Translate.vc / francés → turco / Surprises
Surprises traducir turco
1,852 traducción paralela
Vous savez que j'aime les surprises. "
Sürprizleri sevdiğimi biliyorsun.
Vous savez que j'aime les surprises! "
Sürprizleri sevdiğimi biliyorsun.
Vous savez que j'aime les surprises. "
Sürprizleri sevdiğimi biliyorsun. Ne yapıyorsun?
La vie réserve moins de surprises quand on planifie tout.
Her şey her gün aynı saatte yapılınca, hayatta daha az sürpriz oluyor.
Non, non, non. Je n'aime pas les surprises.
Hayır, hayır, sürprizleri sevmem.
J'aime les surprises, mais je déteste ne pas les connaître d'avance.
Peki, sürprizleri severim. Sadece önceden ne olduklarını bilmemekten hoşlanmıyorum.
Pour éviter de sales surprises.
Her ihtimale karşı, hani bilirsiniz, kötü sürpriz olmasın diye.
Mesdames, .. vous êtes surprises de l'audace de ma visite.
Hanımlar bu küstahça ziyaretim sizi şaşırtacak şüphesiz.
Je suis plein de surprises.
Ben sürprizlerle doluyumdur.
M. Yee nous a surprises pendant nos emplettes.
Bay Yee bizi alışverişte yakaladı.
S'ils décident de venir au concours, j'en doute, une fois qu'ils sauront pour Troy et moi, je ne veux pas avoir de mauvaises surprises.
Kuşkuluyum ama gösteriye katılmayı planlıyorlarsa Troy'la beni duyunca sorun çıkarmalarını istemiyorum.
Pour l'instant, mettons les surprises de côté et apprécions ce moment passé ensemble.
Açmak için bekle. Şimdilik... süprizleri bir kenara bırakalım ve sadece... Arkadaşlığın keyfine bakalım.
Pleine de surprises.
Sürprizlerle dolular.
Nous aussi avons quelques surprises dans notre manche.
Bizim de esirlerimize birkaç sürprizimiz var.
Je pense que l'église a toujours quelques surprises dans sa manche.
Sanırım Kilisenin hala kenarda bir kaç sürprizi var.
Bien, si ce sont des surprises que vous recherchez, vous êtes venu au bon endroit. je - -
Eğer aradığınız şey sürprizse, doğru yere gelmişsiniz. Ben...
Je ne veux pas de surprises ou de changements soudains.
Sürpriz, yenilik, beklenmedik gelişmeler istemiyorum...
Je ne veux pas de surprises ou des changements soudains...
Sürpriz, yenilik, beklenmedik gelişmeler istemiyorum...
J'adore les surprises.
Sürprizleri severim.
J'adore les surprises.
Sürprizlere bayılırım!
Les rendez-vous "surprises" ne sont jamais une bonne idée.
Kör randevular hiç bir zaman iyi bir fikir olmamıştır.
Juste pour éviter les mauvaises surprises.
Sürprizlerle karşılaşma ihtimaline karşı.
Et ceci pour conclure sur un Super Bowl plein de surprises.
Ve bu Final Maçı defterini kapatır.
Je vais aller le voir. Parce que peut-être que vous voulez discuter des quelques autres surprises d'anniversaire que vous avez planifié.
Çünkü belki sizde planladığınız doğumgünü süprizleri hakkında konuşmak istersiniz.
Je n'ai jamais eu l'intention de devenir un père par procuration, mais la vie nous réserve parfois des surprises.
Ben de hiç üvey baba olmaya niyetlenmemiştim fakat hayat bazen insanı ters köşeye yatırıyor.
C'est la meilleure de toutes les surprises!
Görmüş olduğun en güzel sürpriz olacak!
- Pas de surprises à l'usine?
- Fabrikada süpriz yok!
- Il y a eu plusieurs surprises.
- Umulmadık şeyler oldu.
J'évite juste de mauvaises surprises.
- Sürprizlerle karşılaşmayalım da.
Tout le monde aime les surprises.
Tabii ki sever. Herkes sürprizleri sever.
Sérieux, j'aime pas les surprises.
Cidden, sürprizlerle aram pek iyi değildir.
Tu es plein de surprises, pas vrai?
Sürprizlerle dolusun, değil mi?
- T'aimes pas les surprises?
- Ah, sürprizleri sevdiğini sanıyordum.
La vache, vous savez, vous êtes pleine de surprises.
Sürprizlerle dolusun.
Je veux des contrôles surprises dans chacun d'eux ce soir.
Bu gece barların hepsine baskın yapılmasını istiyorum.
Ville universitaire, inspections surprises, et pas un seul des mes adjoints n'a trouvé d'infraction?
Bir üniversite kasabasında baskına giden memurlarımın hiçbiri tek bir vaka bile tespit edemiyor.
Plus jamais. Plus de surprises.
Bir daha asla sürpriz yok.
La vie foisonne véritablement de surprises, n'est-ce pas?
Hayat gerçekten bolca süprizle dolu değil mi?
On a parfois des surprises.
Buna şaşırırsın.
Ces deux gars sont pleins de surprises.
Bu ikisi, sürprizlerle dolu.
Les gens réagissent différemment aux mauvaises surprises.
Tatsız sürprizlere herkes farklı tepki verir.
Ma mère... est pleine de surprises.
Annem, o... O sürprizlerle doludur.
- assure toi qu'il n'y aura pas de surprises plus tard dans la campagne.
Herkesten bilgi al,
Et bien, vous êtes pleine de surprises.
Sürprizlerle dolusun, değil mi?
Nous n'aimons pas les surprises ici, Madame.
Burada sürprizleri sevmeyiz, bayan.
Non, chérie, je n'aime pas les surprises, d'accord?
Ben sürpriz sevmem, tamam mı? Sürpriz yok.
Plus de surprises, Lincoln.
Başka sürpriz istemiyorum, Lincoln.
Que de surprises, aujourd'hui...
Acaba...? Evet.
Je n'aime pas les surprises.
Sürprizleri sevmem.
Lassiter n'aime pas les surprises.
Dedektif Lassiter sürprizleri sevmez.
On a parfois des surprises.
Buna şaşırırsın. Justin amca yapıyor mu?