Translate.vc / francés → turco / Taiji
Taiji traducir turco
43 traducción paralela
UNO Jukichi TONOYAMA Taiji
JUKICHI UNO TAIJI TONOYAMA
Taiji Tonoyama, Takao Kanze, Hieaki Ezumi, Masashi Oki
Taiji Tonoyama, Takao Kanze, Hieaki Ezumi, Masashi Oki
Et voici Mu Qing et Mu Jun de l'école du Tai-chi.
Bunlarda'Taiji'Okulundan.. Mu Ching ve Mu Jun.
2ème maître, un disciple de l'école du Tai-chi a acquitté la rançon.
Yenilmez Herkül bu bir Taiji Okulu Öğrencisi kolunu kesmiş.
Le disciple Mu Qing de l'école du Tai-chi a acquitté la rançon.
Taiji Okulundan bir öğrenci, kolunu kesmiş. Emirlerinizi bekliyoruz.
Nous dirons que c'est un habitué, un ébéniste du nom de Taiji.
Devamlı müşterimiz... marangoz Taiji olduğunu söyleriz.
Vous êtes Taiji l'ébéniste, un de mes habitués.
Devamlı müşterilerimden marangoz Taiji olacaksınız.
Il s'appelle Taiji et est ébéniste.
Adı Taiji. Kendisi marangozdur.
Un ébéniste, il s'appelle Taiji.
Marangoz Taiji.
Taiji!
Taiji!
Et Ditang, Yingzhao, Bagua, Xingyi, Taiji qui viennent du nord.
Kuzey'in kungfu'su ve güneyin kungfu'su.
La ville de Taiji... petite ville, énorme secret. La voilà!
İşte burası.
Arriver à Taiji, c'est comme entrer dans La 4e Dimension.
Taiji'ye gelmek komiktir. "Alacakaranlık Kuşağı" gibidir.
À notre gauche, le tristement célèbre Musée de la baleine, un endroit que je déteste profondément.
Solunuzda kötü namıyla ün salmış "Taiji Balina Müzesi" yer almakta. Ve ben oradan nefret ediyorum.
Ils ont fait retirer mon nom pour m'empêcher de parler du massacre des dauphins à Taiji.
Bu yüzden beni listeden çıkardılar. Taiji'deki yunus katliamı hakkında konuşmamı istemedikleri için. "Yunus katliamı mı?" dedim.
C'est leur sens dominant et la cause de leur malheur à Taiji.
Ses, onların en önemli duyuları ve Taiji'de yunusları ölüme götüren de bu.
TAIJI
Taiji, Japonya.
Taiji est le 1er fournisseur au monde de parcs d'attractions marins.
Taiji, ulusal parklara ve yunuslarla yüzme programlarına yunus sağlayan en büyük tedarikçi konumundadır.
Le Musée de la baleine à Taiji fait l'intermédiaire. La ville et les pêcheurs partagent les bénéfices.
Taiji Balina Müzesi komisyonculuk yapmakta ve yunusları yakalayan balıkçılara paralarını ödemektedir.
Ici, à Taiji, on peut visiter le Musée de la baleine, assister au spectacle de dauphins et manger du dauphin en même temps!
Burada Taiji'de Balina Müze'sine gidip yunusları izledikten sonra yunus eti yiyebilirsiniz.
En 2003, j'ai envoyé une équipe à Taiji pour rassembler des preuves, filmer ce qui s'y passait.
2003'de, Taiji'ye bir ekibimi göndermiştim. Görevleri orada neler döndüğünü göstermek için bir kanıt bulup, videoya kaydetmekti.
À la descente du train à Taiji, on était accueillis par Ric O'Barry, ainsi que par la police.
Taiji'de trenden inip vakit kaybetmeden Ric O'Barry ile buluşmuştuk peşimizdeki, polis arabası eşliğinde.
Donc, on a fait du tourisme loin de Taiji.
Böylece Taiji'de turistik bir geziye çıktık.
Le matin de notre arrivée à Taiji, Ric est venu à l'hôtel.
Taiji'ye vardığımızın ertesi sabahı Ric O'Barry, otelde bizimle buluştu.
Je l'ai achetée dans la région de Wakayama, à Taiji.
Bu eti, Taiji'deki bir dükkândan satın aldım.
Le consommateur aura acheté de la viande "saine" de baleines de l'hémisphère sud, mais il aura mangé du dauphin des côtes de Taiji avec un taux de mercure 20 fois plus élevé que la norme fixée par l'OMS.
İnsanlar, etiketlerine bakıp sağlıklı ve besleyici balina eti aldıklarını sanıyorlar. Fakat tükettikleri şeyin, Taiji'den gelen ve aşırı civa içeren.. ... bir yunus eti olma ihtimali çok fazla.
Si ce produit est empoisonné, il ne se vendra plus à Taiji, il ne se vendra plus à Iwate, ni à Okinawa, ni où qu'il se vende actuellement.
Bunun zehir olduğu ortaya çıkarsa Taiji'de kimse, bunu satın almaz. Orada satılmayınca, Iwate'de satın alan olmaz. ... ve Okinowa'da.
Il faut donc se concentrer sur ce lagon à Taiji si on veut arrêter tout ça.
O yüzden bana kalırsa, bu sorunu ortadan kaldırmak için Taiji'deki o koyda yaşananlara odaklanmalıyız.
"Profitez de notre site classé UNESCO..."
Kime sorsak "Taiji'ye Hoşgeldiniz" yazdığını söylüyorlar.
La première fois que je suis allé à Taiji, c'était en 1980.
Taiji'ye ilk olarak 1980 senesinde gitmiştim.
Ils en ont besoin pour leurs parcs d'attractions, alors ils vont les acheter à Taiji.
Fakat yunus gösterileri için yunuslara ihtiyaçları olduğundan onlar da artık Taiji'ye gidip, yunusları oradan satın alıyorlar.
On a demandé aux pêcheurs de Taiji si on pouvait les subventionner, en disant :
Taiji'de, bu işi yapan balıkçılara yardım önerisinde bulunduk.
"Si vous laissez vos bateaux à quai, " on paiera ce que vous auriez gagné "en tuant des dauphins à Taiji."
Başka bir deyişle teknelerini bu iş için kullanmamaları ve yunusları öldürmemeleri karşılığında aldıkları paranın aynısını vereceğimizi söyledik.
La Commission Baleinière Internationale est en train de tuer les petites communautés côtières qui vivent de la pêche à la baleine, comme Taiji.
IWC, Taiji'deki gibi çok küçük sayıda ve küçük ölçekli canlıların yakalanmasına izin vermektedir.
Aider la cause japonaise et les habitants de Taiji...
Böylece Japon halkına ve Taiji'deki insanlara yardım etmiş olacağız.
Afin de pérenniser l'argument culturel, les chasseurs de dauphins de Taiji ont eu l'idée de donner la viande gratis aux écoles.
Sözde kültürel olan bu etkinliğin devamını sağlamak için Taiji'deki yunus katilleri bu etleri, okullardaki çocuklara bedava vermeye başladılar.
Savez-vous que le maire de Taiji veut distribuer cette viande aux enfants japonais?
Taiji belediye başkanının, yunus etini Japonya'daki çocuklara dağıtmayı plânladığını biliyor muydunuz?
Le maire veut introduire la viande de baleines et de dauphins abattus à Taiji dans les cantines scolaires partout dans le pays.
Belediye Başkanı, balina ve yunus etini ülkedeki okullara bedava dağıtmak istiyor.
Les pêcheurs de Taiji utilisent un couteau conçu spécialement pour transpercer la colonne vertébrale. Comme ça, la plupart meurent instantanément.
Taiji'deki balıkçılarımız özel olarak üretilen bir bıçak kullanıyorlar ve bıçağı, omurgaya sapladıklarında hayvanlar, acı çekmeden anında ölmüş oluyor.
La viande de dauphin n'est plus servie dans les écoles de Taiji grâce à l'action de ces deux conseillers municipaux.
Yunus eti, Taiji'deki okul menülerinden çıkarıldı. Bu iki üyenin bireysel katkıları sayesinde.
Le massacre des dauphins à Taiji reprend chaque année en septembre.
Taiji'deki yunus katliamı her sene Eylül ayında tekrarlanıyor.
Peut-être que c'est "Bienvenue à Taiji".
Emin değiliz ama.