Translate.vc / francés → turco / Telegraph
Telegraph traducir turco
105 traducción paralela
Le Daily Telegraph :
The Daily Telegraph :
Où allons-nous maintenant?
- Telegraph Hill'e.
Passez-moi le bureau du télégraphe.
Bana Telegraph gazetesini bağlayın.
Stephen House du London Exchange Telegraph.
Stephen House, "London Exchange Telegraph".
La voie ferrée des Indes raccourcit beaucoup le périple.
Büyük Hint Yarımadası Demiryolu iki hafta önce açıldı. Yolculukları kısaltır bu. The Daily Telegraph'da okudum.
Sornettes!
Boş ver The Daily Telegraph'ı.
Dans le Daily Telegraph.
The Daily Telegraph okumuş olmalısınız.
Je suis né au sommet de Telegraph Hill.
Burada, Telgraf Tepesinde doğdum.
La fille assassinée
- Bir de the Telegraph.
Le "Times" et le "Telegraph".
- Times ve Telegraph.
Maintenant, la bourse avec Exchange Telegraph.
Şimdi Takas Telgraf Borsa Raporu.
MM. Corngold et Dant, de la United Telephone Telegraph,
Corngold ve Dant Beyefendiler Birleşik Telefon ve Telgraf Şirketinden.
- Un journal? - Le Telegraph.
- The Telegraph.
Le "Morning Telegraph" a pas aimé.
"Morning Telegraph" bu durumdan pek hoşlanmamış.
Le Telegraph!
Telegraf!
Harris, du Daily Telegraph a écrit
Daily Telegram'dan Harris dedi ki :
Le Daily Telegraph.
Çok teşekkür ederim. - Telegraf gazetesi, lütfen.
Non, mais je peux t'aider.
Post Telegraph'ta çalışmıyorsun. Hayır, ama yine de yardımcı olabilirim, Cotton.
Je suis Basil Thorpe du "Bluefield Telegraph".
Ben Bluefield gazetesinden Basil Thorpe.
"Mauvaise pêche pour la reine mère."
"Queen Ma, minus fish, plus bone." tabii ki Telegraph'da değil?
Et un exemplaire du... Daily Telegraph.
Ve Daily Telegraph'ın bir kopyası.
Le Telegraph en a publié un à sa mort.
Öldüğünde Telegraph'ta bir şiiri çıktı.
Sa grand-mère a publié un poème dans le Telegraph.
Telede büyükannesi şiir yazardı
J'ai acheté le Telegraph et un Kit-Kat... et puis j'ai pris mon train à 9h05 sur le quai 2.
Bir telgraf ve Kit Kat aldım ve sonra trenimi ikinci perondan 9.05'te yakaladım.
Plusieurs points intéressants vis-à-vis le Telegraph Street.
Telegraph Street gazetesiyle ilgili çok ilginç şeyler var.
Et il y a le Telegraph et le Times.
Vel Telegraph ve Times'dan da varlar.
Tu es nue dans le Telegraph, ma chère.
Telegraph'dasınız canım.
Howard du Brooder Telegraph, vous connaissez?
Adım Howard. Bruder İletişim.
La tour du Telegraph.
Telgraf Kulesi.
La tour du Telegraph dans toute sa splendeur
Telgraf Kulesi ihtişamıyla karşında.
- Le Belfast Telegraph a appelé ton interview est à 16 h, d'accord?
Belfast Telegraph aradı. Röportaj saat dörtte, tamam mı?
Qu'ils vont arrêter de faire des attentats parce que tu as donné une interview au Belfast Telegraph ou à la BBC?
Sen Belfast Telegraph'a ya da BBC'ye bir röportaj verdin diye öldürmeyi, bombalamayı keseceklerini mi sanıyorsun?
Les résultats des courses allaient d'est en ouest par télégraphe.
Yarış sonuçları doğudan batıya gidiyordu. Western Union telegraph tarafından.
Est-ce moi ou les mots croisés du Telegraph?
Ben miyim şimdi yoksa "The Telegraph" ın çapraz bulmacası mı?
De quoi parlez-vous?
Ne sen misin yoksa "The Telegraph" ın bulmacası mı?
Non, mon ami. Pas dans le Telegraph.
Hayır, tatlım. "The Telegraph" ta olmaz öyle şey.
Harry m'a dit que Jennings lisait le Telegraph.
Evet, bunu duymuştum. Bulamadıkları şey altının nereden geldiğiydi.
Le vieux gars prend sa retraite, il nous le vend.
Harry Jennings'in The Telegraph'ı okuduğunu söyledi.
- Ca a commencé dans the Telegraph Diary et ça continu encore et encore et encore.
- İlk The Telegraph Diary'de * başladı ondan sonra ardı arkası kesilmedi.
D. TELEGRAPH APPELLE DANS UNE MINUTE. CONCLUEZ.
Bir dakika içinde Daily Telegraph arayacak, telefonu kapat.
Les renforts de police restent en alerte aujourd'hui après qu'un article du Boston Telegraph a publié la liste entière de la Maison Blanche des sites américains les plus vulnérables aux attaques terroristes.
Boston Telegraph'ta, Amerika'nın terörist saldırılarına en korumasız bölgelerini içeren bütün bir Beyaz Saray listesinin ardından yerel kanun birimleri bugün kırmızı alarmda.
Il a entouré le nom d'un journaliste du "Boston Telegraph".
Boston Telegraph gazetesi muhabiriyle konuştu.
La meilleure est celle du "Telegraph".
- En iyisi Telegraph'da vardı.
Il est tombé de la Telegraph Tower en l'escaladant.
Telgraf kulesine tırmanıyormuş, düşmüş.
Tu n'as pas vu mes articles dans le Telegraph?
Telegraph'da bu ay yayınladığım seriyi görmedin mi?
Et maintenant, dansons encore un peu au rythme de Telegraph Five!
Haydi şimdi Telegraph Five ile dansa devam edelim.
Non, elle utilise le télégraphe, c'est plus underground.
Hayır. No, she rocks the telegraph, there will be blood style.
C'est bien la pharmacie Telegraph Hill?
Orası Telegraph Hill eczanesi mi?
Pas dans le Telegraph!
korkarım ki öyle.
Il y a un article dans le Telegraph.
Bugünkü Telegraph gazetesindeyiz.
Le Sun Telegraph SCANDALE AU PARC D'ATTRACTIONS!
LUNAPARK'TA GÜVENLİK SKANDALI!