Translate.vc / francés → turco / Tétris
Tétris traducir turco
55 traducción paralela
Je joue à Tétris.
Tetris oynuyorum.
Quelqu'un essaie de battre le record du monde de Tétris.
İçerde adamın biri dünya tetris rekorunu kırmak üzere.
Tout le temps qu'on a passé sur le jeu vidéo Tétris va nous servir.
O kadar tetrisi biz bu günler için oynadık.
Comme jouer à un mauvais jeu de tétris. qu'aucune forme de fromage ne pouvait remplir.
Hiçbir peynirin, boşluğu dolduramayacağı şekilli açlık tetrisi oynamak gibiydi.
Dans les années 80, on aurait joué ça à Tétris.
Eğer 80'lerde olsaydık, tek yapmamız gereken bütün gün boyunca bir yumurtayı düşürmeden taşımak olurdu.
Au cas où on s'ennuierait, j'ai Tetris là-dessus.
Yoncayı ararken canımız sıkılırsa, bu şeyde Tetris de var.
10 centimes.
10 tetris.
- Tu fais quoi? Je pars jouer au Tetris sur un autre ordinateur.
- Genelde Tetris oynamak için başkasının bilgisayarına giderim.
moi, j'ai joué à Tetris.
Yok ben tetris oynuyordum.
Comme je m'ennuyais à force de rester ici, j'ai décidé de faire une partie de Tetris humain!
Burada tıkıldığım için çok sıkıldım. Bu yüzden insan tetrisi oynuyordum.
Je devais appeler mon patron, mais j'ai commencé à jouer à Tetris et je n'ai pas pu arrêter. Oh!
Biraz önce patronumu arayacaktım ama tetris oynamaya başladım ve bir türlü de bırakamadım.
Mark Wiggum, un gros gamin, qui jouait beaucoup à Tetris.
Mark Wiggum, şişman bir çocuk, sürekli tetris oynar.
J'ai des Gameboys et des pommes d'amour.
Bende tetris ve elmalı şekerler var!
Un agent m'a vu jouer à Tetris sur une bonne d'arcade.
Bir ajan beni kemeraltında tetris oynarken gördü.
Tetris bras de fer.
Buna "tetreş" deniyor.
Ça conjugue la force du bras de fer avec la stratégie du Tetris, pour arriver au sport suprême.
Bilek güreşinin fiziksel gücüyle, Tetris'in zihinsel çevikliğinin buluştuğu bir spor dalı.
Tu me bats au Tetris, mais tu as la force du lapin de Nesquik.
Sen Tetris'te beni yeniyorsun ancak kolların bir Keebler Elfi ile aynı güçte.
Ça s'appelle Kappa Tau-tris.
Buna Kappa Tau-tetris diyorum.
C'est comme Tetris, mais les formes sont des trucs de la maison.
Sanki Tetris gibi, fakat şekiller evdeki şeylere ait.
Attendez qu'ils aient joué à Kappa Tau-tris.
Kappa Tau-tetris oynayana kadar bekle.
Jouer à Tetris en prétendant travailler.
Tetris oynayıp, çalışırmış gibi görünüyorsunuz.
Ils me détectent, même si je joue juste au Tetris?
Tetris oynarken de algılayabilirler mi?
Une bonne chose que j'aie téléchargé Tetris avant de mourir.
İyi ki ölmeden Tetris oyununu indirmişim.
D'accord, mais ne réinitialise pas mon Tetris.
Tamam, ama sakın tetrisimi başlatma.
Oh! En passant, j'ai échappé le morceau de Tetris. La partie est terminée.
Bu arada haberin olsun, tetriste parçayı yanlış yere koydum ve oyunu bitirdim.
Tu as déjà joué au Tetris?
İzle de gör. Hiç tetris oynamadın mı?
Je vais voir s'ils ont Tetris.
Ben gidip Tetris falan var mı bakayım.
Eh bien, de Zelda, de Tetris.
Bir sürü. Zelda, Tetris.
Quicken 95, Lotus 1-2-3. WordPerfect, Tetris.
Quicken 95, Lotus 1-2-3, WordPerfect, Tetris.
"Mario", "Zelda" et Tetris "
'Mario','Zelda've'Tetris'oyunlarını almıştım.
J'utilise beaucoup les motifs de "Tetris".
'Tetris'desenini sıkça kullanıyorum.
Tu l'as déjà vu jouer à Tetris?
Jim'e kulak asma.
" Je vais mettre cette barre à l'horizontale.
Onu hiç Tetris oynarken gördün mü? "Sanırım bu çubuğu yatay olarak kullanacağım."
Qui savait qu'il existait Une compétition Tetris?
Tetris yarışması diye bir şeyin olduğunu kim bilirdi?
Tout ça venant d'un pays dont l'entière contribution à l'économie mondiale, se limite à Tetris et à des services de commandes de mariées.
Bu da, dünya ekonomisine tek katkısı Tetris ve siparişle gönderilen gelin olan bir ülkede yaşanacak.
Voila la raison pour laquelle Tetris à fait faillite.
- Boxbuster bu yüzden kepenk kapadı işte.
Smurf, hip-hop, waving, krump, tetris, très années 1990...
Tek el jump, Applejacks, Kopter Rubber bands, Turtles, 90'lar.
En tant qu'emballeur de grande habileté et méritant, je vais vous dire comment emballer avec une précision digne de Tetris.
Eşyalarını büyük bir meziyetle hazırlamış kişi olarak da sizlere Tetris hassasiyetinde nasıl toparlanacağınızı anlatacağım.
{ \ pos ( 192,210 ) } Et en tant que rangeur doué et de grand mérite, { \ pos ( 192,210 ) } je vous aiderai à ranger avec une précision digne de Tetris.
Eşyalarını büyük bir meziyetle hazırlamış kişi olarak da sizlere Tetris hassasiyetinde nasıl toparlanacağınızı anlatacağım.
Ou me laisser déchirer à "Tetris" à nouveau.
Ya da yeniden tetrisin canına okumama imkân tanıyacak.
Je reste dans ma chambre, boudant, jouant à Tetris.
Odama kapanıp, surat asıp Tetris oynuyorum.
La dernière fois que je lui ai prêté un DVD, il était tout rayé, on aurait dit le jeu Tetris.
Max'a en son DVD verdiğimde üstünde o kadar çok çizik vardı ki Tetris oyununa benziyordu. Çok üzülmüştüm.
On est passé par la phase tetris, mais je la battais, donc elle s'est énervée.
Tetris oynadık ama onu yendiğim için epey kızdı.
Mon homme. Mesdames et messieurs, le Docteur John Ellison est officiellement ce soir le champion du Tetris des lits du Samaritan hospital.
Bayanlar ve baylar Dr. John Ellison resmi olarak bu gecenin Samaritan Hastanesi yatak tetrisi şampiyonu.
J'ai lu un article dans le New Yorker ça s'appelle "l'effet Tetris"
Evet, New Yorker'da okumuştum, buna Tetris Etkisi deniyor.
Vous savez * lai eu un vrailprobleme avec "Tetris" en 5eme
7. sınıftayken tetris hastasıydım.
C'est... "Tetris" quoi.
Güzel bir oyun.
- On entre, style "Tetris".
- Girelim, Tetris oyunu gibi.
Parce que dès que j'essaye de faire quoi que ce soit Hotmail, ou mon Tetris, j'ai cette fichue balle. Vous avez vu ce truc?
Çünkü ne zaman bir şey yapsam, e-postalarımda, tetris oynarken sürekli şu lanet top çıkıyor.
- Tu devrais essayer Tetris.
- Tetris'i oynamalısın.
Il peut avoir le "Tetris"!
"Tetris" olmuş olabilir!