English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Suki

Suki traducir turco

187 traducción paralela
Suki m'a dit qu'il y avait des offres d'emploi pour la cantine.
Suki kantinde bir iş olduğunu söyledi.
Et Suki?
Suki de.
" Du suki yaki et du saké pour Sue Donne-moi du saké, je t'en donnerai
" Suki yaki hot saki Sue Sen bana saki söyle, ben de sana saki söyleyeyim
"Du suki yaki et du saké pour Sue"
"Suki yaki hot saki Sue"
COLONEL SUKI
ALBAY SUKI
Suki, tu t'occupes des esclaves n'est pas?
Suki, kölelerin etkisindesin değil mi?
Suki Yamaguchi.
Suki Yamaguchi.
Ici Suki Sanchez pour KPFW.
KPFW'den Suki Sanchez.
C'est du chewing-gum ou une crotte de pigeon sur ma chaussure?
buda suki... ayakkabimin üzerindeki sakiz veya güvercin pisligi mi?
Marina et Suki se crêpent le chignon.
Marina ve Küçük Suki eski moda bir kavganın içindeler.
II a dit à Marina qu'il l'aimait, alors qu'il fricotait avec Suki.
Marina'ya onu sevdiğini söyledi ve bir sonraki hafta Küçük Suki ile etrafta takılıyordu.
- C'est la faute d'Alec.
Alec çalışmıyor, Marina ve küçük Suki gittiler, çalışacak üç kişi eksik. - Bu Alec'in hatasıydı.
Ça va, Suki?
- Selam, Suki.
Dis donc Suki, tu l'actionnes quand, mon levier?
Vitesimi ne zaman kullanacaksın Suki?
Bullitt et Suki sont passés.
Bullitt ve Suki köprüyü geçti.
Salut, Suki. Salut.
Nasıl gidiyor, Suki?
Suki est Ià aussi.
Suki ikimizi de borçlu olduğunu söylüyor, tamam mı?
C'est si.. Suki est époustouflante!
Suki inanılmaz.
Non, mais si quelqu'un demande, tu es Suki.
Hayır, ama birisi soracak olursa, sen suki'sin
Ici Suki Sanchez, des USA.
Amerika'dan Suki Sanchez'i dinliyorsunuz.
Suki Denali.
Suki Denali.
Salut Suki.
Merhaba Suki.
Oui, merci, Suki.
Evet. Teşekkürler, Suki.
Suki, j'en étais même pas à la moitié!
Bağlantını kopardın, Suki. İşimiz bitmemişti daha.
Suki Macrae Cantrell.
Suki Macrae Cantrell.
Je m'appelle Suki Macrae Cantrell.
Adım Suki Macrae Cantrell.
Cet homme était là quand on a trouvé Suki Macrae Cantrell.
Suki Macrae Cantrell'i yakaladığımızda bu adam da oradaydı.
Suki, Suki!
Suki. Suki!
Suki? Vous m'entendez?
Beni duyabiliyor musun?
- Fluffy. - Suki.
- Fluffy.
Fluffy est son premier nom. Suki est son deuxième.
Fluffy ilk ismi, Suki de tuhaf göbek adı.
Bien sûr, voilà Flicker-Fluffy-Suki. C'est le chien du voisin.
Elbette, Flicker Fluffy Suki'yi alabilirsin.
Comment va Suki?
Ahh, Suki ne alemde?
Vous l'avez beaucoup influencée.
Sizler Suki'yi epey etkilediniz,
C'est moi, Suki.
Benim, Suki.
Elle est avec Suki.
Gördün mü Aang? Suki ile berabermiş.
J'étais dans la bande à Buck Bowers quand il a fait ces coups-là.
Tesadüf şuki, Buck Bovers bu işlerin bazılarını çevirdiğinde onunlaydım.
Seulement il y a eu des moments où elle semblait prendre plaisir à me blesser.
Sadece şuki beni incitmekten hoşlandığını gördüğüm zamanlar vardı.
" Du suki yaki et du saké pour Sue
" Suki yaki hot saki Sue
Mais quel que soit le jugement que vous portiez sur ses employeurs, lorsqu'ils ont renvoyé Andrew Beckett parce qu'il a le SIDA, ils ont enfreint la loi.
Fakat işverenleri hakkında varacağınız ahlaki yargıların önemi yok, Gerçek şuki Beckett AIDS'li olduğu için kovuldu... Buda yasaları çiğnediler demek.
Messieurs, ce que je vais vous dire va ébranler les fondements de tous les préceptes médicaux que vous chérissez.
Beyler, dicem şuki... Karşımızda normal bir durum yok... tıbbın çözemeyeceği bir durum bu.
Je n'aipas le temps dejouer.
Problem şuki, oyun oynayacak vaktim yok.
En fait, ils n'ont aucune chance.
Gerçek şuki hiçbirinin şansı yok.
À la surprise générale, ça provoque des dégâts neurologiques... sur tous les êtres vivants.
İşin tuhaf yanı şuki, bir sonucu olarak bu tüm yaşayan şeyler üzerinde... nörolojik hasar yapar.
Si on les laisse aller jusqu'au bout, ils verront bien qu'ils ne veulent pas se marier.
Konu şuki, eğer onların ne yapmak istediklerine izin verirsek Aslında bunu yapmak istemediklerinin farkına varıcaklar.
Je sais que tu croyais que j'étais jaloux de toi, mais le problème, c'est que tu n'es plus avec Jackie et qu'elle me plaît encore.
Bak, Hyde. Biliyorum, ona sahip olduğunda benim sadece onu istediğimi düşünüyordun. Bak, olay şuki, şimdi ona sahip değilsin, ve ben hala onu istiyorum.
Et en vérité, si tu n'avais pas avoué comme ça... j'aurais supposé que Pyken voulait créer des problèmes... car il aurait été impossible de savoir combien d'argent il avait.
Ve gerçek şuki eğer bundan aklanamazsan... Bunun varsayımdan ibaret olduğunu söyleceğiz ozamanda Pyken zor duruma düşecek... Çünkü onun ne kadar parasının olduğunu anlamamıza imkan yok.
Ecoute David, l'important c'est que Booker veut jouer les précurseurs...
Bak, David. Konu şuki Booke yoluna devam etmek istiyor.
La question qui se pose, Senateur, est "lequel d'entre vous est le père?"
Soru şuki Senatör, hanginiz çocuğun babasısınız?
Le problème, c'est que j'attends depuis des semaines un paquet exactement comme ça!
Sorun şuki haftalardır bu paketi bekliyordum Ve şimdi şunu haline bir bak!
Laissez-moi vous dire, votre nourriture est dégoûtante.
Gerçek şuki, yemeklerin berbat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]