Translate.vc / francés → turco / Spots
Spots traducir turco
155 traducción paralela
Quand vous serez sur le nouveau pont, tournez vos spots sur la gare.
Yeni köprüye çıktığınızda, spotlarla etrafı aydınlatın.
Occupez-vous des spots.
Spotların başına geçin. - Sağ tarafa.
L'orchestre joue, les spots s'allument, et j'apparais!
Orkestradan bir tın, amber spot ve sahnedeyim.
On n'a toujours pas nos spots publicitaires.
- Umrumda değil. Hala reklamlara geçemedik.
Les studios Commco ont appelé et demandent que faire... des spots publicitaires Vip de M. Webster.
Olay nedir? Commco Film stüdyosu aradı, Vip reklam filmini ne yapalım diye.
Que fait-on en général avec des spots? On les montre.
Bu reklam filmlerini ne yaparız normalde?
Et les spots publicitaires qui passent depuis une semaine?
Reklam spotları bir haftadır gösteriliyor.
Mais les spots publicitaires!
- Rebel'i sakinleştirmek için.
Encore des spots?
- Çok çabuk!
- Je vais chercher ces spots.
Işığa yardım et!
COMTÉ DE SPOTSYLVANIE 27 SEPTEMBRE 1776
SPOTS YLVANIA İLÇESİ, VA. EYLÜL 27, 1776
Je vais donner 750 $ après ces spots publicitaires.
Reklamlardan sonra 750 dolar vermek için birazdan döneceğim.
Qu'est-ce que tu penses des spots publicitaires?
Radyo reklamlarını nasıl buldun?
Par ici, ils appellent ça des spots.
Ama burada "kaşık" diyorlar.
Spots quatre et cinq, en attente.
Dördüncü ve beşinci spotlar hazır.
Faut pas que les rideaux... Cachez pas les spots!
Perdelerin ışıkları, kapamadığından emin ol tamam mı?
Ici, nous avons un beau parquet, des spots d'éclairage...
Gördüğünüz gibi burada harika parkelerimiz ve spot ışıklandırmamız- -
On jouait alors très bien parce qu'on se prenait pour des pros... jouant sous les spots d'un grand stade.
Ve sahayı yeterince aydınlatıyordu. En iyi oyunumuzu o zaman oynuyorduk sanırım, Çünkü hepimiz. Stadyum ışıklarının altında oynayan büyük takım oyuncuları gibi hissediyorduk..
D'ailleurs, on m'a autorisé à vous engager pour tourner nos 5 prochains spots.
Sanırım konuşmamız gerekiyor. - Tatlım, gelip yardım eder misin?
Les 5 prochains spots?
- Ne? - Gırtlağından konuşma.
- La scène de la douche! Le 5 kW dehors et des câbles pour trois spots dans le salon.
Pencereden 5k ile gir, oturma odasında üç sarışına doğru zum yap.
Mais mes potes m'appellent Spots.
- Arkadaşlarım bana Spots derler.
Merci sir. Spots, Jackson, vous aussi.
Spots, Jackson, size de.
Les spots publicitaires.
Evet, reklâmlar.
Les spots publicitaires.
Reklâmlar.
Ils lui ont enlevé une réplique, elle a grimpé à une corde et a lancé des spots sur les gens.
Repliklerinden birini kestiklerini duydum. Sahnenin bir köşesinde ipe tırmandı ve ışıklar insanların kafasına düşmeye başladı.
Mais les spots font un tabac et le brunch... rapportera 900 000 $.
Ama yeni reklamlara tepkiler çok iyi. Pazar günkü... ... kahvaltı 900.000 $ getirecek.
Je serai zélé Si on paie mes spots télé
Reklamımı ödeyenin Sözünü dinlerim
Mais c'est pas ça qui vous paie Des spots à la télé
Ama serbestlik TV reklamı getirmez
entre avoir une opinion et acheter des spots de 30 secondes... me traitant de pornographe! On peut donc avoir un avis tant qu'on ne le donne pas.
- Kendini ifade etmekle, televizyonda otuz saniyelik bir spot satın alıp, bana pornocu damgası vurmak arasında fark vardır.
Le seau s'est décollé de la tête... parce que la chaleur des spots a provoqué la dilatation du métal.
O kova, parlak ışıklar tarafından ısınıp, metali genişleştirdiği için babamın kafasından cıktı.
- S'amuser. Ils avaient à boire, ils ont branché des spots.
Birsürü içki almışlar, parti ışıkları kurmuşlar.
certains effets spéciaux avaient du retard... on avait des spots télé à tourner, une bande-annonce... pour laquelle il nous manquait les effets spéciaux...
... çünkü bazı görseI efektIer eksikti, ve TV rekIamIarı ve... ... jenerik hazırdı ama görseI efektIer hazır değiIdi.
Excusez-moi un instant, j'essaye d'échapper à l'éblouissement des spots.
Beni biraz hoş görürseniz, ışıklar gözümü alıyor parlaklığından kaçınmaya çalışacağım
Vous voyez ces spots? On passe à la télé.
Bu mahkeme aynı zamanda bir televizyon şovu.
Regardez tous ces spots rouges, je ne veux pas mourir comme ça!
Sürekli ekranda gördüğüm kırmızı sinyallerin elinden öleceğime inanamıyorum.
Les spots sont de nouveau sur toi, heureuse?
Işıklar yine senin üstünde. Mutlu musun?
Sous les spots, il accrochait toujours la lumière.
Üstüne ışık düştüğünde her zaman iyi görünürdü.
Se faire du fric, essayer de... de rester dans la lumière, sous les spots, au club.
Parayı veriyordum. Sadece yaşamak için... Herkesin gönü önünde olmak için.
On est venues rider le Pipe. - Pourquoi vous essayez pas plutôt les spots de nanas?
Pipeline'da sörf yapmaya geldik.
Il y a eu plus de morts ici que sur tous les autres spots réunis.
Pipeline'da her gün durum ciddidir, ama bugün... yanlış bir hareketin sonucu felaket olabilir.
Puis... on voyait mal, les spots étaient braqués sur nous... mais je distingue une ombre qui se déplace puis une intense petite... il se passe quelque chose, et tout d'un coup il se fait tabasser.
Her şey çok aniydi, tam olarak göremedik, Tepemizde ışıklar vardı ama uzun ve karanlık bir figürün o ufaklığın üstüne gittiğini gördüm bir şey oluyordu, her şey çok çabuktu, yumruklandı.
II veut faire toute une campagne autour de ca, avec des spots TV.
Büyük bir reklam kampanyası yapmak istiyor. Bilirsin, spotlar, halk gösterileri etiketlerde kraliçenin resimleri.
Longtemps après que les spots se sont éteints
Onlar da gerçek hayata döner
Les fenêtres sont électrifiées, il y a des spots automatiques, des détecteurs de mouvements...
Pencereleri kabloluyorlar, dışarı saatli ışıklar kuruyorlar ve harek et sezgicileri k oyuyorlar.
C'est une piste de danse. Tu vois pas les spots?
Burası dans etmek içindir.
Appelez Commco Films, il me faut d'autres spots Vip.
Commco Film'i ara, Yeni Vip spotları çeksinler. Hemen.
- Hé, Spots...
- Hey, Spots.
Vous pouvez faire des spots télé.
Sanırım biraz seferberlik yapacaksınız.
Je voudrais louer un bateau pour faire le tour de l'île et trouver des putains de spots secrets.
# # [Müzik sona ermektedir] # # Bir motor bulup şahane gizli yerler bulmak istiyorum.
- Vous avez passé les spots?
Tanıtımı izlediniz mi?