English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Rémo

Rémo traducir turco

117 traducción paralela
Adelmo, viens ici!
- Remo, buraya gel. - Ne oldu?
- Et Remo, où il est?
- Remo nerede?
Après Villa Rossa, nous sommes allés à Cannes, à Monte-Carlo, à San Remo, bref, dans tous les coins où il allait avec le baron.
Villa Rossa'dan ayrıldıktan sonra ne yapacağını bilmiyordu : Cannes'e gittik, oradan Montecarlo'ya, sonra San Remo'ya, kısacası baronla gitmeye alıştığı bütün yerleri.
Il a perdu tous ses gains au casino.
San Remo kumarhanelerinde iflas etti.
Remo, magnétophone!
Remo, teybi aç.
- Hier, à San Remo.
- Dün, San Remo'da. - San Remo'da mı?
- "San Remo"?
- Evet.
C'est rien. Voudriez-vous avoir l'extrême obligeance d'appeler San Remo et de demander quel bateau a gagné hier l'oscar de la voile?
Çok acele, San Remo Emniyeti'ni arayın ve dün, En İyi Yelkenli Oscarı'nı kazanan teknenin adını öğrenin.
C'est le Petit Baigneur qui a gagné.
San Remo'yu aradım. Kazanan, Küçük Yüzücü.
la villa est sur la route de San Remo, juste à la sortie de Menton.
Villa Menton'a çok yakın.
Remo, sers bien ce jeune homme.
Remo, genç beyfendiyi unutma sakın.
Remo Williams.
Remo Williams.
On est ceux qui te tiennent par les couilles, Remo.
Biz kimiz, biz seni her anlamıyla yakalayan insanlarız, Remo.
Remo.
Remo.
N'essaie pas de faire le malin.
Sakın aklına sevimli düşünceler gelmesin, Remo.
- Williams, Remo Williams.
- Williams, Remo Williams.
Allons, Remo, on ne dit que le strict minimum.
Haydi, Remo, biz sadece intiyacımız kadar olan hakkında bilgilendiriliriz.
- S'il est après Remo, il est après nous.
- Eğer Remo'nun peşindeyse bizim de peşimizdedir.
- J'ai un boulot à terminer. - Remo!
- Benim halletmem gereken bir iş var.
J'ai demandé à Remo l'argent qu'il te doit.
Arkadaşın Remo'dan sana olan borcunu istedim.
Dis voir, Remo! On va attendre pour rouvrir.
Remo, tekrar açmadan önce biraz bekleyelim!
Remo, va donc ouvrir la porte.
Aç Remo!
Et surtout des types comme Remo Gaggi, capo di tutti.
Ya da bilhassa en büyük patronlardan Remo Gaggi gibileri.
Surtout Remo, un flambeur dégénéré qui perdait tout.
Özellikle Remo... sürekli kaybeden berbat bir kumarbazdı.
Tout ce qu'il entendait dans la rue, il le disait à Remo.
As oradan buradan duyduğu her şeyi Remo'ya haber verirdi.
Il lui répétait tout, à cette enflure.
Remo'ya her birini söylerdi.
Tenir Remo bien rembourré, c'était la meilleure assurance-vie.
Remo'yu paradan yana hoş tutmak... dünyanın en geçerli sigorta poliçesiydi.
Leur planque, c'était un garage où Remo et ses potes comptaient leurs millions.
Bir kamyon garajında buluşuyorlardı. Remo ve adamları orada oturup milyonlarını sayardı.
Comme quand Tony Dogs, la soi-disant nouvelle terreur, avait fait un carton dans un bar de Remo.
Mesela kentin yeni kabadayı bozuntusu Tony Dogs... Remo'nun barlarından birini kurşunlamıştı.
L'enflure! Il descend deux hommes à Remo et une pauvre connasse de serveuse qui bossait pendant son congé!
Herifin teki Remo'nun iki adamını... ve o gece çalışan garson kızlardan birini öldürmüştü.
Pigé? - Je m'en occupe, Remo.
Ben hallederim Remo.
- Bon, j'irai le voir.
Söylerim Remo.
- Bien sûr, Remo.
Tabii Remo.
- Je te dis toujours la vérité.
Sana hep doğru söylerim Remo.
Remo... Y a un foutu merdier, là-bas. Ça, c'est sûr.
Remo, orada işler bok gibi.
- Merci, Remo.
Sağol Remo.
Remo, qu'en penses-tu?
Sen ne diyorsun?
Je m'appelle Steve Remo.
Adım Steve Remo.
J'irai à San Remo chercher un nouveau mouillage.
Gelecek hafta San Remo'ya gitmeliyim. Tekneyi koyacak yeni bir yer de bulmalıyım.
Ce serait chouette que tu viennes.
Benimle San Remo'ya gelsen çok iyi olurdu.
Je te l'avais dit : San Remo c'est dingue!
San Remo'nun çıIgın bir yer olduğunu söylemiştim.
Vous étiez à San Remo avec lui, non?
Siz ve Sinyor Ripley San Remo'ya gittiniz. Doğru mu? Evet, biz...
Oui, il y a des mois de cela.
San Remo'ya gitmiştik. Aylar önce.
Hier, à San Remo, on trouve une barque lestée de pierres.
Dün San Remo'da kayalarla dolu küçük bir tekne bulundu.
D'après les fiches d'hôtel nous constatons que Dickie Greenleaf était alors à San Remo.
Otel kayıtlarına baktık ve gördük ki... Dickie Greenleaf San Remo'da kalıyor.
Il y a bien 50 hôtels et 100 personnes qui ont loué un bateau ce jour-là.
San Remo'da 50 otel olmalı. O gün belki de 100 kişi tekne kiralamıştır.
Personne n'a revu M. Ripley depuis.
Kimse Sinyor Ripley'i San Remo'dan beri görmedi.
- À San Remo.
- San Remo'da.
Qu'espère-t-il trouver à San Remo?
- Dedektif San Remo'da ne bulmayı umuyor?
Le module?
Ya REMO?
- Où est le module?
- REMO nerede? - Neden?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]