
Assis, Médor!
Rover, otur! Hut, hut!
Enfermez la Rover, on a trouvé le nouveau meilleur ami de l'homme, le Tonique Revitalisant Simpson et Fils.
Sakin Rover yaşam tarzınızı bir kenara bırakın çünkü yeni arkadaşınız Simpson ve Oğlu'nun Kuvvet İksiri.
La Fassellvega de Camus, le break de Nathaniel West, la Rover 3500 de Grace Kelly.
Camus'un Vega'sı... Nathaniel West'in steyşın vagonu... Grace Kelly'nin Rover 3500'ü.
- Les Range Rovers, Landcruisers? - Allons-y.
Range Rover, Land Cruiser?
Il conduisait la Range Rover de Sandra.
Sandra'nın arabasını kullanıyordu.
Est-ce qu'il y a une couverture dans la Rover de ta mère?
Kelly, annenin arabasında battaniye var mı?
- De Rover?
- Rover mı?
Salut, Rover.
Hey Rover.