Translate.vc / francés → turco / Tuk
Tuk traducir turco
41 traducción paralela
"Ha, ha!" dit l'Ogre. "Je sens la chair fraîche!"
Şunu biliyorsundur, " Tik, tuk, tak, tum, Bir İngiliz'in kokusunu alıyorum.
Je le lui ai dit au téléphone la nuit de la mort de Penny.
Ona kendim séyledim. Penny'nin amugu gece telefonda konu § tuk.
Et l'autre!
Diğeri de tuk.
- Comment il s'appelle?
- İsmi ne? - Mia Tuk.
- "Maï Tuk". Ça veut dire quoi?
- Ne anlama geliyor?
- Nous étions borgs.
Borg'tuk.
On a vu tout le personnel d'entretien qui aurait pu planquer l'arme... sauf un mec, Kevin Peters.
Silahı hapishanede yerleştirebilecek tüm görevlilerle konu tuk bir kişi dışında, Kevin Peters.
Stiinga-tuk.
Stiinga-tuk.
Un ami de Pe Tuk a dit que l'école est proche de la frontière.
Pe Tuk'un arkadaşının söylediğine göre okul sınırdaymış.
- Dièse, c'est comme le morpion?
- Yıldız tik-tak-tuk, değil mi? - Evet.
En ce qui te concerne, Spadix... tu feras un très bon chauffeur de Tuk Tuk.
Spadix, Sen Tuk-Tuk şöförü olacaksın.
Tu t'en accommoderas. - Ce sera un Tuk Tuk.
Bütçemiz yetmez.Sana bir Tuk-Tuk bulalım.
QUAND SIFFLE LE SIFFLET
Tak, tuk, alarm saati.
Bai-sé!
Hapı yut-tuk!
voler 18 heures, détourner un tuk-tuk,
18 saat uçtum. Bir Tuk-tuk kaçırdım.
On a les balloches pleines, on envoie la purée?
Tuk Tuk ve Kim'in kasıkları ağrıdı. Hazırsak, onları göndereyim.
- Rien à battre de Tuk-Tuk. Je ne veux pas en entendre parler, sauf si on en fait des colliers en ivoire.
Bana onun dişlerinden yapılmış bir kolye almadığın sürece Tuk-tuk ile ilgili bir şey duymak istemiyorum.
Le bus... Le bus nous emmènera en ville, et ensuite, on prendra des Tuk Tuk.
Otobüsle şehir merkezine gideceğiz.
C'est quoi un Tuk Tuk?
Tuk-tuk nedir?
J'étais dans un Tuk Tuk l'autre jour, qui ne prenait pas le chemin habituel.
Geçen gün tuk-tuk'a bindim. Otele gitmek istiyordum, ama bilmediğim bir yola saptı.
Tu as bien dormi?
Haydi bi tak-tuk alalım.
Oui, on y va en tuk-tuk.
Hadi uzaklaşalım buradan.
Eh chauffeur! Ne la fais pas payer!
Dinle tuk tuk sürücüsü, bu bayandan para alma.
Un Furie Nocturne, un Dragon Vipère et deux des meilleurs dragonniers à l'ouest de Luk Tuk.
Bir Gecenin Öfkesi, bir Öldürücü Naddar... ve Luk Tuk'un batısındaki en iyi iki ejderha binicisi.
Dé-te-nus.
Tu-tuk-lu.
Miss Sania Habibullah, fille de Shahriyar Habibullah... M'acceptes-tu... Tariq Haider alias Taru Haider fils de Farooq Haider...
Bayan Sania Habibullah, Shahriyar Habibullah kızı beni Tariq Haider, diğer adıyla Taru Haider'ı Farooq Haider oğlu Shahi Tuk'damı ettiğin gibi beni de kabul ediyor musun?
J'utilise le travail de la chercheuse Hollandaise, Mirjam Tuk, qui détermine que les gens prennent de meilleures décision avec la vessie pleine.
Hollandalı araştırmacı Mirjam Tuk'un dolu mesaneye sahip insanların daha iyi karar verdiğini belirten çalışmasını uyguluyorum.
- Bug? Bag? Tag?
- Adın Tak mıydı Tuk muydu neydi?
Il y a combien de Tuk Tuk avec des scorpions dessus?
Üzerinde akrep olan kaç tane tuk-tuk var ki?
Hey, vous obtenir tuk-tuk, vous obtenir rien du tout.
Sadece taksiyi alırsan hiçbir şey almamış olursun.
Je suis le meilleur tuk-tuk de Bangkok.
Bangkok'taki bir numaralı taksiciyim ben.
Mec, quand un tuk-tuk de Bangkok est ton moyen d'exfiltration, je me questionne vraiment sur tes choix tactiques.
Dostum, kaçış araban taksi ise taktiksel seçimlerinle ilgili sorunların var demektir.
Ce n'est pas juste un tuk-tuk.
Bu normal bir taksi değil.
C'est le tuk-tuk de Benz.
Benz'in taksisi.
Oui, je suis le meilleur tuk-tuk de tout Bangkok.
Güzel, ben Bangkok'taki bir numaralı taksiciyim.
C'est Tuk-Tuk.
Bu Tuk-Tuk.
Tuk Rahman, vous désirez parler?
Toeraman.
Tuk Rahman!
Toeraman! Raya Heejao.
Laurie, je t'en veux toujours d'avoir sauvé un éléphant pour moi.
- Tuk-tuk mı? Tuk-tuk'ı seviyorum!
Je l'adore.
Başlatma Tuk-tuk'ına.
On prend le tuk-tuk?
- Burası beni delirtiyor!