Translate.vc / francés → turco / Stanley
Stanley traducir turco
2,970 traducción paralela
Stanley...
Stanley...
Stanley m'a demandé de te rendre ça.
Stanley bunu sana geri vermemi istedi.
Stanley... Il nous faut ta ferme.
Stanley çiftliğini kullanmalıyız.
Stanley?
Stanley?
Tu... passais bien par le terrain de Stanley pour éviter les contrôles?
Denetim noktalarını atlatmak için Stanley'nin arazisinden geçiyordun, değil mi?
Hé, Stanley.
Hey, Stanley.
Stanley, ce n'est pas ta faute.
Stanley, bu senin hatan değildi.
Où sont Stanley et Bonnie?
Stanley ve Bonnie neredeler?
Où est Stanley?
Stanley nerede?
Stanley est en bas.
Stanley alt katta.
Stanley.
Stanley.
Non, Stanley.
Hayır, Stanley.
Stanley!
Stanley!
Et je sais que Stanley Richmond l'a assassiné ensuite.
Ve sonra Stanley Richmond'ın onu öldürdüğünü biliyorum.
Dis moi où je peux trouver Stanley et tout sera terminé.
Stanley'i nerede bulabileceğimi söyle, tüm bunlar son bulsun.
Stanley avait peut-être raison.
Belki Stanley haklıdır.
- Personne ne livrera Stanley.
- Kimse Stanley'i ele vermiyor.
Dites-moi où se trouve Stanley.
Stanley'nin yerini söyle.
Mon offre d'amnistie en échange de Stanley Richmond est annulée.
Stanley Richmond'a karşılık önerdiğim af iptal edilmiştir.
Tu as vu Stanley?
Stanley'i gördün mü?
S'il te plaît... Conduis-moi à Stanley.
Şimdi lütfen beni Stanley'e götür.
J'ai fait du mal à mes proches et j'ai eu une 2nde chance, mais Stanley...
Bana yakın olan herkesi incittim ve ikinci bir şansım vardı, ama Stanley...
Stanley n'a jamais fait de mal à personne de sa vie.
Stanley hayatında hiç kimseyi incitmedi.
Ou le Stanley que tu as connu?
Ya da tanıdığın Stanley'i?
Stanley, regarde-moi.
Stanley, bana bak.
Stanley, où vas-tu?
Stanley, nereye gidiyorsun?
Oui, Monsieur, Stanley Richmond et un groupe de rangers.
Evet, komutanım. Stanley Richmond ve bir grup korucu.
- Stanley, mon vieux pote.
- Stanley, eski dostum.
Stanley, ça fait une paye.
Stanley, yıllar oldu görüşmeyeli.
Stanley, ça fait une paye.
Stanley, görüşmeyeli yıllar oldu.
- Stanley, c'est les gars louches.
- Stanley, balıklar.
Stanley, un canard.
Stanley, yat.
Allons voir ton pote Stanley.
Gidip arkadaşın Stanley'yi bulalım.
Le championnat de hockey?
Stanley kupası?
C'est important, Stanley.
Bu önemli, Stanley.
Le petit Stanley était fatigué et affamé mais il savait que pour que Britney Spears soit en sécurité, il devait aller au pôle Nord.
Küçük Stanley yorgun ve açtı. Ama Britney Spears'ı sağ salim kuzey kutbuna götürmesi gerektiğini biliyordu.
Pour la récolte, Stanley!
Hasat için, Stanley.
On ne vous en a pas parlé, car...
Bunu sana söylemedik Stanley,..
Déconnecte-toi d'internet.
Internet'ten çık Stanley.
Maintenant!
Hemen, Stanley!
Gwendolyn Parker a perdu la vie à 45 ans des mains de son mari Stanley, qui est mort subitement, tué par ses enfants Fiona et Michael, qui se sont entretués à respectivement 12 et 17 ans.
Bu fotoğraf Gwendelyn Parker 45 yaşındayken kocasıyla birlikte çekildi. Onlar ölüp iki çocuklarını arkada bıraktalar : Fiona ve Michael.
C'est le préféré de Stanley.
Stanley öyle seviyor.
Stanley, Michael n'est pas là.
Stanley, Michael burada değil.
Stanley, Phyllis, Kevin.
Stanley, Phyllis, Kevin.
Stanley, je croyais que tu détestais Halloween.
Stanley, cadılar bayramından nefret ediyorsun sanıyordum.
Jim, Dwight, Phyllis, Stanley, Andy.
Jim, Dwight, Phyllis, Stanley, Andy...
- J'ai parlé à Meredith, Stanley et Jim.
Meredith, Stanley ve Jim ile koltuklar hakkında konuşmuştum.
Stanley Nopell.
- Stanley Nopell.
{ \ pos ( 192,220 ) } Bonnie est morte depuis quatre jours.
Stanley!
- Viens, Stanley.
Anladım. Stanley, hadi.
- Bon anniversaire, Stanley!
İyi ki doğdun, Stanley.