English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Uav

Uav traducir turco

91 traducción paralela
Un UAV miniature, avec tout son équipement.
Minyatür UAV, zilleri ve düdükleriyle beraber.
Lancement de l'UAV dans dix secondes. Neuf, huit, sept... six, cinq, quatre... trois, deux, un.
UAV 10 saniye içinde ateşleniyor... 9... 8... 7... 6... 5... 4... 3... 2... 1
L'UAV continue sa course et devrait... atteindre la porte de Tollan dans trois... deux, un- -
UAV yönünü koruyor ve delik... Tollan geçidine ulaşıyor... 3... 2... 1.
tu dis que la sonde a été abattue par les Goa, ulds, mais aucun signe d, eux.
Teal'c, UAV'nin Goa'uld tarafından vurulduğunu söyledin, ama onlardan bir iz yok.
La sonde I, a localisé à onze km au sud-est d, ici.
UAV onu buranın 11 tık güneybatısında buldu.
Les photos de la sonde sont correctes.
UAV resimleri doğruydu.
Cet appareil ne présente aucun signe de civilisation!
Daniel, UAV büyük bir uygarlık belirtisi göstermedi - insan, Goa'uld ya da başka birşey.
L'UAV va arriver sur PJ2-445, trois... deux... un.
UAV PJ2-445'e varıyor, 3... 2... 1.
Cet UAV était spécialment conçu pour ce genre de contrôle radio.
Bu UAV tam olarak bu tip bir telsiz kontrolü için tasarlanmıştı.
On n'avait... pas besoin de cet UAV, pas vrai?
UAV'ye ihtiyacımız... yoktu, değil mi, efendim?
Je ne relève pas le signal de l'UAV, mais il a dû s'écraser par là.
UAV'nin üzerindeki konum vericisine ulaşamıyorum ama çarpışma alanı şu yönde olmalı.
Ils ont tiré l'UAV dans cette direction.
UAV o yönde sürüklenmişti.
Pose des questions sur l'UAV.
UAV ile ilgili ne bulabilirsin bir bak bakalım.
Et l'UAV?
Peki ya UAV?
Celui-là avait du lubrifiant de l'UAV sur les mains.
Bunun elinde UAV'ye ait makine yağı vardı.
Et l'UAV s'est écrasé... sur cette plante que je vous ai montrée.
Ve UAV sana gösterdiğim o bitki gibi şeye...
L'un d'eux avait du lubrifiant sur les mains.
Birinin elinde UAV'nin makine yağı vardı.
Je parie que c'est ça qui a provoqué la perte de contrôle de l'UAV.
Eminim UAV'nin kumandasına karışan da buydu.
A-t-on un enregistrement audio du vol de l'UAV sur PJ2-445?
UAV'nin PJ2-445'teki uçuşunda ses kaydedilmiş miydi?
Après que l'UAV s'est écrasé.
UAV çarptıktan sonrasına kadar hızlı sar.
Quand l'UAV s'est écrasé sur la plante, le son a changé.
UAV bitkiye çarptıktan sonra ses değişmiş.
Nous avons envoyés plusieurs sondes...
UAV'ler, balonlar...
Cette sonde mérite un coup de pied dans le CPU.
UAV'nin işlemcisine bir uçan tekme istediğini biliyorsun.
nous envoyons un véhicule faire une recherche autour de la pyramide.
Şu anda UAV'yi gönderip, piramidin çevresini araştırmaya hazırlanıyoruz.
On attend les résultats de l'analyse atmosphérique, mais vous pouvez voir les dégâts. Elle dépasse la portée de l'UAV mais semble couvrir des centaines de km.
Hava taşıtımızın menzili dışında ancak etkilediği alan yüzlerce mil.
Chef du Sierra Golf, vous entendez? La sonde est en mode automatique et fait une recherche.
Sierra Golf ekip lideri, duyuyor musun? Efendim, UAV otomatik pilot arama uçuş modunda.
Le SG-16 arrive pour installer l'UAV.
16.takım UAV'i kurmak için geliyor.
La sonde aérienne indique une ville proche dans cette direction.
UAV en yakın kasabanın bu yönde üç tık ötede olduğunu gösteriyor.
- Lancez le drone.
- UAV'yi fırlatın.
Le drone a décollé et le mode de recherche est lancé.
UAV havada ve taramaya başladı.
On pourrait envoyer un second drone.
Efendim, eğer isterseniz, 2.UAV'yi göndermeyi deneyebiliriz.
Alors, testons le nouveau système de guidage de l'UAV.
UAV'nin yeni yönlendirme düzeneğini denemek için iyi bir zaman.
L'UAV se dirige vers son poste.
UAV yolda, efendim. Konumuna ilerliyor.
Ils n'ont pas eu le temps de détruire l'UAV.
Toplar UAV'yi menzil dışına çıkmadan önce vuramadılar.
Repérez les cibles dès que l'UAV atteint son altitude.
UAV, yüksekliğine ulaşır ulaşmaz hedefler boyanmaya ( belirlenmeye / işaretlenmeye ) başlanacak.
- Sierra-2 reconnu par l'UAV.
- Sierra-2 UAV tarafından elde edildi.
L'UAV passe en mode reconnaissance.
UAV ikinci evre için keşif durumuna geçiyor.
- Nous avons envoyé un UAV.
- UAV gönderdik.
Demande au général d'envoyer l'UAV.
General Hammond'dan UAV göndermesini iste.
J'ai couvert le territoire à la portée de l'UAV.
UAV'nin menzilinin izin verdiği kadar bölgeyi taradım.
- Préparez une sonde avec UCAV.
- UCAV yüklü bir UAV hazırlayın.
J'envoie l'UAV sonder ce secteur.
Anlaşıldı. UAV'nin alanı araştırmasını sağlayacağım.
On a lancé une sonde et des équipes fouillent le secteur.
UAV havada ve tüm mevcut SG takımları aramada.
La sonde a été abattue dans votre secteur.
UAV sizin bölgenizde düşürüldü.
Envoyons un UAV prendre des vues aériennes.
Bir UAV hazırlayalım, bir hava gözlemi alalım.
Et en utilisant un UAV?
- Pekala. - Peki bir UAV göndersek?
On prépare un UAV pour envoyer de la trétonine à Teal'c.
Teal'c'e tretonin bırakacak bir UAV hazırlıyoruz.
L'UAV reviendra et marquera les cibles de la Porte.
UAV geçitteki hedefleri de boyayacak.
UAV prêt au lancement, Colonel.
- UAV fırlatılmaya hazır, Yarbay.
UAV prêt pour le lancement.
UAV fırlatmaya hazır, efendim. ( ÇN : UAV :
Je dois vous l'avouer, mon général, ça ne s'annonce pas très bien. L'endroit est des plus hostiles. Commandant, où en êtes-vous? Nous avons lancé l'UAV.
Binbaşı, durumunuz nedir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]