Spear traducir turco

Capitaine Speer, nous sommes prêts?

- Kaptan Spear, hazır mıyız? - Evet efendim.

- Vous comprenez major Spear?

- Binbaşı Spear, anlaşıldı mı?

" Shake-a-spear.

- " Shake-a-spear ( mızrak salla ).

Lanceur de javelot. "

Spear-chucker ( mızrak atıcı ). "-" Shake-a-spear ( mızrak salla )! "

aller boire et danser au javelot... non. ce bar est un trou à rats.

- The Spear'de içki ve dans. - Aa hayır. Hayır, orası çok uyuz bir bar.

C'est une serrure Spear Jackson.

Bu bir Spear Jackson kilidi.

Celui à la casquette, c'est le fils de Jeff Spear.

Şapkalı olan Jed Spear'ın oğlu, Josh.

Majestueux sont les récits des Danois De l'affrontement de leurs adversaires

Spear Dane'lerinin hikayeleri çok ünlüdür..

- Nègre, négro, bamboula, kebla...

Spear chucker, jungle bunny, raisin head, porch monkey...

Ne le monte pas, à moins de vouloir te casser une jambe.

Yaşlı Spear'in bacağını kırmak istemiyorsan şimdi yola çıkma.

Il en connaissait un des occupants, Sam Spear.

Orada oturan birini tanıyormuş. Sam Spear.

Sam Spear a acheté un billet pour le concert d'hier soir.

Sam Spear, dün geceki programa bilet almış.

Spear est au 3M.

Spear 3-M'de.

3M, c'est ici.

3-M'den geliyor, Spear'ın yeri.

Le voisin de Spear.

Spears'ın komşusu.

- Spear.

- Mızrak.

Selon la légende, tu possèdes la lance nuage de feu, et la roue dorée enflammée.

Efsaneye göre uzun Firecrow Spear'a sahipsin. Ve devam edim alevlenen Golden Wheel!

Capitaine Spear.

Yüzbaşı Spear.