Translate.vc / francés → turco / Ue
Ue traducir turco
135 traducción paralela
H ue!
Deh!
C'était mag n ifiq ue.
Harikaydın!
Je suis si dé? ue par moi-même...
Sizi hayal kırıklığına uğrattım.
Une alarme specialement con ue pour me donner des brûlures d'estomac.
Bu tip Özel tasarlanmış alarmlar midemi bulandırıyor.
Elle fait ue attaque!
Bir Kriz! Kriz!
Un UE 204, n'est-ce pas?
Huey 204, değil mi?
Juste une carte. "Monique DiCarlo, 210 Beckman Street".
Elimde sadece "Moniıue DiCarlo, 210 Bleckman St." yazılı bir kart var.
Cette femme tenait un salon dans Little Italy.
Moniıue DiCarlo'nun adresi İtalyan mahallesindeydi.
'J'ai eu un appel de Tess Carlisle. Je sais q ue ça a l'air un peu ridicule.... mais avez-vous brisé de ses fleurs?
Şey, Tess Carlisle beni aradı ve biliyorum bu biraz çılgınca ama onun çiçeklerini kopardın mı?
Le lendemain, elle a ppelle presq ue en larmes.
Ertesi gün göz yaşları içinde arıyor.
Supposons qu'un fou l'attaq ue?
Ya biri evine girip boğazını keserse?
Bienven.. ue...
Bannolarımıza ozgeldinizz...
Ue ne te connais pas.
Sizi tanımıyorum.
Ue ne peux rien dire.
Hiçbirşey söyleyemem.
Oui, tant que tu reconnais ue c'est de ta faute.
Tabii, bunun tamamen senin suçun olduğunu bildiğin sürece. - Ben ve lanet solucan deliklerimin.
Oui, D'Argo pense ue la fausse manipulation de Crichton a déclenché la séquence d'autodestruction.
Evet, D'Argo Chrichton'un müdahelesinin bir güvenlik amaçlı otomatik imha dizisini tetiklemiş olabileceğini düşünüyor.
Pendant que tu peux faire un mouvement! u \ K15 } bokurawa soreo koete ikunda
Namida shite komaraseru hi mo aru karedo ve senin için endişelenerek ağladığım günlerin bokura ha sore wo koete ikunda hepsinin üstesinden geleceğim dare yori ue wo mezashite!
- Tu m'aimes à "fond-ue"?
- Beni fondüler misin?
Tu veux dire que tu ne peux pas t'y investir à "fond-ue"...
Yani, fondüleyemeyeceksin.
Oui, ue seconde.
- Bir saniye.
Equipez-le d'ue radio avec une largeur de bande qui couvre tout le spectre. Calibrez la fréquence XQ2137.
Ona tüm dalgaları alabilen bir telsiz verin, frakansını XQ2137'ye ayarlayın.
Tu peux dire à C.J. que le fait qu'il embrasse bien etq ue du 6-pack me suffisent amplement.
C.J.'e de ki, güzel bir vücut ve altılı bira bir yere kadar gider.
Enfin, je t'ai pas ue.
Yani seni görmedim.
Ou plutôt de comment persuader l'UE d'adopter notre plan d'aide... aux nations en voie de développement.
Avrupa Birliğini medikal teknoloji konusunda nasıl ikna edeceğimizi konuşuyorduk.
C'était ue poignée d'enfants insultant Bush.
Onlar Bush'a küfreden bir grup çocuktu.
Je parie ue vous aimez.
Eminim gitmiştir.
Je dois vous annoncer ue triste nouvelle.
Korkarım kendinizi bazı kötü haberlere hazırlamalınız gerekiyor.
Je sus juste en train de dire que tout ceci n'est ue provisoire!
Demek istediğim bu geçici bir durum.
Il était l'I.E. Des marines récemment promus officiers.
Yeni gelen subaylara, UE'lik yapıyormuş.
Les maladies ue tu as citées, elles ont de l'ADN?
Söylediğin hastalıklarda DNA var mı?
Ils en appelleront à l'UE, l'ONU, pour sanctionner Usman, qui deviendra de facto un paria sur la scène mondiale.
Avrupa Birliği'nde, Birleşmiş Millerler'de lobi yapacak. Usman'ı uluslararası istenmeyen kişi ilan edecek.
Ce n'est pas pour ça ue je vous ai fait venir.
Biz o tür insanlardan değiliz.
Pourquoi passer par la vie inaperà § ue?
Hayatı böyle seviyorum.
Aujourd'hui au déjeuner, Lenny et moi on a loué ue barque au parc.
Ve bugun, oglen yemeginde, Leny ve ben bir parka gittik ve bir nehir botu kiraladik.
Mais l'UE s'y refuse tant qu'elle ne livre pas ses criminels de guerre.
Fakat Avrupa, Sırbistan savaş suçlularını teslim edinceye dek onları kabul etmeyecek.
Un groupe armé est terré dans une église abandonnée et tient en otages des hauts gradés de l'UE.
Terk edilmiş kilisede yüksek rütbeli EU subaylarını rehin olarak tutan... ağır silahlı bir gurup var...
Camionnette rouge, Birk Larsen. Jan Meyer.
Birk Larsen Nakliye'ye ait UE 93682 plakalı kırmızı bir minibüs.
"Ne créez pas plus de démons ue vous ne pouvez en maitriser"
"Sahip çıkabileceğinden fazla şeytan yetiştirme."
Et moi qui pensait que la politique agricole commune de l'UE était biscornue.
Oysa akla en son gelecek şeyin AB Ortak Tarım Politikası olduğunu düşünürdüm.
Ce matin, j'ai lu qu'en Turquie, seuls 38 % de la population approuvaient l'entrée dans l'UE.
Türkiye'de insanların sadece % 38'inin AB üyeliğini desteklediğini okudum.
La ville est en ébullition pour accueillir plusieurs leaders de l'UE.
Bu arada şehrin başka bir tarafında Avrupa Birliği liderlerinin ziyareti için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor.
Votre Largo Winczlav s'est évadé de prison, où il était enfermé pour trafic de drog ue.
Sizin Largo Winczlav Güney Amerika'da uyuşturucu ticaretinden yattığı hapishaneden kaçmış biri.
Ecoute bien. Je m'occupe du fling ue, tu lui défonces le crâne.
Dinle beni ben silahı alacağım sen de kafasını dağıtacaksın.
Blanchi des accusations de trafic de drog ue, le nouveau PDG a conclu un accord avec Mikhail Korsky pour que cessent les hostilités entre la Korsk et le g roupe W.
Uyuşturucu kaçakcılığı suçlamalarından kurtulan yeni CEO'nun ilk kararı Mikhail Korsky ile anlaşarak iki şirket arasındaki düşmanlığı sona erdirmek oldu.
Das ne-ue wil-de Mad-chen.
Yeni vahşi bir kız bulundu.
- C'est sûr... raison numéro Deux, ils ne supportent pas que je puisse avoir ue vie parce que la leur est derrière eux et que la mienne commence à peine.
- Evet. İki numara, bir hayatım olmasından hoşlanmıyorlar çünkü onlarınki bitmiş ama benimki daha yeni başlıyor.
# Chikyuu no ue ni # # yoru ga kuru #
~ Tüm yeryüzüne gece çöküyor ~
DDW : a bite ué D lieux?
DDW : Buraya sık gelir misin?
- I.E.?
UE mi?
U.E. 9-3-6-8-2.
UE 93682.
Une fourgonnette rouge de Birk Larsen, immatriculée E 93682.
Plaka numarası : UE 93 682.