Translate.vc / francés → turco / Soz
Soz traducir turco
63,787 traducción paralela
J'ai proposé à Madeline de l'aider.
Madeline'e yardım edeceğime söz verdim.
Je garderai le secret, c'est promis.
Kimseye söylemem söz.
Je te garantis pas la discrétion.
Ses tonum konusunda söz veremem ama.
Je vais changer.
Söz değişeceğim.
J'ai lu ça un jour :
Bir yerde bir söz okumuştum.
Merci, ça ira.
- Böyle iyiyim. - Bu durumu telafi edeceğim, söz.
Je vais trouver quelqu'un, c'est juré.
Sana birini bulacağım, söz. Bir yere kıpırdama.
Je vais arrêter. Promis.
- Bırakacağım, söz veriyorum.
Vous demandez que la bouche cracheur qu'elle appelle un petit ami, il sera à perte pour les mots.
Kızın erkek arkadaşım dediği şu ağzından soluyana sorarsan söyleyecek söz bulamaz.
On parle de la vie de quelqu'un.
Bir insanın hayatı söz konusu.
Et j'ai dit : "C'est le dernier, je vous le promets." Il a répondu :
"Bu son, söz." dedim.
C'est promis.
Söz veriyorum.
Promis.
Söz veriyorum.
T'as déjà promis.
Önceden de söz vermiştin.
Eh bien, légalement, nous ne pouvons discuter de cela, mais nous pouvons tous être plus présents pour nos enfants, d'accord?
Aslında yasal olarak bundan söz etmemiz yasak ama hepimiz çocuklarımızın hayatlarına daha çok dâhil olabiliriz.
Je te promets.
Söz veriyorum.
C'est raciste et sexiste.
Irkçı ve cinsiyetçi bir söz.
Je m'imagine mal promettant d'aimer quelqu'un pour toujours.
Birini sonsuza dek sevmeye söz vermeyi aklım almıyor.
Je ne parle pas de se sentir seul dans la foule.
Öyle sıradan, kalabalığın içindeki yalnızlıktan söz etmiyorum.
Le genre de solitude dont je parle, c'est quand tu n'as plus d'espoir.
Hiçbir şeyin kalmadığını hissettiğin türden bir yalnızlıktan söz ediyorum.
Le pouvoir de bouger mon sang Selon ton désir
Söz geçirecek gücün var kanıma
Tu m'as promis que les secrets étaient au sommet.
Kayalığın tepesinde bana bir sır vereceğine söz vermiştin.
J'ai pris ma résolution.
Kendime söz verdim.
Je rentre plus tard, c'est promis.
Eve geleceğim, söz veriyorum.
J'ai dit ça?
- Söz vermiştim, değil mi?
Promis?
Söz mü?
Promis.
Söz.
Je promets que je te dirai tout,
Söz veriyorum, her şeyi anlatacağım.
Hannah t'a confié être harcelée?
Hannah sana zorbalığa uğradığından falan söz etti mi hiç?
Si c'est mon avenir, j'ai mon mot à dire.
Hayır! Kendi geleceğimde söz hakkım yok mu?
Elle n'a pas son mot à dire?
Onun söz hakkı yok mu?
Je m'étais promis de ne rien dire d'idiot, genre "Ça va?" ou "Comment vas-tu?" C'est du genre : "À ton avis, putain?"
"İyi misin?" ya da "Nasılsın?" gibi saçma sapan sorular sormayacağıma kendi kendime söz vermiştim çünkü insan "Nasıl olmamı bekliyorsun?" der.
C'est très grave.
Bu çok ciddi bir söz.
Même si elle est venue me voir, je ne peux pas en parler.
Beni görmeye geldiyse bile bu konudan söz edemem.
Si je vous le dis, vous me promettez qu'il ira en prison?
Size söylersem, onun hapse gireceğine söz verir misiniz?
Il n'y a plus rien à dire.
Söylenecek başka söz yok.
Les Sauveurs vous laissent que deux options.
Kurtarıcılar söz konusu olduğunda iki seçeneğiniz var.
On va pas vous laisser en plan pour les soins médicaux.
Söz konusu tıbbi yardım olunca sizi dımdızlak bırakacak değiliz ya.
J'ai fait une promesse.
Bir söz vermiştim Rick.
Selon moi, tu devrais accepter ladite offre Tout comme je l'ai fait.
Tıpkı benim gibi, söz konusu teklifi kabul etmelisin derim.
Tu avais promis.
- Söz vermiştin.
Mais c'est aussi important que ça.
Ama bu kadar önemli işte. Hepinizin hayatı söz konusu.
Mais je te promets, je vais essayer de rendre ça amusant.
Ama sana söz, eğlenceli hâle sokmaya çalışacağım.
Elle a fermé le cercueil hermétiquement.
Bu da söz konusu tabutu sıkıca kapattı.
Rick, Les Vindicateurs n'appellent que lorsque l'univers lui-même est en jeu.
Rick, Aklayıcılar sadece evrenin kaderi söz konusu olduğunda arar.
Mais des promesses furent faites. J'en ai reçu du gouverneur. Et j'en ai fait à mes informateurs.
Ama vali tarafından kendim ve adamlarım için bana söz verildi.
Je te promets d'y arriver.
Söz veriyorum ulaşırım.
Il y a une pétition qui circule.
Bir imza kampanyası söz konusu.
J'ai promis.
- Söz verdim.
- Non, j'ai promis!
- Hayır söz verdim.
- À qui?
- Kime söz verdin?