Translate.vc / francés → turco / Trouve
Trouve traducir turco
137,770 traducción paralela
Et pour info, je trouve ton faible pour les sucreries adorable.
Bu arada tatlıya düşkünlüğün de çok cici bence.
Moi, je trouve ça sexy.
Aslında biraz tahrik edici.
Si ce n'est pas grave, on s'allonge sur son lit, en espérant que ça n'empire pas, ou on trouve une amie qui a les moyens d'acheter du paracétamol au magasin.
Gerekli görmezse yatağımıza uzanıp ateşimizin çıkmamasını umuyoruz ya da kantinden ağrı kesici almaya parası yeten bir arkadaş buluyoruz.
Encore une fois, tout le monde accepte le fait qu'on se trouve au fond d'une piscine vide, c'est ça?
Bu arada, hepimiz şu anda boş bir havuzda olduğumuzu kabullenmiş durumdayız.
C'est un autre endroit meilleur que celui où se trouve P.
Öyle. Sadece onun olduğu daha iyi yer P'ninkinden farklı.
On trouve quelqu'un qui... reflète des choses de nous qu'on veut montrer au monde.
Senin herkesin görmesini istediğin yönlerini yansıtan birini bulmak istersin.
Je les trouve positifs.
Bunları pozitif görüyorum.
Espérons que Clarke trouve un moyen de tous nous sauver avant que ça soit nécessaire.
Öyle olmadan umalım da Clarke bir çıkar yol bulsun.
- Je ne trouve pas mes baskets.
- Ayakkabılarımı bulamıyorum.
Trouve un moyen d'obliger Ruth à se retourner contre lui.
Byrde aleyhinde ifade vermesi için Ruth'un bir açığını bul.
On décide de ce qu'on trouve normal, non?
Normal kavramını kendimiz doldurmaz mıyız zaten?
Je ne trouve pas mes clés.
Anahtarlarımı bulamıyorum.
Vous savez pourquoi un pasteur se trouve au commissariat avec un bébé qu'il vous accuse d'avoir arraché du ventre de sa mère?
Neden karakola gelmiş olan vaiz kucağındaki bebeğin annesinin karnından senin tarafından alındığını düşünüyor?
Si on ne trouve pas Luna, tout ceux qu'on connaît mourront dans une vague de feu, alors on se divise.
Eğer Luna'yı bulamazsak, tanıdığımız herkes ateş dalgasıyla ölecek, o yüzden ayrılacağız..
Si on ne trouve rien dans les données, on inversera le processus avec le sang de Luna.
Eğer yazılımın içinde değilse, Lunanın kanından tersine-mühendislikle yaparız.
Ce n'était pas une coïncidence qu'il me trouve sur la route pour ici.
Yolda beni bulması raslantı değil.
Qui dans ce cas, vous feriez mieux d'espérer que l'on ne trouve pas d'autres preuves qui feront passer les charges au meurtre au 1er degrés.
Bu durumda sizi cinayetle suçlayacak yeni bir kanıt bulmamamız için dua edersiniz.
Tu n'as pas idée de ce qu'il te fera s'il te trouve ici.
Seni bulursa ne yapacağı hakkında en ufak bir fikrin yok.
Et je trouve aussi ma part de ceux-là.
Ben de bulduklarımı paylaşayım.
Il se trouve que j'ai... une question d'ordre municipal.
Belediyeyle alakalı bir sorum var da.
Quelqu'un qui vous trouve immature?
Olgun olmadığını düşünen biri olabilir mi?
- Je trouve ça génial.
- Bence bu inanılmaz.
Je te trouve... si bonne... si douée... si adorable.
Bence sen iyisin yeteneklisin hoşsun.
J'ai pensé : "Enfin, il a trouvé le courage."
Oğlan nihayet cesaretini topladı diye düşündüm.
On a trouvé le café dans un casier.
Birinin dolabında bir kutu kahve bulduk.
Où as-tu trouvé ça?
Onu nereden buldun?
- J'ai trouvé les pinces.
- Kerpeteni buldum.
T'as trouvé quoi, chérie?
Ne buldun bebeğim?
Au lieu de ça, elle a trouvé autre chose à faire.
Ama o gidip başka bir şey yapmayı tercih etti.
Tu l'as trouvé, c'est ça?
Sığınağı buldun, değil mi?
J'ai trouvé ça dans son autobiographie.
Bunu otobiyografisinde buldum.
On dirait que tu as trouvé cette fille maintenant.
- Kızını bulmuş gibisin.
On l'a trouvé, sous les tirs...
Onu bulduğumuzda üzerimize ateş açıldı.
Et j'ai trouvé incroyable, quand on a appelé, que vous nous receviez tout de suite.
Bizden telefon gelir gelmez hemen müsait olmana gerçekten hayret ettim.
Papa et Boyd ont trouvé une affaire, et on s'en va.
Babam ve Boyd bir iş bulmuşlar, kasabadan ayrılıyoruz.
- Qui a trouvé le corps?
- Kadının cesedini kim bulmuş?
- On n'a rien trouvé pour l'instant.
- Henüz bir ceset bulmadık.
Contacte-moi une fois le laboratoire trouvé.
Laboratuvarı bulunca iletişime geç.
J'ai trouvé ta liste.
Listeni buldum.
Ils ont trouvé l'unité de Bellamy?
Bellamy'nin grubunu buldularmı?
Non, mais Jaha a trouvé le véhicule, aucun signe de Bellamy ou Stephens.
Hayır ama Jaha yük kamyonunu buldu 12 saat geçti, Bellamy veya Stephen'dan haber yok.
Imaginez être trouvé comme ça sur les toilettes du bureau.
Ofis tuvaletinde böyle bir şey bulduğunuzu düşünün.
J'ai trouvé l'appel mystère de Pete.
Dinle, Pete'nin gizemli telefon görüşmesini buldum.
J'ai trouvé quelque chose de bizarre.
Ben de tuhaf bir şey buldum.
Je l'ai trouvé après avoir passer en revu son porn-noirs.
Porno akımlarını gezerken bunu buldum.
Jim rejoint Vicky dans le monte-charge, la petite fonction que j'ai trouvé quand j'ai vérifié les plans.
Sonra Jim planları kontrol ettiğimde küçük bir özelliğini bulduğum yük asansöründe Vicky'e katıldı.
J'ai trouvé un article intéressant d'un zombie-haineuse.
Zombi sevmeyenlerde çok ilginç bir mesaj buldum.
- Tu l'as trouvé?
- Onu buldun mu?
J'ai trouvé autre chose.
- Çünkü başka bir şey buldum.
"Pour la première fois, j'ai trouvé ce que je peux aimer vraiment."
"İlk kez gerçekten sevebileceğim şeyi buldum."
J'ai trouvé des trucs bien?
Peki... İyi bir şey buldum mu?