Salmon traducir turco

Vous étiez chez eux le jour où le mari a préparé le potage.

- Kanıtlar tamamlandı. Hastings ve Bayan Lemon, anladığım kadarıyla Davenheim ve Salmon bankasında paranız yok?

Tu amènes Lance au restaurant?

Lance'la Salmon Grill'e gidiyor musun?

Bar au lieu de Saumon.

Somon ( Salmon ) yerine, Levrek'i ( Bass ) seçmiş.

Voilà pourquoi l'accent était toujours mis sur "l'Union", et non pas seulement la défaite du Sud.

1861'de Lincoln ve hazine bakanı Salmon P. Chase, New York'a gerekli krediler için başvurmaya gittiler.

En 1861, Lincoln et son secrétaire au Trésor, Salmon T.Chase, sont allés à New York pour demander les prêts nécessaires.

% 24 ile 36 arasında değişen oranlarla kredi sundular. Lincoln "hayır, teşekkürler" dedi ve Washington'a döndü.

Peu de temps avant l'assassinat de Lincoln, son ancien secrétaire au Trésor, Salmon P.Chase, a déploré son rôle en aidant à la promulgation de la loi sur les banques nationales seulement un an plus tôt :

Ulusal Bankacılık Yasası'nın geçmesine yardım etmiş olmasından pişmanlık duydu : "Ulusal Bankacılık Yasası'nın geçmesindeki aracılığım yaşamımın en büyük maliye hatasıydı. Yasa, ülkedeki her çıkarı etkileyen bir para tekeli oluşturdu." " Ulusal Bankacılık Yasası'nın geçmesindeki aracılığım yaşamımın en büyük maliye hatasıydı.

À mon actif, j'ai Julia Roberts, Salman Rushdie, Posh Spice.

Listemde Julia Roberts, Salmon Rushdie, Posh Spice bulunuyor.

Le vice-président du conseil, Salmoon Sakajahari.

Konsey disiplin kurulu başkanı : Salmon Sakajahari.

- Salomon?

- Salmon?

Le roi saumon!

King Salmon! *

Michaela faisait du saumon.

Michaela salmon yapiyordu.

Le mardi, c'est saumon...

Sali günleri hep salmon vardir.

Le monospace dans la Salmon River.

Cal Salmon nehrinde ufak bir minibüsteydim.

Mon nom est Salmon, comme le poisson.

Soyadım Somon, balık adı gibi.

- Tu es belle, Susie Salmon.

Çok güzelsin, Susie Somon.

- Eh! Tu es la fille Salmon, pas vrai?

Somonlar'ın kızıydın, değil mi?

Je suis Jack Salmon, je vis juste en bas...

Ben Jack Somon, köşe başındaki evde oturuyorum.

- Nous ne l'avons pas trouvée, Mme Salmon.

Onu bulamadık, Bayan Somon.

- Tu es une fille Salmon, vrai?

Somonlar'ın kızıydın sen, değil mi?

Susie Salmon, disparue, et sa soeur Lindsey Salmon.

Kayıp Kız Susie Somon ve Kardeşi Lindsey Somon ( Sağdaki )

- M. Salmon, salut.

Bay Somon, merhaba.

- Mr Salmon?

Bay Somon?

- Je pense qu'il est l'heure pour vous de rentrer à la maison, Mr Salmon.

Artık evinize gitseniz iyi olacak, Bay Somon.

- Susie Salmon, 14 ans.

Susie Salmon, 14.

Fille Salmon

Somonlar'ın Kızı

Champ de maïs Maison Salmon

Buğday Tarlası Somonlar'ın Evi

- Mon nom est Salmon. Comme le poisson.

Soyadım Somon, balık adı gibi.

C'est Jack Salmon qui...

Evet. Takma isimli biri yazdı onu...

Ici Zoe Salmon sur le plateau... Zoe Salmon en direct du plateau de tournage d'Enfant africain... du nouveau vidéoclip de la vedette de rock Aldous Snow.

Ben Zoe Salmon ve uluslararası rock yıldızı Aldous Snow'un yeni müzik klibi Afrikalı Çocuk'un setindeyim.

Aye, le Angling Times, Trout and Salmon, Coarse Fishing Monthly, Bassmania.

"Evet", "Avlanma Zamanı", "Alabalık ve Somon" "Büyük Balık Avcılığı", "Levrek Çılgınlığı."

No salmon required.

Somona gerek yok.

Hey, Salmon est là?

Salmon içeride mi?

C'est du Billecart-Salmon.

- Bu, Billecart-Salmon.

Saumon sauvage de Nouvelle-Écosse.

Nova scotia salmon.

Non, pas comme une émo en période menstruelle, Butters, mais comme un saumon qui a besoin de remonter sa rivière.

Emo kız gibi değilsin, Butters, nehri geçmesi gereken bir Salmon gibisin.

Saumon, mon préféré.

Salmon, favorimdi.

Un pêcheur de saumon.

On yıl önce Salmon balıkcı kendisini..

Il est sur la photo que j'ai prise du DJ Salmon Run.

DJ Salmon Run'ın fotoğrafını çektim. Burada var.

Le rendez-vous entre Rizzo et Salmon Zaniney?

Rizzo ve Sal Manzinni arasındaki buluşma...

Entre nous, on parle de Colin Salmon et Kerry Washington, voire 50 Cent dans le rôle du méchant sénateur qui ferme les yeux.

- Aramızda kalsın Colin Salmon ve Kerry Washington isimlerine daha yakınlar. Bir de olayları görmezden gelen kötü senatör için 50 Cent'i seçeceğiz gibi görünüyor.

Colin Salmon.

- Colin Salmon.

Colin Salmon est Carman!

"Colin Salmon ArabaAdam."

C'est Colin Salmon.

Colin Salmon. FaceTime'dan arıyor.

C'est Colin Salmon.

Ben Colin Salmon.

Tu aurais pris le saumon grillé et la salsa aux noix de pin.

Çam fıstığı soslu ızgara salmon sipariş ederdin.

Tu n'as pas utilisé l'application la semaine dernière pour prendre ton numéro?

Geçen haftaki uygulamadan Slammin'Salmon'a sıra numarası almadığını mı söylüyorsun?

Le poissonnier est fuchsia, parce que le saumon sera servi en fuchsia.

Salmon mongers are filed under fuchsia, because I "re-fuchsia" to serve salmon at this wedding.

Nous serons la discrétion même.

Davenheim ve Salmon'daki Bay Davenheim'dan mı bahsediyoruz?