Skinner traducir turco

Qu'est-ce qu'il a contre ce garcon?

Skinner'in çocuğa karşı nesi var?

Skinner ou Elliot?

Skinner veya Eliot'a ne diyorsun?

Shelly n'est ni Mark Skinner, ni Pepe Carral. Je ne te demande pas d'aider des brigands.

Shelly, adam öldüren acımasız bir katil değil ve senden katillere yardım etmeni istemiyorum.

Salut, Skinner.

- Merhaba, Skinner.

- Toujours le sourire, Skinner?

- Hâlâ gülümsüyor musun?

Un double pour toi, Skinner.

Hadi şunları takalım.

Skinner... J'en ai une bonne pour toi.

Skinner, sana bir görev veriyorum.

Scott Elliot, Noah Forbes... et Mark Skinner.

Scott Eliot. Noah Forbes. ve Mark Skinner.

Ce village a besoin d'un shérif, Skinner.

Skinner, bu kasabaya bir şerif lazım.

Skinner!

Skinner!

Vous avez entendu Skinner. Oubliez ça.

Skinner'in ne dediğini duydun, siktir et!

Mme Skinner.

Mrs. Skinner.

Va chercher le docteur Skinner et fais-le venir dans la remise.

Çabuk doktor Skinner'i buraya çağır.

Un type m'a sauté dessus dans un saloon.

Mule Skinner beni bir salondan attı.

Allons, M. Skinner!

Monsieur Skinner!

Il y a beaucoup de blagues, mais à certains moments de l'épisode, il doit faire face à sa propre mortalité et l'accepte de façon inattendue pour un personnage de dessin animé.

Müdür Skinner! Sürüngenleri Dokun ve Öğren Hayvanat Bahçesinden neden bu kadar erken ayrıldık?

M. Skinner, vous avez écouté la bande.

Bay Skinner, bantları dinlediniz.

Skinner?

Skinner?

Ici M. Skinner, votre principal.

Herkesin dikkatine!

J'espère que vous avez apporté votre matériel de destruction.

Ben Müdür Skinner. Hepinizin unutmayıp, yıkım aletlerinizi getirdiğine inancım tam.

KERMESSE "LE BONHEUR SUR TERRE" Skinner, "Le bonheur sur terre" est un nom déposé de Disneyland.

Müdür Skinner, " Dünyanın En Mutlu Yeri'Disneyland şirketi adına tescillidir.

Vous avez fait une belle erreur, Skinner.

Büyük bir hata yaptın, Skinner.

Non, M. Skinner.

Hayır, Müdür Skinner.

Principal Skinner, essayons un travail de défoulement.

Müdür Skinner, bu aralar moda olan bir çalışma yapalım.

Vous m'agacez, Skinner.

- Beni gerçekten uyuz ediyorsun, Skinner.

Chaque après-midi chez Moe le Chef Wiggum, le Principal Skinner, Apu et moi allions chanter.

Her öğlen Moe'da, Şef Wiggum Müdür Skinner, Apu ve ben bir araya gelir ve şarkı söylerdik.

Principal Seymour Skinner.

Müdür Seymour Skinner.

Principal Skinner, on dit que vous êtes "Le Marrant".

Müdür Skinner. Bize eğlenceli biri olarak anlatıldınız.

Lisa, tout bon savant est moitié B.F. Skinner et moitié P.T. Barnum.

Lisa, her iyi bilimadamının yarısı B.F. Skinner diğer yarısı da P.T. Barnum`dur.

Oui, M. le proviseur.

- Elbette Müdür Skinner.

Ici le Proviseur Skinner.

Ben Müdür Skinner.

Juno Skinner, négociante en art. Spécialisée dans la Perse antique.

"Juno Skinner, sanat eserleri ve antika satıcısı... İran konusunda uzman."

Un versement de 2 millions de $ de Khaled à Juno Skinner.

Halit, Juno Skinner'e 2 milyon dolarlık bir ödeme yapmış.

- J'ai rendez-vous avec Mlle Skinner.

Bayan Skinner'le randevum var.

Mlle Skinner? Je peux vous voir une minute?

Bayan Skinner, sizinle bir dakika konuşabilir miyim, lütfen?

Le principal va nous dire où aura lieu - notre sortie.

Ve şimdi Müdür Skinner, bize okul gezisinde nereye gideceğimizi söyleyecek.

Vous vous êtes servi de moi, Skinner!

Beni kullandın, Skinner! Beni kullandın!

Je n'y crois pas! M. le proviseur Skinner.

Gözlerime inanamıyorum!

Le Monde des directeurs SEYMOUR SKINNER - J'ai gagné si facilement.

Bu kadar kolay kazanacağım aklımın ucundan geçmezdi.

Skinner peut être Boule n ° 8.

Skinner, Şekiz top olur.

Je fais une blague à Skinner.

Müdür Skinner'ı telefonda işletiyorum.

Tu aurais peut-être pu te montrer plus gentille avec Skinner?

Müdür Skinner'a daha iyi davranabilirdin, anlarsın ya?

- Tu peux toujours rêver, Skinner.

- Isır beni, Skinner.

- Et Skinner? - Je m'en charge.

- Skinner'la ben ilgilenirim.

Écoute, si Skinner envoie la cavalerie, ça pourrait pousser Duane à bout.

Bak, eğer Skinner tüm teşkilatı gönderirse, Duane Barry elimizden kaçabilir. Haklısın.

Skinner attend mon rapport sur Duane Barry.

Skinner, Duane Barry olayıyla ilgili raporumu bekliyor.

Si Mulder vous donne du mal, M. Ie directeur adjoint Skinner, vous savez que nous saurons y faire.

Eğer Mulder'ı engellemekte zorluk çekiyorsanız Müdür Yardımcısı Skinner,... bizim bu konuda zorluk çekmeyeceğimizi bilmenizi isterim.

Skinner.

Skinner.

- Juno Skinner.

- Juno Skinner.

Bien, bien, bien.

Müdür Skinner! Vay, vay, vay.

- Obéis!

- Skinner ne olacak?