Seize traducir turco

Seize morts aujourd'hui, le tien sera le 17e.

Bugün onaltı kişi öldü, sizinki onyedinci.

Seize ans.

Onaltı.

Quatre heures et demi passées de seize minutes.

Dört buçuğu bir dakika, yirmi beş saniye geçiyor.

il y a longtemps pour mes seize ans

Yıllar önce. 16. doğum günümde.

- Seize ans.

- 16 yıldır.

- Quoi? Nous donnerons seize hectares à chaque Noir.

Hepinize 40 dönüm ve 1 katır vereceğiz.

- Seize hectares et une mule!

- 40 dönüm ve 1 katır!

- Des voitures à seize cylindres.

16 silindirli arabalar.

Je parcours le globe depuis que j'ai seize ans.

16 yaşımdan beri dünyayı dolaşıyorum.

A seize cents mètres environ...

Bir mil uzakta olmalı. 300 ya da daha fazla çadır.

Quatre de plus. Ça fait seize.

Dört gün daha... on altı.

Quinze, seize!

On beş, on altı.

Seize.

Onaltı.

Je n'ai que seize ans de plus que vous.

Senden sadece 16 yaş büyüğüm.

Seize pierres.

16 taş.

Fred, tu l'as connu le premier. Votre rencontre remonte à quoi? - Quinze, seize ans?

- Fred, ilk onu tanıdın.Onbeş yada onaltı yıldır onu tanıyorsundur

Dès l'âge de seize ans

16 yaşının başlarıymış

- Devinez. - Seize?

- Sen tahmin et.

Je souhaiterai avoir encore seize ans. Pourquoi?

- Keşke sonsuza kadar 16 yaşımda olsaydım.

- Où j'ai eu mes seize ans.

O zaman 16 yaşındaydım.

En réalité, seize et demi, Majesté.

İşin doğrusu 16.5 gün majesteleri.

Puis je n'avais que seize ans.

- O da var. Bir de on altı yaşında olmam var.

- Seize mois.

- On altı ay.

Je suis une jeune Mandchoue De seize ans...

16 yaşında genç bir Mançu kızıydım.

À seize contre 300?

300 e karşı onaltı?

Depuis qu'il a seize ans, je pense.

Sanırım 16 yaşından beri.

j'avais seize ans.

On altı yaşıma kadar olmadım.

- Mon aînée. Elle a seize ans.

- En büyüğüm için. 16. yaş günü.

- Déjà seize ans?

- 16 öyle mi?

Mais... avant que le soleil ne se couche au crépuscule de ses seize ans, elle se piquera le doigt à la pointe d'une quenouille... et en mourra!

Ama onaltıncı doğum gününde, gün batımından önce parmağına çıkrık iğnesi batacak ve ölecek.

Nous devrons vivre comme des mortels, pendant seize ans?

Yani ölümlüler gibi mi yaşayacağız? Onaltı yıl boyunca mı?

Seize années, et pas une seule trace d'elle!

Onaltı yıl geçti ve ondan tek bir iz bile yok.

Cherche une jeune fille de seize ans, blonde comme le blé au soleil et aux lèvres comme un bouton de rose.

Onaltısında, saçları günışığı gibi parıldayan, dudakları gül kadar kırmızı genç bir kız ara.

Ainsi, pendant seize longues années, nul ne sut où se trouvait la princesse.

Böylece, onaltı yıl boyunca Prenses'in bulunduğu yer, bir sır olarak kaldı.

- Les seize ans sont presque écoulés.

Ama onaltı yıl neredeyse bitti.

Nous l'avons eue pendant seize ans.

Yine de onaltı yıl boyunca bizimleydi.

Seize années merveilleuses.

Onaltı harika yıl.

Pardon, Hubert, mais après seize ans à m'inquiéter, à ne jamais savoir...

Üzgünüm, Hubert, bilmeden, merakla geçen onaltı yıldan sonra- -

Pour la première fois depuis seize ans, je dormirai bien.

Onaltı yıl sonra, ilk defa iyi bir uyku çekeceğim.

Nicole a à peine seize ans...

Oysa Nicole... henüz 16 yaşında.

II y a huit jours, je vous ai donné l'adresse de onze bars clandestins, deux trafiquants de cocaïne et seize maisons closes.

Sekiz gün geçti. Kaçak içki satılan 11 yerin, iki kokain satıcısının ve 16 genelevin adreslerini size verdiğimden bu yana sekiz gün geçti.

Ça fait drôle de la voir à seize ans.

Bir zamanlar gerçekten 16 yaşındaymış, değil mi?

Dans ce cas, vous serez enchantée d'apprendre que vous n'êtes qu'à... deux mille neuf cent... quatre-vingt seize kilomètres de lui.

Bu durumda hanımefendi, ondan sadece... iki bin dokuz yüz... doksan altı kilometre uzaktasınız.

Le 4 août, elle aura seize ans.

Evet. 4 Ağustos'ta, 1 6.

Seize ans, le 4 août.

4 Ağustos'ta 1 6 yaşında.

Seize mille ouvre le banco, que faire! A nous deux!

Bankada 16.000 var.

Seize mètres.

Çarkçı başı, efendim.

- Quinze, seize...

- Onbeş, onaltı...

soixante seize francs

- 76F.

Quatorze, quinze, seize ans.

Ondört, onbeş, onaltı...

Seize mille le mètre carré!

- Poligon için vereceğimiz aylık.