Translate.vc / francés → turco / Tyler
Tyler traducir turco
4,756 traducción paralela
- Tyler, c'est bon de te voir.
- Taylor. - Seni gördüğüme sevindim.
Tyler et ton pote Teller les ont abattu de sang froid.
Taylor ve adamın Teller acımasızca öldürdüler.
Une maman de la classe de Tyler.
Tyler'ın arkadaşlarından birisinin annesi.
J'ai deux hommes merveilleux dans ma vie, Brendan et Tyler.
Hayatımda Brendan ve Tyler gibi iki harika erkek var.
Brendan a besoin d'une petite copine et Tyler, d'un traitement contre l'hyperactivité.
Brendan'a bir kız arkadaş ve Tyler'a da ilaç lazım.
Bien. Tu vas au match de Tyler samedi?
Cumartesi, Tyler'ın maçına geliyor musun?
À la batte, le numéro 23, Tyler Reynolds.
Evet, şimdiki vuruşta, 23 numarayla Tyler Reynolds var!
Vas-y, Tyler!
Pekâlâ, bastır, Tyler!
Tyler!
Tyler! Tyler!
Brendan, Tyler chéri, sur le canapé.
Brendan, Tyler, kanepeye oturun canlarım.
Tyler, viens.
Tyler, gel benimle.
Tyler.
Tamam bir şey yok!
Tyler, moins vite!
Tyler, yavaşla!
Tyler?
Tyler?
Tyler! Descends tout de suite de ce dodo!
Hemen o aptal kuşun üzerinden in.
Tyler!
Tyler!
Tyler, il faut absolument que tu essaies!
Sen de denemelisin!
Tyler a un match décisif samedi... Oui?
- Tyler'ın cumartesi eleme maçı var.
Tyler a un match samedi, tu n'as qu'à y aller.
Cumartesi Tyler'ın maçı var. Orada ol.
À la batte, le numéro 23, Tyler Reynolds.
Şimdiki atışta 23 numarayla Tyler Reynolds.
Vas-y, Tyler!
- Bastır, Tyler! - Bastır, Tyler!
- Allez, Tyler!
- Hadi Tyler! Hadi Tyler!
Allez, Tyler.
Hadi Tyler!
La moustache a été déstabilisée.
Bıyıklı terlemeye başladı! Hadi, Tyler!
Allez, Tyler, vas-y!
Hadi, Tyler!
Désolé de me pointer comme ça. J'étais chez toi l'autre jour et j'ai vu ton mari envoyer promener Tyler alors qu'il voulait s'entraîner.
Geçen gün evine geldim, eski kocanı gördüm Tyler alıştırma yapmak istemişti onu yüzüstü bıraktım.
Est-ce un Tyler Durden Fight Club chose?
Bu Fight Club'taki Tyler Durden gibi bir şey mi?
Qui va voir les films de Tyler Perry?
Tyler Perry filmlerini görmeye kim gider?
Mec, j'emmerde Tyler Perry.
Dostum, kahretsin Tyler Perry!
S'il avait vécu, peut-être. Mais il serait peut-être dans un film de Tyler Perry.
Yaşasaydı eğer Tupac, siyasetçi olabilirdi ama belki de Tupac, Tyler Perry filmlerinden birinde de olabilirdi.
Tupac serait peut-être le petit ami bad boy dans un film de Tyler Perry.
O... Tupac şey olabilirdi Tyler Perry filminde esmer tenli bir erkek arkadaş rolünde olabilirdi.
C'est quoi? Le nouveau film de Tyler Perry.
- Yeni Tyler Perry filmi.
Son enquête était centrée autour de ce gars, Tyler Brunson.
Görevi şu adam üzerine yoğunlaşmaktı Tyler Brunson.
Je te connais, Tyler Brunson.
Seni tanıyorum Tyler Brunson.
La malédiction de Tyler a été déclenchée à cause d'elle.
Tyler'ın kurt adam laneti onun yüzünden tetiklendi.
Peut-être serais-tu plus intéressée de parler de Tyler.
Öyleyse belki Tyler'dan bahsetmek konusunda daha ilgili olursun.
Si j'abandonne ma vengeance contre Katerina, m'offrirais-tu le même choix que Tyler?
Katerina'ya olan intikamımı bir kenara bırakmam konusunda bana da Tyler'a sunduğun seçeneği sunar mıydın?
Rebekah me dit de te dire que je suis son cadeau.
Tyler? Rebekah benim sana ayrılık hediyesi olduğumu söylememi istedi.
Stefan m'a envoyé un sms et demandé si j'allais à la soirée de Tyler.
Stefan, mesaj atıp Tyler'ın partisine gidip gitmediğimi sormuş.
Tu veux me montrer où Tyler garde le bourbon?
Tyler'ın viskisini nerede sakladığını göstermemi ister misin?
Alors gère ça vite, et ramene tes fesses chez Tyler.
Öyleyse işini çabuk hallet de Tyler'lara gel hemen.
J'apprécie, vraiment, mais tu sais que je suis sur les nerfs à cause du truc avec Tyler-Klaus, alors tu fais semblant que cette rupture avec Damon c'était pas grand-chose.
Cidden minnettarım. Tyler ve Klaus mevzusu yüzünden gergin olduğumu biliyorsun. Bu yüzden Damon'la ayrıldığın için üzülmüyormuş gibi yapıyorsun.
Oublie tout ce que j'ai dit depuis que Tyler est parti.
Tyler gittiğinden beri söylediğim her şeyi unut.
Est-ce que Tyler dort?
Tyler uyudu mu?
- Allez, Tyler!
Bastır, Tyler!
Tout doux!
Sakin ol oğlum, sakin ol! Tyler!
Dites au revoir à Tyler de ma part.
Tyler'a hoşça kal dediğimi söyle.
Cours, Tyler, cours!
- Koş, Tyler, koş!
Continue, Tyler!
Koş, Tyler!
"Tu vas à la soirée de Tyler?"
"Tyler'ın partisine gidiyor musun"?
Comment c'était, tu sais, comparé à Tyler?
Nasıldı? Yani Tyler'a kıyasla?