Translate.vc / francés → turco / Transformation
Transformation traducir turco
815 traducción paralela
Allez Mustafa, allez Dandy, ne te dégonfle pas! Ainsi commença la transformation par le travail de ces pickpockets, voleurs à la tire, cambrioleurs, voleurs, chapardeurs
Mustafa, sonuna kadar tut. VE BÖYLECE DÖNÜŞÜM BAŞLADI YANKESİCİLER, KAPKAÇÇILAR,
Transformation de caniches en limiers, filatures, belote.
KAN DAVALARI AKTARILIR PARMAK İZİ TÖRPÜLENİR VE GIN RUMMY
La transformation est saisissante.
Şaşırtıcı bir dönüşüm bu Richard.
Miles, une fois que la transformation a eu lieu... tu penses qu'il y a une différence?
Miles, değişim gerçekleştiğinde sence bir farklılık olur mu?
Le secret de la transformation est assez simple.
Bu değişimin sırrı oldukça basit.
L'insecticide a subi une transformation une fois dans votre systéme.
Bünyenize aldıktan sonra böcek ilacına bir şey olmuş.
J'assiste, impuissant à sa transformation en bête tourmentée.
Yanında durup, zavallı ve acı çeken..... bir hayvan haline gelmesini seyretmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
Nous ne sommes pas aveugles d'esprit, mon Père... mais des êtres humains, dans un monde en transformation
Bizim ruhumuz kör değil, sevgili peder. Değişmekte olan dünyada, yalnızca birer insanız.
Cette... transformation.
Bu... Değişim.
Non, il ressemble à Wilson, mais c'est Gort, après la transformation.
Hayır, Wilson'a benziyor ama aslında Gort'un değiştirilmiş hali.
Pour échapper aux détecteurs, il faut une transformation moléculaire.
Sensör taramasından saklanabilmesi için yapısını değiştirebiliyor olmalı.
Cette transformation pourrait avoir lieu durant le sommeil et être l'un des buts et des raisons du sommeil... et du rêve.
Bu dönüşüm uyku sırasında meydana gelebilir ve aslında uyumanın ve rüya görmenin amaç ve ihtiyaçlarından biri olabilir.
Chlore et ammoniaque provoquent une violente transformation de la matière.
Klor ve amonyak doğada çok şiddetli bir tepkimeye giren maddelerdir.
N'est-ce pas un premier pas vers une transformation des hommes en petits-bourgeois?
Acaba bu, burjuva olarak adlandırılan sınıfın, dönüşümünün ilk adımı olabilir mi?
Ça vous arrive souvent, ou en saison de transformation?
- Bu sık sık mı olur yoksa tüy dökme mevsiminde mi?
Le crématorium, chers amis, est une affaire très pieuse. Il aide à accélérer la transformation de l'homme.
Dostlarım, ölülerin yakıldığı bir yer çabucak toprağa karışmamıza yardımcı olduğu için, efendimize memnuniyet veriyor.
Il y a deux chambres à combustion. La parfaite transformation du défunt en cendres, depuis l'installation du gaz, dure 1h15.
Merhumları bir saat onbeş dakika içinde toza dönüştüren iki gazlı fırına sahibiz.
Chez moi, la transformation en cendres dure 75 minutes et chaque mort va dans un four.
Her bir ölünün toprağa karışması fırınım için 75 dakika alır.
Sans transformation, on ne survit que quelques heures ici.
Hazırlanmadıysan burada ancak birkaç saat hayatta kalabilirsin.
- C'est le faux-col à transformation!
- O yaka geldiği kadar kolay gidiyor.
Une petite épingle ici, et la transformation est complète!
Buraya bir toka... ve hepsi bu kadar.
Commençons la transformation.
Şimdi değişime başlıyoruz.
Przybyszewski dit à Munch que le sexe constitue pour lui le fondement de la vie et l'essence intime de l'individualité : la création permanente, la transformation et la destruction.
Przybyszewski, Munch'a cinselliğin, yaşamın temel özü ve kişiliğin içsel cevheri daimi yaratıcı, dönüştürücü ve yıkıcı olduğuna inandığını söylüyor.
"La transformation de Mme McTwig".
Bayan McTwig'in Dönüşümü.
L'empereur a effectué une transformation. Une métamorphose.
İmparator başkalaşım geçirdi bir dönüşüm.
Ils s'y connaissent en sondages, en enquêtes, sur la transformation d'un village en ville industrielle, les changements de mentalités.
Araştırma yapacaklar, insanlara kasabanın karakterindeki değişiklikleri, değişen zihniyetleri soracaklar.
- Mais, là dans cet enfer, où notre esprit n'était pas entravé comme notre corps l'était, nous avons réalisé que le seul moyen le plus efficace de promouvoir une transformation radicale était d'utiliser les méthodes du passé la violence.
Ama o cehennemî deliklerde zihin açılır ve ruh kendine gelir. Radikal bir değişim sağlamanın en etkili yolunun, geçmişte de kanıtlanmış olduğu üzere şiddete başvurmak olduğunu öğrendik.
Cette émission sera consacrée à l'énergie nucléaire, la transformation de la matière en énergie qui, selon les experts, pourrait être la meilleure solution pour l'égosuf...
"California'nın Enerjisi" nde bugün nükleer gücü işleyeceğiz, yani maddenin enerjiye dönüşünü. Uzmanlar, bunun enerji üretiminde en verimli ve sağlıklı yöntem olduğunu söz ediyorlar...
Il s'est produit quelque chose de phénoménologique... il y a eu une sorte de transformation génétique.
İçimde bir his, gerçekten fiziki bir şeyin meydana geldiğini... bir tür genetik dönüşüm gerçekleştiğini söylüyor.
Mon cher beau-père a trouvé le mot juste pour décrire cette capacité de transformation.
Kayınpederim bir kez yerinde bir tesbitle yeteneğimin beni dönüştürdüğünü söylemişti.
La transformation complète de la société russe, et l'arrivée des paysans et des ouvriers au pouvoir, ça n'était jamais arrivé.
Önümüzde son bir savaş var Enternasyonel'in içinde Tüm insanlara yer var
La transformation du lait en fromage me fascine toujours.
Oldum olası, sütün peynire dönüş hikâyesi beni hep cezbetmiştir.
Je prophétise la transformation.
Kehanete göre 9... dönüşümdür.
La transformation.
Kılık değiştirme.
Sa transformation en Rabbin... est si réel, que certains Français... suggèrent qu'on l'envoie sur l'Ile du Diable.
Bir haham oluşu... o kadar gerçekçidir ki bazı Fransızlar onun... Şeytan Adası'na gönderilmesini önerirler.
L'affaire était paradoxale... car, ce qui lui a permis d'exécuter... cet acte de bravoure... c'était son aptitude à la transformation.
Bu bir paradokstu çünkü... onun bu hayrete şayan ustalığı gerçekleştirmesini sağlayan... kendini dönüştürebilme yeteneğiydi.
Cette transformation a dû l'épuiser.
Dönüşüm onu bitkin düşürmüş olmalı.
La nana court un risque. Celle qui nous payait avant sa transformation.
Köpek olmadan önce bize ödeme yapan zarif bayanı tehlikeye atıyorsun.
Une protection partielle ralentit la transformation, mais ne l'arrête pas.
Kısmi koruma genel etkinin yavaşlamasını sağlıyor ama ilerleyişini durdurmuyor.
TRANSFORMATION SYMBIOTIQUE REUSSIE.
DÖNÜŞÜM TAMAMLANDl.
Dans les contes, la transformation ne se fait qu'à la pleine lune.
Efsane, sadece dolunayda kurda dönüşülür der.
Il a marqué un essai. Il va essayer la transformation.
Güzel bir gol attı, iyi oyuncu.
Vos capacités de transformation seront utiles.
Dönüşüm yetenekleriniz orada... oldukça kullanışlı olmalı.
Sa mélancolie devient lycanthropie.... ou transformation en loup.
Melankolik aşkı, kurbanlarının kurt gibi hareket ettiği bir hastalık olan likantropi ile özdeşleştirir.
Chaque printemps, l'usine de transformation des abats Atlas organisaient un grand barbecue pour Grand-père.
Her ilkbaharda... Atlas Et İşleme Tesisi, dedemiz için büyük bir mangal partisi verirdi.
Dinobots, transformation!
Dinobotlar, dönüşün!
Transformation!
Dönüş.
Transformation!
- Dönüş.
Car la transposition, la projection... l'inversion, la compression et l'élaboration... sont des formules de transformation... dans la plaisanterie.
... yansıtma, ters çevirme, bastırma ve detaylandırma espriyi dönüştürürken kullandıklarımızdır.
Mais la transformation s'opérait si lentement qu'elle entrait dans l'habitude sans provoquer d'étonnement.
Fakat değişim o kadar ağır meydana geldi ki oldukça doğal karşılandı.
Transformation totale.
Bütünüyle bir değişim.