English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Sales

Sales traducir turco

4,095 traducción paralela
- Sales garnements...
- Lanet olası çocuklar!
- J'aurais au moins protégé ma famille des sales manières deDessie.
- Selam. - En azından ailemi Dessie'nin yozlaşmış yöntemlerinden korudum.
- Je me roule dans ses vêtements sales.
Onun kirli kıyafetlerinin üstünde yuvarlanacağım.
Tu savais, allais-tu.. allais-tu.. allais-tu me laisser et partir avec tes sales 60000 dollars?
Sen, sen, benim için 60.000 dolar aldın mı?
La seule preuve qu'on trouvera sur elle viendra de vous, vous et vos sales affaires,
Üzerinde bulacakları tek kanıt seninki olacak, sen ve senin kirli işlerin,
Et ils disaient "Keri devrait mieux revenir parce qu'on ne lavera pas ses dessous sales."
"Keri bir an önce geri dönse iyi eder onun sefasının cefasını biz çekemeyeceğiz" demişler.
J'ai fumé un joint en faisant la queue aux toilettes, qui sont super sales.
Lavabo sırasında beklerken ot çektim ki bu çok yanlış bir şeydi.
Passez à la caisse, sales [bip].
Ödeyin, götlekler.
Tu veux venir et faire des sales blagues?
Bir ara uğrayıp yeteneklerini sergiledikleri kısımda dalga geçmek ister misin?
Vous avez dit que vous veniez. Mon cable fait de sales étincelles.
Kablom kıvılcımlar saçıyor.
J'attendais pour vous parler de ces filtres à air qui sont sales.
Sizinle kirli hava filtreleri hakkında konuşmak için bekliyordum.
Ils étaient sales, vraiment.
Epey iğrenç insanlar.
Je viens de me taper trois chariots de serviettes sales.
Üç araba kirli havlu taşıdım.
Mettez vos mains sales sur moi!
Çek şu kirli ellerini üstümden!
Il pourrait baiser chaque Betty en ville, et je devais rester à la maison et frotter ses caleçons sales.
O şehirdeki her haspayla gönül eğlendirebiliyordu ama ben, evde kalıp kirli çekmecelerini fırçalamak zorundaydım.
Nous avons entendu que vous aviez les mains sales, Fusco.
Birkaç kirli işe bulaşmışsın diye duydum, Fusco.
" Cher Zack, désolée de t'avoir traité de ces sales mots, mais mon père n'est pas mort.
Sevgili Zack, sana öyle kötü sözleri söylediğim için üzgünüm, ama benim babam ölmedi.
Amelia traverse vraiment des sales moments.
Amelia çok kötü durumda.
Pas sales comme ça.
- Bu pisliğe olmaz.
Sales enfoirés!
Kahrolasıcalar!
Maintenant, c'est toi, à moins que tu veuilles qu'on trouve son corps avec tes sales traces dessus et tes empreintes sur le couteau.
Artık sen de çalışıyorsun. Tabii cesedinin üzerinde kalıntılarınla ve bıçakta parmak izinle bulunmasını istemiyorsan.
Ils sont un peu sales, je viens de manger.
Bir şey bulaşmış. Az önce yemek yedim.
Des mains sales de votre patron.
Patronunun yaptığı işlerden.
Ne posez pas vos sales mains sur moi!
Çek o pis ellerini üzerimden!
Il a mis sous les verrous un tas de sales types, mais rien de tout ça ne sera mentionné dans sa nécrologie à cause de celui qu'il n'a pas capturé.
Bir çok kötü adamı sokaklardan temizledi. ... fakat, bunların hiçbiri, babamın ölümüyle son bulmayacak çünkü onlardan biri kaçtı.
Lui et son père, Omar, sont plus sales que la saleté depuis toujours.
O ve babası Omar pisliğin de pisliği. Her zaman öyleydiler.
Je vais vous descendre, sales fumiers!
Sizi geberteceğim!
Je pourrais pas avoir assez de votre attention de sales gosses pour ressortir cette idée pourrie du placard.
O dandik fikri uygulayabilmek için... -... siz şımarıkların bir türlü ilgisini çekememiştim.
Tu as essayé de mettre tes sales petits doigts dans ses belles culottes crémeuses.
- Olur tabii. Kokuşmuş parmaklarını kızın külotuna sokmaya çalışıyordun.
Pas de sales combines.
Kirli oyunlar yok.
- En fait, on n'a pas besoin d'elle, et après tout les sales coups qu'elle a tiré pendant les élections, on ne peut pas lui faire confiance.
- Aslında ihtiyacımız yok. Seçimdeki çirkin numaralarından sonra ona güvenemeyiz. - Seve seve eve giderim.
Les bombes sales sont illégales.
Kirli bombalar yasadışıdır.
Tu vois, j'ai dit qu'il n'était pas le même que Conrad avec ces mains sales mais je suppose que quand vous avez besoin de l'éliminer vous auriez normalement appeler pour le travail
Gördüğün gibi, Conrad elini kana bulamış gibi gözükmüyor. Ama bu iş için doğru adamı bulabilmek adına seçim yapacağınızı tahmin ettim.
Oh, non! Il n'y a pas d'assiettes sales.
Mutfakta bulaşık falan yok.
Combien de fois dois-je marquer mon territoire pour vous, sales chats?
Daha kaç kere siz iğrenç kediler için kendi alanımı işaretlemem gerekecek?
Et en tant que représentant de la famille O'Reilly, il est le suspect principal d'une douzaine de sales coups.
O'Reilly ailesinin piyade erine gelince bir çok olayın baş şüphelisi.
Elles font des choses sales.
Çok fena şeyler yaparlar.
- Les t-shirts sales, qu'il lave.
- Tişörtlerini yıkar.
Ivy. C'est celle-là même qui a laissé fuiter ces sales rumeurs sur moi la semaine dernière.
Geçen hafta hakkımdaki kötü dedikoduları sızdıran kişi oluyor tam olarak.
Mais ce jour-là, nous avons utilisé des sales tours d'adultes que nous détestions quand nous avions la vingtaine, sur un jeune homme.
Ancak o gün, biz 20'lerimizdeyken, yaşlıların o nefret ettiğimiz gençleri hor görme yolunu seçtik.
C'est assez de tes sales tours.
Ah, bu pis oynuyor.
Les fenêtres sont un peu sales.
Salonun camları kirlenmiş.
Est-ce que des sales types se sont trop intéressés?
Aşırı ilgi gösteren bir ucube falan var mıydı?
Peut-on juste être d'accord sur le fait que les filles sont plus sales que les garçons?
Kızların erkeklerden daha pis olduğu konusunda hemfikir miyiz?
Si tu ne changes pas tes sales habitudes, tu vas me rendre dingue, aussi!
Bir işe yaramamaya devam edersen beni de delirteceksin!
Oh, sales fils de pute!
Allah belanızı versin orospu çocukları.
Garde tes mains sales hors de mes boulettes!
Çek şu pis ellerini tatlılarımdan!
Ces sales porcs.
Şerefsizler.
Deux de mes plus vieux garçons dirigent des bains salés à Mexico pour moi maintenant.
En büyük iki oğlum benim için Meksika'daki banyo tuzu işini yürütüyor.
Tu ne voulais pas avoir les mains sales.
Ellerini pisliğe bulaştırmak istemediğin için yaptın bunu.
- Je l'ai lavé. ou les sales et les puants. au lieu de l'accuser d'arnaque aux médocs. on le laissera pas en plan. - T'es là pour opérer.
Onu biraz temizledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]