Translate.vc / francés → turco / Treme
Treme traducir turco
39 traducción paralela
Wormhole X-treme.
Wormhole X-treme.
Je vous nomme consultant auprès de Wormhole X-treme.
Albay, sen Wormhole X-treme'in yeni Hava Kuvvetleri danışmanısın.
Si vous voulez en savoir plus sur Wormhole X-treme, restez avec nous.
Wormhole X-treme'in kamera arkası görüntüleri için hatta kalın!
- Wormhole X-treme.
- Wormhole X-treme.
- Wormhole X-treme, c'est du bidon?
- Wormhole X-treme gerçek değil mi diyorsun?
Vortex X-Treme.
Wormhole Extreme!
Pourquoi tu vas pas chercher à "x", comme X-trême carnage?
Neden "x" dosyalarında "x-treme dayak" yok?
Le Tremé?
Ya Treme'de?
On joue comme ça à Treme.
Biz Treme'de böyle çalarız.
Vous avez emménagé au Tremé, retapé la maison, mis vos cage à oiseaux et jardin d'agrément sans avoir la moindre putain d'idée d'où vous vivez.
Treme'ye taşındınız. Etrafı süslediniz. Kuş kafesinizi astınız, çiçek bahçenizi yaptınız.
Non, de l'embourgeoisement.
- "Kentsel dönüşüm" deniyor. Amerika'nın müzikal açıdan en önemli siyahi mahallesi. Burası Treme, ahbap.
- Je sais tout sur Tremé.
- Treme hakkındaki herşeyi biliyorum.
Vous vivez à Tremé.
Treme'de oturuyorsunuz.
- Bien et ça irait encore mieux si tu venais dans ma demeure du Treme pour une soirée.
- İyiyim ve Treme'deki evimde vereceğim davete katılırsan çok daha iyi olacağım.
Mesdames et messieurs, il s'agit d'une fête dans le Treme.
Bayanlar ve Baylar, bu bir Treme partisi.
Tu as appelé les flics pour te plaindre de la musique dans le Treme?
Treme'de gürültülü müzik için polisi mi aradın? - Olan olmuş.
Vous vous souvenez du flic qui a tabassé un type à mort dans le Treme en plein jour, un mois avant l'ouragan devant des témoins?
Treme'de bir adamı tekmeleyerek öldüren polisi hatırlıyor musunuz? Gündüz vakti! Fırtınadan bir ay önce.
On pourrait peut être faire venir le cast de Treme.
Belki de Treme dizisinin oyuncularını getirmeliyiz.
On chatte, Skype et textote le plus possible, mais on est vraiment synchro, que quand on critique Treme.
Mümkün olduğunca konuşuyoruz ve Skype yapıyoruz ve mesajlaşıyoruz.. .. ama uyum içinde olduğumuz tek zaman Treme dizini nefret ederek beraber seyrederken.
Comme cette série "Treme".
- Tıpkı "Treme" dizisi gibi.
En train d'arpenter le quartier Tremé?
Hâlâ Quarterlar ve Treme propagandası mı yapıyor?
Tu veux vraiment contrarier un sorcier Tremé?
Bir Treme cadısına karşı mı geliyorsun?
La confrérie des sorcières veut le retour de Vincent Griffith.
Treme meclisi, karşılığında Vincent Griffith'i istiyor.
J'appartiens à la confrérie, Marcel.
Ben Treme'denim Marcel.
Écoute. Je te dirai tout, mais avant, tu dois me parler d'une sorcière que tu pourrais connaître...
Sana her şeyi anlatırım ama öncelikle bana tanıyor olabileceğin bir Treme cadısından bahsetmen gerekiyor.
Mmm, hem Né et élevé dans le quartier Treme.
- Evet. Treme'de doğup büyüdüm.
Les sorcières ne sont pas amicales avec les étrangers.
Treme cadıları yabancı cadıları hoş karşılamaz.
L'assemblé veut le retour de Vincent Griffith.
Treme meclisi, karşılığında Vincent Griffith'i istiyor.
Le clan Treme veut le retour de Vincent Griffith.
Treme meclisi Vincent Griffith'i geri istiyor.
Nicolas Asace du Treme, tous de jeunes enfants, des sorciers prodiges.
Treme'den Nicolas Asace. Hepsi genç çocuklar, hepsi birer cadı dehası.
Tu réalise que la moitié de ces choses vient des sorcières Treme, non?
Bunların yarısının Treme cadılarından geldiğini biliyorsun değil mi?
"Treme."
- "Treme." - "Treme."
Non, je regarde "Treme".
Hayır. Ben Treme'yi izlemiştim.
Treme, le Bayou et... Marigny.
Bu sefer'Algiers''Treme', bataklık ve Marigny bölgelerinde.
Et ça se dit de Tremé!
Treme de.
Flics, dockers, types du Tremé.
Polisler, rıhtım çalışanları ve Tremé'deki elemanlar ayık durumdalar.
"Treme."
Elizabeth Hurley, Billy Baldwin, Chace Crawford.
Même le Tremé est plein de vampires.
Tremé bölgesi bile vampir kaynıyor.
Bébé, donne-moi six mois, et je te promets que je trouverais un moyen de faire en sorte que Marcel Gerard ne mette plus jamais un pied au Tremé. Laisse-moi faire ça.
Bebeğim, bana altı ay ver, sana söz veriyorum Marcel Gerard'ın Tremé bölgesine adım atmayacağına emin olacağımız bir yol bulacağım.