English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Sandy

Sandy traducir turco

2,827 traducción paralela
Sénateur, je vais retourner au Sénat et retrouver Sandy.
Senatör, meseleye yukarıdan bakacağım.
Sandy Carter en direct du Centre Ville...
— Sandy Carter şehir merkezinden canlı bildiriyor.
- Sandy!
- Sandy!
- Qu'y a-t-il, princesse?
- Sandy, neyin var prenses?
Chérie, Sandy, que s'est-il passé?
Sandy, tatlım neler oldu?
Comprends-moi bien, Sandy est cool comme gonzesse, mais c'est pas comme si tu allais l'épouser.
Yani yanlış anlama, Sandy havalı kız ama onunla evlenecek falan değilsin ya.
Eh bien, penses-y, parce qu'à mon avis, Sandy y pense, elle.
Bir şeyler düşünsen iyi olur çünkü pislik Sandy'nin bir planı olduğuna eminim.
Alors, vous serez d'autant plus fiers de savoir que je recommande Sandy et Eli... pour une bourse durant toute la durée de leurs études.
O zaman ikisi için de tam akamedik burs önerisinde bulunacağımı duyunca daha bir gururlanacaksınız.
Je veux entendre Sandy.
Ben Sandy'ninkini duymak istiyorum.
- Sandy est un fantôme!
- Sandy de hayalet oldu.
Sandy, que s'est-il passé?
Sandy, neler oldu?
- Sandy, personne n'est mort.
- Sandy, kimsenin öldüğü falan yok.
- Salut, Sandy.
Hey, Sandy?
Sandy, tu viens ou quoi?
- Sandy, geliyor musun gelmiyor musun?
- Ouais, Sandy, qu'est-ce que tu racontes?
- Evet, Sandy, neden bahsediyorsun sen?
Ni maintenant, ni jamais. " - Ordure. - Va te faire foutre, Sandy!
- "Ne şimdi ne de sonra." Aşağılın tekisin sen.
Sandy, que se passe-t-il?
- Sandy, neler oluyor?
- Sandy, je t'en prie.
- Sandy, hadi ama.
- Sandy, qu'est-ce qu'il se passe?
Sandy, neler oluyor böyle?
Je sais pas, Sandy. A toi de me le dire.
- Bilemiyorum, Sandy.
- Attends, Sandy!
- Sandy, bekle!
C'est la fille la plus intelligente, c'est notre chef de classe.
Sandy tanıdığım en akıllı kızdır.
Sandy, tu es blessée?
- Sandy, yaralandın mı?
Sandy s'inquiètait juste pour la fille.
- Ama ben... Sandy o kız hakkında endişelenmiş, o kadar.
Qu'est-ce qu'il y a, Sandy?
Seç birini, Sandy.
Tiens, donne ça à Sandy.
- İşte, al bunu Sandy'e ver.
- Sandy, je ne me sens pas bien.
- Sandy, hiç iyi hissetmiyorum.
- Allez, Sandy, c'était ton idée.
- Hadi ama Sandy. Bu senin fikrindi.
Bon Dieu, Sandy.
Yüce Tanrım! Sandy!
Sandy!
Sandy!
Sandy...
Sandy! - Sandy!
- Sandy, où tu es passée? - Eli, tu vas bien?
- Sandy, hangi cehennemdesin sen?
- Sandy, rentre à la maison.
Sandy, ne olur eve gel.
Je suis Sandy Channing, et voilà mon ami...
- Ben Sandy Channing ve bu da arkadaşım...
- Ma soeur, Sandy est juste inquiète...
- Tabii. - Rahibe, Sandy sadece biraz endişeli.
Sandy, personne ne savait où tu étais.
Sandy, bunca zamandır nerede olduğunu kimse bilmiyor.
- Que se passe-t-il?
Merhaba Sandy. - Neler oluyor?
Elle a juste besoin d'aide. - Viens, Sandy.
Sadece biraz yardıma ihtiyacı var.
- Vous n'allez nulle part.
Hadi gidiyoruz, Sandy. - Hayır, hayır, hayır. Hiçbir yere gittiğiniz yok, tamam mı?
- Mais Sandy l'a vue sauter.
Ama... ama Sandy onun atladığını görmüş.
Sandy?
- Sandy?
Sandy, ça va?
- Sandy, sen iyi misin?
Doucement, Lex.
- Siktir git, Sandy. Sakin ol, Lex.
Sandy!
Sandy?
Sandy?
Sandy?
- Sandy, viens, allons-y.
- Sandy, lütfen, gidelim buradan.
Sandy...
Sandy!
Eli, viens là, aide-moi!
Sandy! Eli, gel buraya, bana yardım et.
Sandy, calme-toi.
- Sandy, kendine gel!
- Bonjour, Sandy.
Kimmiş bu ölmesi gereken?
- Tu vas aller mieux très vite.
- En kısa zamanda normale döneceksin, Sandy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]