English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Tru

Tru traducir turco

661 traducción paralela
Tru
İçeri gir, her kimsen.
Tru dit que le thon est excellent.
Tru, ton balığının çok lezzetli olduğunu söyledi.
BRIAN GRIFFIN DANS "TRU" BRIAN EST TRUMAN CAPOTE
BRIAN GRIFFIN TRUMAN CAPOTE ROLÜNDE
C'est pas un type 8, mais un type 5.
Evet, ona Tru-Blue ile vurdum... O sekizinci sınıf değil, beşinci sınıf.
Te voilà, Tru.
İşte burdasın, Tru.
Voici ce que je pense Tru
Düşündüğüm şu, Tru.
Ecoute, je te l'ai déjà dit, Tru est la meilleure
Sana söyledim, Tru en iyisidir.
C'est la troisième fois, Tru, un simple café
Bu üçüncü buluşma, Tru.
Pas Sarah, elle est différente Tru.
Hayır ama Sarah, o farklı, Tru.
Mais elle croit en moi, Tru
Ama bana inanıyor, Tru.
- Allo - Tru, c'est Meredith
- Tru, ben Meredith.
Il a été arrêté..
- O tutuklandı, Tru. - Ne için?
Ca s'annonce mal, Tru, il ont trouvé son sang dans la chambre et ses empreintes sur l'arme.
İyi görünmüyor. Salonda, kanı var. - Silahta izleri var.
- De quoi veux-tu parler Tru?
- Bu neyle ilgili, Tru?
Tu dois être, Tru.
- Tru olmalısın.
Tru, je dois te parler.
Tru? Tek kelime?
Tru, dans le futur, un sujet de conversation interdit quand tu rencontreras ma nouvelle petite amie : mes ex et ses ex
Gelecekte, yeni sevgililerimle tanıştığında, iki konu yasak : ... eskilerim ve onların eskileri.
Je suis un grand garçon, Tru.
Ben büyük biriyim, Tru.
- La raison, c'est qu'elle n'est pas divorcée parce qu'elle est terrifiée. Et merde, Tru
Boşanmamasının sebebi, Tru, dosyalanmaktan korkması.
C'est bien de ta part, je le pense
Bu senin için büyük, Tru. Yani, bu... Bitirmedim.
OK, Tru, je t'aime tu le sais, mais là tu as vraiment besoin d'aide?
Tamam, Tru, seni seviyorum, bunu biliyorsun. Ama yardıma ihtiyacın var. Hem de çok, tamam mı?
Et cette table, de l'autre coté de la salle
Ve odanın karşısıdaki şu adam? Tru...
- Tru - Il va se lever et avouer son amour à sa copine
Ayağa kalkacak ve aşkına sevgisini itiraf edecek.
- J'y vais Tru - Tu ne peux pas
- Gidiyorum, Tru.
Tu ne me perdras jamais Tru. Mais je dois y aller
Beni asla kaybetmeyeceksin, Tru.
Tu vas en prison, qu'est ce que tu veux Tru?
- Ya onu öldürürsen? - Hapse gidersin. Bu neyle ilgili, Tru?
Une bonne chose que d'avoir écouté ton conseil, Hein Tru?
Öğüdünü dinlememem iyi olmuş, ha?
Salut Tru
- Hey, Tru.
Rentre chez toi et repose-toi, Tru.
Tıkınmayı bırakıp, uyumak. Evine git, Tru.
À ma meilleure amie, Tru qui vient de passer son exam de médecine. Et qui sera un excellent docteur. - Santé
En iyi arkadaşım, MCAT'lerini geçen ve bir gün muhteşem bir doktor olacak Tru'ya.
Tu es magnifique, Et j'en suis tout Tru blé.
Ama sen Tru olamazsın, gerçek olamayacak kadar iyisin.
- Luc.
Luc. Tru.
Vous êtes sûre de savoir vous en servir? Tru.
Bu şeyi doğru kullandığına emin misin?
Ou es-tu?
- Alo? - Tru? Neredesin?
Tu vois, je savais que c'était du vent. J'en étais certain.
İyi numara ama yapmayacağını biliyordum, Tru.
Tru Davies.
Tru Davies?
Tru Davies est elle présente?
Tru Davies burada mı?
Tu n'es pas Tru.
Tru değil misin?
Tu m'as bien Tru-blé.
Gerçek olamayacak kadar iyisin.
Quelque chose ne va pas?
Herşey yolunda mı, Tru?
A plus Tru.
Görüşürüz, Tru.
C'est génial Tru.
Bu mükemmel, Tru.
Désolé, Tru, je dois partir
Üzgünüm, gitmeliyim.
- C'est ton frère, Tru.
O bizim kardeşimiz, Tru.
- Doucement, Tru, tu viens juste d'arriver.
- Hadi, Tru.
Mais merde Tru
Lanet olsun, Tru. Neden karışmadan duramıyorsun?
J'ai du flair pour ça.
Tru, bu benim yeteneğim.
Tu m'étonnes.
Kırka bir veren üçlü bahisti, Tru.
Je t'aime.
Tru?
Hudson prend les meilleurs, elle avait tout pour réussir.
Ne diyebilirim, Tru?
- Tru!
Tru!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]