Translate.vc / francés → turco / Stuck
Stuck traducir turco
33 traducción paralela
Si. Après le cycle de lavage.
If it weren't for the ship stuck in it.
Got stuck on a chick.
- Bir piliçle tanıştım.
And l'm lookin'for a cure'cause l'm bored to tears And l'm stuck in here Stuck out here, stuck in here
Bir derman arıyorum sıkıldım yırtınmaktan burada tıkılıp kaldım tıkıldım dışarda, tıkıldım içerde
Rendez-vous au "Cochon Coincé" à 19 h.
Saat 7'de Stuck Pig'de buluşalım.
Papy m'a mis un doigt dans le cul!
Grandpa stuck a finger in my ass!
Je me retrouve coincée ici avec les gamins pendant trois jours pendant que tu te balades sans ton alliance à l'aéroport en draguant les filles!
I am stuck here alone with the kids for three days while you're out there without your wedding ring at airports talking to girls!
Le chien de Bob Stuck, Skippy, a disparu.
Polis telsizinde Bob Stuck'ın köpeği Skippy'nin kayıp olduğunu duydum.
Will you meet me there 'Cause l'm stuck in traffic
Çünkü trafikte sıkıştım.
Et Mucha et Herr Stuck.
Ve Muha... Ve Bay Schtuck.
Le meilleur avantage du sniper est l'élément de surprise.
- Episode 14 "Stuck On You" Konukların yarısıyla konuştum. Nişancının en büyük avantajı, sürprizin öğesidir.
- Episode 14 "Stuck On You"
FUNDA
Pas besoin de mes jingles pour vendre des tampons quand on peut mettre "Stuck in the Middle With You".
Benim gibi birine ped reklamı için cingıl yazdırmıyorlar, sadece "Seninle Ortada Sıkıştım" şarkısını kullanıyorlar.
Chanson "Stuck in a moment you can t get out of" interprétée par U2 6... 5... 4... 3... 2... 1!
dört... üç... iki bir!
l'm stuck?
Yasak mı?
# If you re stuck in Superjail #
Eğer Superjail'de tutsaksan
droite, conservateur... stuck-up.
Açık sözlü, muhafazakâr. Kibirli.
Stuck, still no turning back
* Vurdu, imkanı yok kaçmaya *
"I guess you re stuck" with me...
Çeviren : hancer İyi seyirler dilerim.
" Stuck à Moscou.
" Moskova'ya sıkıştım.
J'en mets pour combien, mam zelle stuck-up? Deux bonnes cuillères à soupe?
Bayan kendini beğenmiş ne kadar ister?
Papa à un appel.
Dad's stuck on a call. He'll be here after.
♪ I guess you re stuck with me ♪
Çeviren :
♪ we can tug the sheets, snuggle up, get stuck ♪
* Çarşafı çekebiliriz * * Sarılır sevişiriz *
"Stuck In The Middle," "Hit The Road Jack,"
"Ben Sende Tutuklu Kaldim", "Yol Arkadasim".
Des types l'ont coincée.
Guys have stuck.
Le fait est que nous sommes coincés à bord de ce fichu train.
The fact is that we are stuck aboard this damn train.
Stuck a touché la Lotus d'Andretti!
Stuck, Mario Andretti'nin Lotus'uyla carpisiyor!
Pourquoi sommes-nous toujours coincés ici?
You know, why are we still stuck here?
♪ I guess you re stuck ♪
- Yedi kişilik bir komisyon var. Ama iki kişi karar veriyor.
Je peux traverser les murs mais j'y reste coincé.
I can walk halfway through walls, then I get stuck.
Et une chienne stuck-up.
Ve kibirli bir kevaşe.
Il y a un contre-temps.
It's still bloody stuck!