Translate.vc / francés → turco / Trio
Trio traducir turco
389 traducción paralela
D'abord il se joint à eux.
- Onlara katılıp çok özel bir trio yapıyorlar.
Oui, c'est un crime de démanteler un tel trio.
Evet, bas üçlüyü ayïrmak suçtur.
Nous formons un beau trio, non?
Biz harika bir üçlüyüz, degil mi
Mais avec le trio Fred Amiel, Georgia Lorrison et James Bartlow, j'ai deux millions de dollars avant demain.
- Fakat Fred Amiel, Georgia Lorrison, James Lee Bartlow Yarım öğleden sonra 2 milyon dolar arttırabilirim
Brownie, on fait un trio?
Brownie, haydi üçlü yapalım.
On nous dit un jour qu'il jouait sous un nom d'emprunt, en trio.
Sahte bir isimle, Greenwich Village'da bir üçlü için çalıştığını bile duyduk.
Le dernier du trio.
Üçlünün sonuncusu.
Elle était pianiste dans un trio avant d'être sponsorisée par vous savez qui.
Malum kişinin himayesine girmeden önce bir müzik üçlüsünde piyanistti.
La direction du cabaret "La Corrida" a le grand plaisir... de vous présenter le trio de danseurs réputés, accompagné de leurs célebres guitaristes, dans un flamenco et une danse sévillane.
La Corrida'nın Konukları Ünlü dans üçlüsü Les Cervantes ve gitaristlerini size sunmaktan gurur duyuyoruz Sevillada dans ve müzik.
Le trio qui a étouffé ce scandale.
Kara paranın temizleyici üçlüsü.
Moi qui pensais qu'il me permettrait d'inculper le trio.
O, Iwabuchi-Moriyama-Shirai çetesini ele geçirmek için mükemmel bir yol gibi.
Dans le village au fond de la vallée, le trio était connu sous le nom de "Les trois fous", mais â part ça, bien vu.
Vadideki köyde üçlü "Üç Deliler" olarak biliniyordu. Ama düşmanlık yoktu.
Un joli trio.
Hatırlıyor musun?
Elle, le Dr Gruber et vous formerez un trio délicieux.
Sen, o ve Dr Gruber, harika bir çift olursunuz.
Pour le triste trio, le sauvetage du Patna était la preuve de leur désertion.
Rezil baykuşlar üçlüsü için Patna'nın kurtarılması gemiyi terk ettiklerinin kanıtıydı.
Oh là là, tous les deux Et le duo deviendra un trio
Çok geçmeden düet bir trio olur
Après on sortira Coco de là et le trio sera au complet.
Sonra Koko'yu oradan çıkarırız. Ve korkunç üçlü yeniden bir arada.
Et après son retour il mit sur le papier un ricercar à trois voix et un à six et un trio pour flûte, violon et clavier, avec encore quelques autres petits morceaux d'art sur le thème royal, fit graver ces morceaux dans le cuivre et les dédia au roi comme une offrande musicale.
Dönüşünün ardından, bir üç sesli ve bir altı sesli ricercar, ve büyük temanın bazı küçük parçalarıyla birlikte flüt, keman ve klavye triosu besteledi, bu parçaları yazdırdı, ve bir jest olarak Kral'a ithaf etti.
Le trio de Dvorak en si bémol majeur. 1ère édition.
Dvorak'ın S major triosu. 1. kopya.
seule une naissance pourrait dissiper ce fantôme, reconstituant non pas leur trio, mais un trio.
Sadece bir doğum, bu hayaleti def edebilirdi yeni ve taze bir üçgen oluşturabilirdi.
Mesdames et messieurs, le trio Pisa...
Bayanlar ve baylar, üç kantocu.
Alors, si tu veux rompre notre prestigieux trio.
Tamam, bu muhteşem üçlüyü bozmak istiyorsan.
"Officiers de prison et policiers cherchaient le trio."
" Cezaevi, ilçe ve şehir görevlilerinden oluşan bir ekip her yerde bu üçlüyü arıyor.
- On n'est pas des jumeaux mais un trio.
- Biz ikiz değil, üçlüyüz.
- Je faisais partie d'un trio.
- Bazılarınız hatırlar, eskiden bir üçlünün üyesiydim.
Elle jouait dans le trio Desmarest. Une grande artiste.
The Desmarets Trio, gerçek bir sanatçı!
C'est une drôle de façon de mettre fin au trio.
Üçlüyü bitirmek için berbat bir yol.
Admirable aisance avec laquelle ce trio s'était trouvé, heureuse simplicité du rapprochement entre Olga et Oblomov...
Kısa sürede iyi bir üçlü oluşturdular. Olga ve Oblomov birbirlerini daha yakından tanımaya başladılar.
On était le trio infernal!
Üçümüz çok iyi arkadaştık.
J'ai travaillé ce trio de Lalo.
Bir süredir Lalo üçlüsü üzerinde çalışıyordum.
Le duo tourne en trio.
Düo triyoya dönüşüyor.
Le trio tourne en quatuor.
Triyo Kuartete dönüşüyor.
Le dernier membre du trio est absent, mais je suis sûr qu'il reviendra.
Hangi cehennemden çıktın?
Tiens, j'ai achete le disque de Mozart dont tu m'avais parle.
- Plaklardan söz açıImışken önerdiğin Mozart trio'yu aldım.
Tu sais, notre petit trio, comme au lycée?
Lisedeki günlerimizi özlüyor.
Comme trio, on fait la paire!
Bir elmanın iki yarısı gibiyiz.
Ils m'ont dégoté un trio... qui a plus peur de moi que du patron, et c'est pas peu dire.
Bana birlikte çalacağım bir üçlü buldular. Mekan sahibinden çok benden korkuyorlar ve ondan ödleri kopuyor.
Vous formez un joli trio, Dalens.
Güzel bir üçlü, Dalens!
- Trio de mariachis?
- Meksikalı müzisyenler? - Barry?
Quel trio... Les terreurs de Los Angeles.
Üçümüz Los Angeles'te boş boş dolaşıyoruz.
Rappelez-vous, mes amis, ce soir, à 8h 30, au casino... on dansera aux airs du trio de Mitch Felson.
Sayın misafirler, kumarhanede saat sekiz buçukta... Mitch Felson üçIüsü eşliğinde dans edeceğiz.
Au lieu de deux couples, on était un trio.
İki çift olacaktık, ama biz üç kişiydik.
Je me souviens du Kingston Trio.
Kingston Trio'yu biliyorum.
Dans ce passage, je vois un trio d'éléphants danser.
O sırada dans eden fillerin figürlerini hayal etmiştim.
Un trio de comiques.
Bir komedi grubu.
Ordinateur, active le Trio de Mozart, Picard programme un.
Bilgisayar, Picard Mozart Üçlü, Program 1'i çalıştır.
Trio de Mozart, Picard programme un.
Picard Mozart Üçlü, Program 1.
- Elle a annulé votre déjeuné chez Post Trio. - Ha bon?
- Post Trio'daki yemeğinizi iptal etti.
On ne provoque pas impunément le Trio.
Saldırın!
Si tu veux descendre ces marches... il faut te débrouiller seul. Je me souviens surtout de ce trio ïamis :
O üç arkadaşı çok iyi hatırlıyorum.
Mais c'était un trio.
Onlar üçlüydü.