Translate.vc / francés → turco / Suddenly
Suddenly traducir turco
32 traducción paralela
Pour soudain les voir disparaître
# And then suddenly watch it vanish away #
- Soudainement quoi?
"Suddenly". Suddenly ne?
Je n'ai pas fini de taper... Shérif Tod Shaw, Soudainement, Californie.
Şerif Tod Shaw, Suddenly, Kaliforniya.
"Gueule de bois". Train spécial N ° 10.19 avec à bord Président Etats-Unis
Birleşik Devletler Başkanını taşıyan 10 : 19 özel treni saat 17 : 00'de Suddenly kasabasına gelecektir.
Allô, ici Tod Shaw, de Soudainement.
Alo, ben Tod Shaw Suddenly kasabasından. Yüzbaşı Aaron'la konuşmak istiyorum.
" Suddenly I know
Dudakların benim içindi
"Never let me go " Suddenly I know
Dudakların benim içindi
" Comes a rose and suddenly it s spring
# Yarını kimse bilemez # Bir başka günün getireceği şey
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } Suddenly swooping low { c : $ 88FF00 } { y : bi } on an ocean deep,
Birdenbire, bir okyanusun derinliklerinden kayıp gelerek
Suddenly everyone loved to hear him play his songs
Birdenbire herkes sevdi onun şarkılarını çalmasını dinlemeyi
Ou ma cousine? J'ai joué dans "Susan". C'était super.
Sonra "Suddenly Susan" da oynadım, ve bu çok sıkı bir yapımdı.
Si c'est au sujet de cet univer parallele. Italian-rock-star, Lizzie's - suddenly-a - diva thing,
Şayet bu İtalyan rock starıyla, küçük Diva Lizzie hakkındaysa,
L'homme apparut soudain sur le chemin de Brandon.
He showed up suddenly in front of Brandon...
Et soudainement sans raison cette bimbo a craché le morceau, juste parce que c'est une salope!
And then suddenly, for no reason, Daha sonra bu kadın adamın aletini üfleyerek bir sürtük olduğunu kanıtladı zaten.
Je me rendais au magasin de fourniture pour restaurant to buy some urinal cake mix when I was suddenly sideswiped... par l'amour.
Pisuar keki almak için restorana gidiyordum sonra neyin geldiğini anlamadan çarpıldım aşka.
There were never felt part of something and suddenly be accepted in a'scene'or one company? would not be normal state, for us.
Biz, o kadar uzun zaman, ait olmamadık ki, bir anda bir'duruma'ya da topluma karışmak bizim için doğal olmayacaktı.
Both perch? Entire people of a table if it was mogia to eat. It was so I divertivo and it was fantastic interpret this role with a person who suddenly rose up and destroyed a glass on the table and I urlava against and I buttava on earth.
Çünkü herkes masada oturuyor, hiç eğlenmeden yemeğini yiyordu ve bu rolü başka biriyle oynamak harikaydı bir anda kalkıp, bardağı masada kırıp bana çığlık atan ve beni yere atan biriyle.
l'm suddenly nuts about this de Grisogono.
Bu saat için resmen deli oluyorum.
Ils n'ont pas encore chanté Suddenly, Seymour.
Daha Suddenly Seymour'u bile söylemediler.
And suddenly your face appears
* Ve yüzün beliriyor aniden *
And suddenly
* Ama ansızın *
Suddenly the raindrops that fall have a meaning
* Düşen yağmur damlalarının bir anlamı olduğunu *
C'est comme si soudain mon jugement était passé par la fenêtre.
It's like suddenly my judgment's gone out the window.
♪ Suddenly you re in my life ♪
* Aniden girdin hayatıma *
All of my doubt Suddenly goes away somehow
* Yaklaştım bir adım daha *
♪ Tout à coup il tourne
♪ Suddenly it moves with such ♪
♪ Tout à coup ma vie
♪ Suddenly my life
♪ But I suddenly lose control
* Ama birden kaybettim kontrolümü *
♪ You shook my world apart and suddenly ♪
# Dünyamı o an altüst ettin #
Et aussi de jouer "Suddenly Seymour".
Bir de "Suddenly Seymour" performansı için!
Et aussi de jouer "Suddenly Seymour".
"Suddenly Seymour" performansı için de...
So suddenly
♪ So suddenly ♪