English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Stable

Stable traducir turco

2,735 traducción paralela
Il est stable, maintenant.
Artık sakinleşti.
Oui, mais il est stable, et son histoire médicale est confidentielle.
- Evet. Evet ama şu an durumu iyi ve sağlık geçmişi de gizli bir bilgidir.
Quand j'ai été stable, je ne voulais pas rester sous médicaments, mais je savais que j'avais besoin de quelqu'un en qui je pouvais avoir confiance pour garder un oeil sur moi, me faire suivre mon emploi du temps, mon régime.
Durumum istikrar kazanınca ilaçları bırakmak istedim ama bana göz kulak olacak, programıma bağlı kalmamı,.. ... diyetimi ayarlayacak güvenilir birine ihtiyaç duyduğumu biliyordum.
Je l'ai recousu. Pour l'instant, il est stable.
Yarasını diktim, durumu şu anda normal.
Je pense qu'ils essaient juste de s'assurer que Nous sommes un couple sain et stable.
Sanırım sadece aklı başında ve sabit bir çift olduğumuzdan emin olmaya çalışıyorlar.
C'est un amour paisible et stable.
Bu... bu... bu sakin, sabit bir aşk.
Et moi, j'ai suivi une ligne droite, plus stable après notre séparation.
Ben ayrılığımızdan sonra daha sabit bir hayat yaşadım.
J'apprécie votre intêret, mais je suis son médecin, et je déciderai quand il sera assez stable pour parler de tout ça.
Endişenizi anlıyorum ama ben onun doktoruyum bu konu hakkında konuşacağı zamana ben karar veririm.
Je suis ici pour les médicaments, pour être stable et ensuite je ficherai le camp, ce qui est exactement ce que vous pouvez faire maintenant.
İlaçlarımı almaya ve iyileşmeye geldim. Sonra defolup gideceğim. Yani şu an yapabileceklerin bunlar.
Le niveau d'eau ici en bas reste stable.
- Buradaki su seviyesi değişmiyor.
Lourdes, on doit le maintenir stable.
Lourdes, onu sabit tutmalıyız.
Vous disiez qu'elle était stable.
Bekleyin, bana... Bana, düzenli olduğunu söylediniz sanıyordum.
Ces documents montrent un tarif de retour c'est tellement stable, c'est impossible.
Bu belgeler geri dönüş oranlarının çok sabit olduğunu gösteriyor ki bu imkânsız.
Elle est stable grâce à ses médocs.
İlaçlarını alınca düzeliyor.
Voilà ce qui semble un foyer stable pour lui.
Onun için gerçekten de harika bir yuva.
Elle est stable.
- Stabil.
Dès qu'elle est stable, je l'y emmène.
Durumu kontrol altına alınır alınmaz ameliyata alacağım.
Il était parfaitement stable, et
Cihazı takmıştık, durumu stabildi- -
La pression sanguine est stable.
Kan basıncı stabil.
Et toi? Il est stable.
Peki ya sen?
Il est stable, mais nous avons semblerait-il obtenu un second symptôme.
Durumu stabil ama görünüşe göre ikinci bir semptomumuz var.
La petite est stable.
Kız iyi.
Ça fait 48 h. Son état est stable, mais elle ne répond pas.
48 saat oldu. Durumu hala aynı, hiç cevap vermiyor.
Votre femme a repris connaissance, son état est stable.
Eşiniz kendine geldi ve durumu iyi.
Mme Brandt est stable, mais elle est sous sédatifs, alors allez-y doucement.
Mrs. Brandt stabil ama zor yatıştırdık fazla yüklenmeyin.
Elle est réveillée et stable.
Uyanmış ve durumu sabit.
Les vents malades qui ont soufflé Capoue hors d'une course stable.
Bir zamanlar sabit rotada ilerleyen Capua'ya onu yoldan çıkarmak için bir darbe geldi.
Il a quelques côtes cassées et un hématome sous-dural mais il est stable.
Birkaç kaburgası kırılmış ve subdural hematomu var ama durumu stabil.
Si elle est assez stable pour intenter un procès, elle peut trouver le temps de déposer.
Şayet dava açmak için zaman bulduysa, ifade vermek için de bulabilir.
Cela n'arrivera pas subitement, ce sera lent et stable, mais je promets que ça arrivera.
1 Kerede yaşanmayacak, yavaş ve yerinde yaşanacak. Ama olacak, eminim.
Pression stable.
Kan basıncı sabit.
Appliquez une pression stable à l'artère. J'ai besoin de vous pour verrouiller le navire.
Artere sürekli basınç uygula, damarı kapat.
Il est stable.
D.N.R. emri var.
Son état est stable pour le moment mais les prochaines 48h sont décisives...
Durumu stabil ama önümüzdeki 48 saat çok önemli.
Le Dr Khan dit que Samar récupère très bien. Que son état est très stable.
Dr Khan, Samar'ın iyileşmekte olduğunu söylüyor, akli durumu çok kararlı..
Charlie est, uh, stable après la craniotomie
Charlie kraniyotomi sonrası stabil oldu.
On doit juste attendre que son INR soit stable
Sadece INR'inin normale dönmesini beklemek zorundayız.
Elle est stable, mais elle aura besoin d'une opération.
Durumu stabil ama ameliyat olmaya ihtiyacı var.
Elle est stable.
- Durumu iyi.
Comment va notre nouveau membre du club des ours polaires hemodynamiquement stable, réflexes cérébraux normaux toujours inconscient
Polar Bear kulübünden yeni dostumuzun durumu nasıl? Hemodinamisi stabil, şuuru hala yerinde değil. Ben onu sormuyorum.
La pression est stable
Tansiyon normal.
Il est stable.
Oğlunun durumu stabil.
votre coeur s'est arrêté, mais vous êtes stable.
Kalbin durdu ama şu an durumun stabil.
Stable.
Durumu stabil. Bu arada...
Charlotte est stable mais toujours inconsciente.
Charlotte'ın durumu stabilmiş. Ama hala bilinci açılmamış.
Et tandis que notre relation était encore peu stable, elle avait besoin d'un petit coup de main, Enthousiaste ou pas.
Onunla aramızdaki ilişki de halen sarsıntılı olduğu için biraz el ele tutuşmaya ihtiyacı vardı.
Lantz : Stable.
- Stabil.
Il est stable.
Durumu stabil.
Lorsqu'une étincelle égarée ou un gobelet abandonné ça pourrait se terminer avec plus que juste votre carrière, tu prends toutes les précautions pour opérer dans un environnement sécurise et stable.
Devrilen bir beherglas ya da aniden çıkan bir kıvılcım, meslek hayatınızdan fazlasını alıp götürebilir. Bu yüzden güvenli ve sarsıntıdan uzak bir ortamda çalışmak için her önlemi alırsınız.
Tu veux dire "pas stable".
Sanırım "taş" demek istedin.
Il est assez stable pour les chevaux, n'est-ce pas?
Yüzbaşı McKechnie izinden döndü, efendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]