English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Républic

Républic traducir turco

204 traducción paralela
République ou Monarchie?
Republic or monarchy!
Le Republic, numéro 1371.
Yıldız gemisi Republic, Numarası 1371.
Comme d'habitude, je fredonnais "L'Hymne de la République".
Ben her zamanki gibi - Battle Hymn of the Republic - marşını mırıldanıyordum.
Un hélicoptère nous prendra ici, l'avion nous attendra.
Helikopter bizi buradan alabilir, Republic Havaalanında uçak var.
* UNE ATTAQUE A SEBASTOPOL.
Sebastian Sokağı, silahlı soygun. Republic Plaza, silahlı soygun.
Je ne voulais pas lui dire que je l'avais annulée... pour aller aider Sam à choisir une chemise à Banana Republic.
Ona editörümle toplantımı yirmi-bilmemkaçlık Sam'le Banana Republic'e gidip gömlek seçmek için iptal ettiğimi söylemedim.
Moi, faire partie des vendeurs de La République Banane.
Ben, Banana Republic satış sorumlusuyum.
T'es à La République maintenant.
Şu anda Republic'tesin
Malgré la défaite de ce soir, il y a encore des chances pour que cette équipe passe les éliminatoires, à condition que toutes les autres équipes de la poule se fassent avaler par un poisson géant.
Tanrım, acıyan buymuş. Banana Republic'te tanıştığın o hoş çocuğa ne oldu?
La revue The New Republic existe depuis 1914 et est le baromètre de la politique américaine depuis.
Yeni Cumhuriyet Dergisi ilk kez 1914'de basıldı. O zamandan bu yana da Amerikan yorumculuğunun demirbaşı olmuştur.
Et, bien sûr, directeur adjoint de la revue The New Republic à Washington D.C.
New Republic dergisi'nde yardımcı editörlük.
Maintenant, il est au New Republic.
Şimdi o New Republic'te çalışıyor.
Je suis au New Republic.
Şimdi ben New Republic'te çalışıyorum.
En mai, les rédacteurs de The New Republic... The Washington Post, The New Republic...
Mayıs ayında New Republic dergisinin editörleri Washington Post gazetesinde, New Republic, ve Boston Globe.
Le projet de loi est sorti dans The New Republic!
Ancak bu hafta New Republic'te bomba patlamıştı.
C'est ce qui nous stimule.
Bu da New Republic'te çalışmanın güzel yanı.
Tu écris pour The New Republic!
Ama sen kahrolası New Republic'te yazıyorsun.
Au fait, le papier de The New Republic, c'est du pipeau.
Bak, sorun sadece şu New Republic yazısını neresinden tutsan dökülüyor.
On est au New Republic, vu?
Burası New Republic, hatırladın mı?
Que The New Republic, torchon snob, la revue d'Air Force One, voie sa star se faire enfumer par une bande de hackers.
The New Republic, sektördeki en burnu havada yayındır... "Başkanlık Uçağında okunan dergi" ve yıldızları bu şekilde sönecek hem de bir grup korsan yüzünden.
Charles Lane de The New Republic.
Ben Charles Lane, Washington D.C.'deki The New Republic dergisinden arıyorum.
On ne peut aborder le journalisme sans savoir comment un papier est préparé chez TNR.
Eğer gazetecilik dünyasına girmeye niyetliyseniz öncelikle anlamanız gereken şey New Republic gibi bir dergide bir yazının nasıl kurgulandığıdır.
Je n'ai aucun intérêt à débiner TNR.
Sizi veya New Republic'i utandırmak için özel bir nedenim yok.
Vous avez dit The New Republic, Atlantic et le nouveau quelque chose.
Onu söylememiştin. The New Republic ve Atlantic demiştin... - ve bir şey daha demiştin ama.
Je comprends pourquoi la marque s'appelle "Banana Republic."
Neden Banana Republic dediklerini şimdi anladım.
C'est vrai, Banana Republic, c'est du haut de gamme, bien sûr, mais ça s'adresse à tous les consommateurs.
Banana Republic üst seviyede bir dükkan ama herkese uygun bir yer.
Les gens qui vivent dans des H.L.M. Ne vont pas dépenser le peu qu'ils ont chez Banana Republic, n'est-ce pas?
Varoşlarda oturanlar, ekmek paralarını Banana Republic'te harcamayacak.
Le tigre de Frosties? Va donc t'acheter un costume décent chez Banana Republic.
Kendi Muz Cumhuriyetinden kıçını kaldırıp, adam akıllı bi'takım elbise alsan iyi olacak.
- T'as lu The New Republic?
- The New Republic'i okudun mu?
Un jean Helmut Lang, un tee-shirt noir, le banana republic qui te moule, et des bottines noires à lacets.
Helmut Lang marka blucin, siyah tişört. Rengi soluk Banana Pepuclic tişörtün. Ve siyah bağcıklı botlar.
- J'ai acheté ça à Banana Republic!
Duper, bak Banana Republic mağazasından ne aldım.
Coop.
- The New Republic? Burada neler oluyor? - Bilgi dağarcığımı genişletiyorum, Coop.
Je crois qu'il vient de Banana Republic.
Sanırım Banana Republic'ten almıştım.
The New Republic, vous connaissez?
- "The New Republic" dergisini duydun mu?
The New Republic n'est pas accrédité.
Üzgünüm, "The New Republic" dergisi bugünkü programda izinli değil.
- Ces choses chez Banana Republic.
- "Banana Republic" den bazı örnekler var.
On ne peut pas tous se faire embaucher à Banana Republic.
Ne yapalım, hepimize Banana Republic dükkanında iş yok.
Il fait beau dehors, et on a de magnifiques invités à commencer par l'improbable héros de la prise d'otage de la fidelity republic bank.
Mükemmel bir başlangıç, ve biz mükemmel bir sıraya sahibiz, geçen hafta cumhuriyet bankasındaki etkisiz hale getirilen rehinelerden biri olan beklenmedik bir kahramanla başlıyoruz.
Non, le Banana Republic est là, et on vient de passer devant.
Şu Banana Republic, demin yanından geçtik.
- Salut. ( Musik : "Apologize" von One Republic )
Ücret, var mı 10....
Et voici les One Republic!
Ve karşınızda One Republic!
Je t'informe qu'ils ont un magasin Gap - et un Banana Republic. - Tu ne me l'avais pas dit!
Fakat orada "Gap" var ve bir "Banana Republic".
Quand on est en perm, tu portes des shorts sexys Banana Republic et là, tu pars à la guerre avec ton costume à plumes et tes lunettes J-Lo.
Lübnan'dayken, "Banana Republic" marka çiçekli şortunu giyiyordun. ... Şimdi de daracık kamuflajınla ve J-Lo gözlüğünle savaşa gidiyorsun.
-... ou chez Banana Republic.
- Ya da Boyner'den.
Vous allez devoir rendre vos vêtements Banana Republic, tout de suite.
Siz çocuklar bunları hemen çıkarıp, o saçma sapan Banana Republic kıyafetlerinize geri dönün.
C'était un Banana Republic avant.
Eskiden Banana Republic'ti burası.
Pour éviter qu'un autre arrive avant eux.
İşte bu... Banana Republic bu.
Republik?
Republic'e gidelim mi?
À la veille de Noël 2008, un fabricant de fenêtres et de portes de Chicago licencia brutalement ses 250 employés, tous syndiqués.
2008 Noellinden hemen önce, Chicago, Illinois'deki Republic Windows Doors fabrikasında 250'den fazla sendikalaşmış işgücü ansızın işten çıkarıldı.
On s'est donnés à fond pour la société Republic, et on s'aperçoit qu'ils se fichent complètement de nous.
Republic için görev alanımızı aştık. En sonunda Republic bizimle ilgilenmedi.
À Chicago, les salariés de la société Republic eurent une idée de génie.
Chicago'ya geri dönelim... Republic Windows Doors çalışanlarının parlak bir fikirleri vardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]