English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Threshold

Threshold traducir turco

62 traducción paralela
Dans les épisodes précédents :
"Threshold" un önceki bölümünde...
Votre plan Threshold a prévu ce genre de choses?
Threshold planın bu durumları da kapsıyor mu? Evet.
Alors si on veut suivre le plan Threshold pour éviter la panique générale, On va devoir élargir nos descriptions de postes...
Yani, Threshold Planı'nı kitlesel panik olmaksızın sorgusuz yürüteceksek hepimiz meslek tanımlarımızı genişletmeliyiz.
Je l'ai briefé sur Threshold ce matin, et lui ai donné les autorisations de sécurité.
Evet. Ona bu sabah Threshold hakkında bilgi ve erişim yetkisi verdim.
Vous avez creusé une sacrée dette dans les finances de Threshold.
Threshold'da çalışmaya başladığından beri borçlarının hızla biriktiğinin farkındayım.
Attendre qu'elle aille dans un endroit plus confiné, l'assommer, on dira qu'elle a glissé et qu'elle s'est tapé la tête.
Dar bir alana geçmesini bekleyeceğiz. Sonra onu bayıltacağız ve düşüp kafasını çarptığını söyleyeceğiz. Onu Threshold'a götürmeyi bekleyen bir ambulans var dışarıda.
Il y a une ambulance qui attend pour l'emmener à Threshold. OK, mais ne faites pas toute une scène.
- Pekâlâ ama olay çıkarmamalısınız.
Emballez tous les déchets et envoyez les à Threshold. Attachez tout.
Bütün çöpleri toplayın ve Threshold'a gönderin.
Threshold sera informé immédiatement si un test de ces labos est positif.
Olumlu bir sonuç gelirse, Threshold'un hemen haberi olacak.
Je me demande ce qui se passerait si l'un de ces pieds-plats essayait de contacter la DEA pour voir si l'un d'entre nous y travaille réellement. Il serait probablement tranféré à un poste d'opérateur dans la division Speciale Ops qui réside en fait au troisième étage Threshold.
- Threshold'un üçüncü katında bulunan Özel Operasyonlar Birimindeki bir operatöre bağlanırlar.
Je la ramène à Threshold.
Onu Threshold'a götüreceğim.
L'officier le plus haut gradé del armée qui a été briefé sur Threshold- -
Buna benzer bir şey. Threshold yetkileri olan en yüksek rütbeli asker, General Webber mı?
Ce plan s'appelle :
Bu planın adı THRESHOLD!
Vos protocoles Threshold incluent une aide à la gestion du stress.
Threshold protokollerinde stres tedavisi planı var. Bence bu planı devreye sokmanın zamanı.
Parlez-moi de Threshold.
Bana Threshold'u anlat.
Le sous secrétaire a l'autorisation threshold.
Müsteşarın Threshold yetkileri var.
Ce n'est pas votre faute. Vous avez bouclé le plan threshold en mars 2001, avant le 11 septembre, quand le dhs n'existais pas encore.
Threshold planını Mart 2001'de, yani İç Güvenlik Bakanlığını kurulmasından önce hazırlamış olman senin suçun değil.
Nous renverrons park à threshold aussitôt que nous en aurons fini avec lui.
Onunla işimiz biter bitmez Park'ı Threshold'a teslim ederiz.
Vous risqueriez d'exposer threshold.
Threshold açığa çıkabilir.
J'aimerai effectuer le transfert de daniel park pour threshold.
Daniel Park'ın Threshold'e naklini istiyorum.
J'ai essayé de les prévenir au sujet de la force de park sans reveler la nature de threshold.
Onlara, Threshold'u açığa çıkarmadan Park'ın gücünü açıklamaya çalıştım. Anlıyorum.
Al qaeda, hein?
- Threshold'un dışında bu olayı bilen herkes bir tehdittir. - El Kaide mi?
Caffrey, vous avez ecrit les protocoles Threshold.
Caftrey, Threshold protokollerini sen yazdın.
Tout est emballé et pres a partir pour Threshold pour analyse.
Her şey paketlendi ve analiz için Threshold'a götürülmeye hazır.
Nous devrions ramener les trois corps emballé pour Threshold.
Üç cesedin de Threshold'a götürülmesi gerek.
"L'institut Blackwood de Molly Caffrey... dirige une recherche médicale... sur l'immunité génétique des adolescents... dans un programme appelé" Threshold "
Blackwood Enstitüsü'nden Molly Caffrey, büyüme çağındaki çocuklar için genetik bağışıklığın geliştirilmeye çalışıldığı, Threshold adlı bir tıbbı araştırma programına öncülük ediyor.
Caffrey est la chouchou de l'administration,... des bruits courent que "Threshold" peut être une manière... pour le Président de laisser un leg humanitaire,... une arme militaire qui ne nuit pas aux enfants "
Dr. Caffrey'nin bu hükümette çok sevildiği göz önünde bulundurulursa kulislerde, Başkan'ın iyi bir siyası miras bırakmak için çocuklara zarar vermeyen bir askeri silah yaratılması için Threshold'a onay verdiği konuşuluyor.
les fonds de "Threshold"... proviennent d'une loi proposée d'affectation des fonds militaires.
Threshold'un ödeneği askeriyenin, meclisten çıkardığı ödenekten ayrıldı.
le projet "Threshold" est une opération hautement secrète. Je n'en ai rien à faire Andrea.
Threshold çok gizli bir operasyon.
je peux vous assurer que "Threshold" n'est pas un Musée de Bétail. Ce n'est pas suffisant, J.T.
Threshold'un bir büyükbaş hayvan müzesi olmadığını temin ederim.
je peux vous promettre de ne rien imprimer d'autre... sur le projet "Threshold" si vous me donnez l'exclusivité.
Bana özel bir röportaj verirseniz, Threshold projesiyle ilgili başka bir haber yapmayacağıma söz veriyorum.
Votre source a t-elle dit que "Threshold" était un programme d'armes?
Haber kaynağın bunun bir silah geliştirme programı olduğunu mu söyledi? - Hayır.
Caffrey, la majorité de vos recherches ont été publiées,... mais "Threshold" est seulement un de ses trois documents secrets.
Dr. Caffrey, ortaya koyduğunuz planlarınızdan neredeyse hepsi yayınladı. Ama Threshold, gizli tutulan üç tanesinden biri.
je l'ai fait jurer de garder le secret sur "Threshold".
- Ona Threshold yetkileri verdim.
moi j'ai perdu la partie de "Insulter à des Sénateurs" du plan "Thershold".
- Threshold planında, senatörlere hakaret etmekle ilgili kısmı okumamışım.
Quelqu'un a parlé à une journaliste à propos de "Threshold". Quelqu'un de l'équipe rouge.
Biri, Threshold'la ilgili bir muhabirle konuşuyor.
il n'y a rien plus dans les dernières sur "Threshold".
Threshold'la ilgili başka bir şey yokmuş. Çok şükür.
tu es le premier à te plaindre sur comment "Threshold" a ruiné ta vie.
Onun yerinde sen olsaydın ne hissederdin? - Lucas...
Lucas, écoute, Eddie va bien. - Quoi?
"Threshold hayatımı mahvetti" diye ilk söylenen sendin.
Quartier général "Threshold", réponse négative, Monsieur.
Threshold Komuta Merkezi. Cevap yok, efendim.
Commando Seuil,... en contact visuel avec les pilotes.
Threshold Komuta Merkezi. Pilotları görebiliyoruz.
Quartier général "Threshold",... vol zéro deux en position, pieds humides.
Threshold Komuta Merkezi. Uçak menzile girdi.
Reçu, "Threshold".
Anlaşıldı. Threshold Komuta Merkezi.
Reçu, "Threshold". Zéro un dehors.
Anlaşıldı Threshold Komuta Merkezi.
Ce plan s'appelle "Threshold."
Bu planın adı THRESHOLD!
- J'ai bien peur que... non, ça n'est pas possible. - Vous devez le rendre à threshold pour...
- Park'ı Threshold'a teslim...
Threshold à besoin de vous.
- Threshold'un sana ihtiyacı var.
Chaque personne extérieure qui sait ce qu'est threshold est une menace potentielle. Vous en étés si certaine.
- Uydurma.
de quoi parles-tu?
- Manyaklık derecesindeki faşist Threshold planı yüzünden. - Ne oldu?
La précision méticuleuse,... de pseudo-fasciste plan "Threshold".
Gizli kalma stratejisine göre,..
" Threshold, Mme Caffrey,...
Threshold, M. Caffrey :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]