Translate.vc / francés → turco / Sip
Sip traducir turco
45 traducción paralela
- On a perdu les bip, les zip et les crack.
- Bip, sip ve cipleri kaybettim. - Neyi?
Comme ceux qui traînent dans les supérettes du coin.
AM-PM veya Gas'n'Sip'te takılan adamlar gibi olmalıyım.
Si vous en savez tant... pourquoi vous traînez là un samedi sans aucune fille avec vous?
Eğer kadınlar hakkında bu kadar çok şey biliyorsanız niye Cumartesi günü Gas'n'Sip'te yalnız başınıza bira içiyorsunuz.
Je me rappelle de la Sip-Master 4.
Sip-Master Mark IV'ü hatırlıyorum.
Je m'appelle Sip Rodgers.
Benim adım Sip Rodgers.
Sip, Booger, Lonnie, Mance...
Sip, Booger, Lonnie, Mance ile. Onlar benim arkadaşlarım.
mes potes, quoi. Je m'appelle Sip.
Adım, Sip.
Sip, finis de lire.
- Dostum boşversene. Bitir şunu artık.
Sip... Siphonne-moi ça.
Laf, laf, laf... sadece peynir gemisi.
Tu mens, parce que je vois "sip"
Sen bir yalancısın. Çünkü burada sip değil sepya var.
We gon sip Bacardi like it s your birthday.
Doğum gününmüş, gibi Bacardi içeceğiz
Toute la famille sauf Sip FelFotch.
Sip Fel Fotch hariç tüm aile geldi.
SipFel Fotch Pasameer-Day Slitheen est mort.
Sip Fel Fotch Pasameer-Day Slitheen öldü.
Le Harry Desmond des stations-service?
Mutlu Harry mi? Gas n'Sip şirketinin sahibi Harry Desmond'mı?
Je connais un bouge au coin de Sip et JKF, vous me suivez?
Beni kafe'ye kadar takip eder misin?
Il a dit que si la gym marchait pas, il me pourrait me trouver un job de mannequin... comme ça.
Bütün bu jimnastik islerinin ise yaramayacagini ve bana modellik isi ayarlayabilecegini söyledi. sip diye.
Un bon kilo de bonbecs, pas de nounours, mon jeu d'arcade fétiche de la station-service de Tarzana.
Yarım kilo çikolata. Bitter. Ve Tarzana, Gas'N Sip'deki şans getiren oyunum.
Unité des Crimes Locaux.
SIP, Bölgesel Suç Birimi.
La station-service sur la 18e et Calvert.
Cavert'da 18. caddede Gas-n-Sip.
Je doute un peu qu'ils vendent des autels en frênes chez Gas'n sip.
Benzinlikte ağaçtan sunak sattıklarını sanmıyorum.
Maintenant, momie numéro dos a été trouvé au Gas n'Sip Près de Main Street, c'est ça?
İki numaralı mumya ana yoldaki benzinliğin orada bulunmamış mıydı?
♪ We gon'sip Bacardi Like it s your birthday
Doğum gününmüş gibi Bacardi'leri yudumlayacağız.
♪ I like to sip the honey sweet
- # O kırmızı dudaklarından #
♪ Bitch, sit on a dick, s-o-d, trick, sip on the fifth ♪
# Kaltak, bir sike otur, b-s-o, müşterin, beşincide iç. #
♪ s-o-d, trick sip on the fifth ♪
# Müşterin, beşincide iç. #
C'est bien connu, on a investi ce bar pour défier la loi de l'État de New York qui interdisait aux bars de servir les homosexuels.
Bu barda tam şurada ünlü "sip in" bölümü vardı. Eşcinsellere hizmet veren barları yasaklayan.. New York eyaleti kurallarına kafa tutmak içindi.
Et Morty et moi sommes installés confortablement. pour l'un de nos célèbres Sip n'Chat.
Morty'le kanepenin üstünde ünlü muhabbetlerimizden birisi için samimileşmiş durumdayız.
Comme le goutte-à-goutte De la pluie et ses gouttes Quand les orages d'été passent
Yağmur damlaları şip şip damlıyor yaz yağmuru yağdığında
Coupe, coupe.
Şip, şak.
Allez, Sip.
Gel buraya.
Crac, boum, hue! Merci, monsieur l'agent.
Şip şak ; teşekkürler, memur bey.
Maintenant, ça étincelle.
Her şeyi şip-şak yapıyor.
Bois vite, je finis à 22 h. Lèche-toi les babines.
Çabuk için. 10'da çıkacağım. Şip şak.
"Lèche-toi les babines"?
"Şip şak" mı?
Trop fastoche, la mioche!
Şip-şak halledeceksin!
"Trop fastoche, la mioche"...
"Şip-şak halledeceksin".
Qu'est-ce que c'est que ces absurdités?
Hangi tür bir hayalet bunu şip şak yapabilir ki?
Non, ça a bien claqué.
Hayır, hayır, hayır, şip şak hallettin.
Je me retirerais tout de suite après. Bip, boup.
Kalmana bile gerek yok, şip-şak halledeceğiz.
on commence avec quelques bisous un jeu de mains rapide, un peu de nénés, et 6 minutes et demi plus tard, on regarde le "Daily Show".
Biraz öpücükle başlarız biraz şip şak el işi, biraz meme ve altı buçuk dakika sonra The Daily Show'u izleriz.
Non. On a dit de pas les emmener chez Dwight photo-traquenard.
Hayır, onları Dwight'ın bu şip-şak tuzağına getirmeyeceğimizi konuşmuştuk.
- Bien dit!
- Şip şak!
Tout le mois de décembre, même pas un... ou un coup vite fait...
Bütün aralık ayı boyunca tık yoktu. Şip şak bir şeyler bile olmadı.
? a sera vite fait, Troy.
Şip-şak olacak, Troy.