Summer traducir turco

Tu sais, Seth, je t'aime bien. Mais si je dois sacrifier notre amitié pour être avec Summer, je le ferai.

Bak, Seth, seni hep sevmişimdir, ama Summer'la olmak için arkadaşlığımızı feda etmek durumunda kalırsam, ederim.

Je... je t'attendais.

Summer. Selam, ben,... Ben de seni bekliyordum.

Tu pourrais en parler à Summer, sauf qu'elle est hors-jeu jusqu'à la fin de la phase 2 de l'attaque de Zach.

Summer'la konuşabilirsin ancak konuşamazsın, çünkü'2.evre Zach'ın saldırısı'tamamlanana dek sınırların ötesinde.

Zach dans la B.D. ne m'aide pas, à moins que Summer le sache.

Zach'ın çizgi romana dönmüş olması Summer bilmediği sürece işime yaramaz.

Tu te sers du club de B.D. pour espionner Summer et Zach?

Seth, lütfen bana çizgi roman klübünü Summer ve Zach'i gözetlemek için kullanmadığını söyle.

Summer, Zach.

Summer, Zach, hey.

Seth et Zach ont du talent. Ils peuvent percer dans la B.D.

Summer, Seth ve Zach'in yeteneği var.

- Je dois te parler.

Lütfen, Summer, seninle konuşmam gerek tamam mı?

- Ca me rassure. , - Summer, je suis un con, OK?

Bak, Summer, ben bir pisliğim, biliyorum...

- Tu allais dire quelque chose?

Summer, birşey söyleyecektin?

- Ne l'écoute pas.

Summer, onu dinleme.

Summer, je m'excuse. Hé, ça va?

İyi misin?

Tu vas devoir choisir, OK?

Summer, bak, seçim yapmalısın, tamam mı?

Laisse moi appeler Summer.

Olur. Önce bir Summer'ı arayayım.

- Hey, Summer. Tu arrives juste à temps.

- Merhaba Summer, tam zamanında geldin.

Ryan, essaye de ne pas frapper Summer.

- Ryan, Summer'a yumruk atmazsın umarım.

Je connais les signes. Summer...

İşaretleri bilirim yani.

Hey, tout le monde. Voici Summer.

- Merhaba millet, bu Summer.

Summer, Marissa, voici Volcheck.

Summer, Marissa, bu Voulchek.

Summer a appelé. Elle a dit quelque chose comme quoi tu devais aller chez ce type À Dune Road tout de suite.

Summer aradı, senin Dune sokağındaki bir eve gelmeni istediğini falan söylüyordu.

Ecoute, je veux que tu saches que je suis là simplement parce que Summer a appelé.

Buraya gelmemin tek sebebi Summer'ın beni araması.

Où est Summer?

Summer nerede?

Que tu me fasses de la lèche pour que je coche Ryan et Summer présents. Non, non, non.

Ryan ve Summer'ı içeri almam için yalakalık yaparak beni kandıramazsın.

Et si Ryan et Summer ne sont pas là...

Eğer Ryan ve Summer yetişemezlerse...

Taylor, c'est moi, Summer!

- Taylor, benim, Summer.

- Summer, je sais ce que tout le monde pense, mais...

Summer, herkesin ne düşündüğünü biliyorum ama...

J'ai tout fichu par terre et je me suis complètement ridiculisé devant Summer.

Çizgi roman işini berbat ettim ve Summer'ın önünde kendimi küçük düşürdüm.

- Attendre et se demander pendant des heures - si Zach et Summer...

- Burada oturup saatlerdir, Zach ve Summer otelde, yan odada acaba...

De toute façon, je peux pas savoir. - Si je demandais à Summer?

Bunu unutayım gitsin en iyisi, çünkü öğrenmemin hiçbir yolu yok, tabii Summer'a sormazsam.

Tu vas tomber raide mort si tu demandes.

Summer'a bunu sorarsan seni öldürecek olan belirsizlik olmayacak.

Toi, moi, Summer, ce projet de B.D. à trois, - c'est pas une bonne idée.

bir çizgi roman üstünde birlikte çalışmamız, zaten pek de iyi bir fikir değildi.

J'ai cru que tu voulais savoir si on avait fait l'amour à San Diego.

Çünkü ben, senin, San Diego'da Summer'la benim seks yapıp yapmadığımızı öğrenmeye çalıştığını sanmıştım. Ne?

Je me suis dit que ça te ferait plaisir d'inviter Summer.

Belki Summer'ı da çağırmak istersin diye düşündüm.

Regarde-moi.

Summer, şu halime bak.

Ecoute, on n'a pas fait l'amour à San Diego...

Gerçek şu ki, Summer ve ben San Diego'da seks yapmadık.

Que Summer lui avait dit : "Je peux pas. J'aime Seth."

Summer'ın otel odasında : "olmaz Zach, yapamam, ben hala Seth'e aşığım" dediği mi?

De Summer et Zach allant en Toscane pour faire l'amour et s'aimer encore plus que maintenant?

Summer ve Zach'in Tuscany'ye gidip seks yapacaklarını - ve birbirlerine daha da aşık olacaklarını mı unuturum?

J'ai compris que Summer et moi, c'était fini. Je décompresse.

Gerçekten iyiyim, sonunda anladım ki Summer'la bizim aramızdaki herşey bitmiş.

Tu devrais pas en parler à Summer?

Belki bunu Summer'a da göstermelisin?

Je voulais en parler à Summer. J'ai pas pu.

İlişkimizi Summer'a söylemeye çalıştım ama yapamadım.

Attends. Tu l'as dit à Summer?

Summer'a ilişkimizi anlattın yani?

A un de ces quatre, Summer.

Görüşürüz, Summer.

Nulle. Summer me déteste.

Berbat, Summer benden nefret ediyor.

Le conseil municipal a approuvé la vente du parcours de golf à Summer Canyon.

Şehir Konseyi golf pistimizin Summer Canyon'a satıImasına izin verdi.

Ecoute, qu'est-ce que tu sais à propos de la vente du parcours de golf à Summer Canyon?

Baksana, Summer Canyon'daki golf sahasının satışı hakkında ne biliyorsun?

C'est le problème de Summer Canyon maintenant.

Bu artık Summer Canyon'un problemi.

Souscription à l'école élémentaire de Summer Canyon.

- Summer Canyon İIkokulu Başvuru Formu. - Hiç bir şey anlamadım.

Je ne comprends pas. Puisque ta maison est sur le parcours de golf qui fait désormais partie de Summer Canyon, tes enfants ne peuvent plus suivre l'école à Agrestic.

Eviniz Summer Canyon'un bir parçası olan golf pistinde olduğu için, çocukların Agrestic okuluna gidemez.

Ouais, eh bien, vois ça avec Summer Canyon.

Sana Summer Canyon'da başarılar dilerim.

Summer.

Summer, Summer, üzgünüm.

Hey, Summer.

Merhaba Summer, bir tura ne dersin?