Translate.vc / francés → turco / Ut
Ut traducir turco
84 traducción paralela
Est-ce contre-ut ou un uppercut?
Bu neydi? Do notası mı, D vitamini mi?
- Des sabots de chevaux, des voix, et un luth...
Ne sesi? At toynakları, bağrışmalar ve çalan bir ut.
Ut dièse mon ami, ut dièse!
Do diyez be adam, do diyez!
Que faites-vous ici, avec votre bel ut de poitrine?
Senin gibi sesi olan biri, niye vestiyerlik yapıyor?
C'est ici qu'a lieu le koon-ut-kal-if-fee.
Burası bizim yerimiz Koon-ut-kal-if-fee.
Le Koon-ut quoi?
Ne dedi, Koon-ut mu?
C'est ainsi que nos esprits se sont unis, de façon à ce que le moment venu, nous puissions nous adonner au koon-ut-kal-if-fee.
Bu şekilde zihinlerimiz birbirine kenetlendi uygun an geldiğinde Koon-ut-kal-if-fee'ye çekilmemiz için.
- C'est une Kahn-ut-tu.
- O bir Kahn-ut-tu.
Va jusqu'au contre-ut.
- Kolaysa tiz do sesini ver bakalım.
Et je me rappelle qu'un soir, un jeune ténor italien fut bissé cinq fois, dans "Que je tombe en soldat", et qu'il atteignit le contre-ut à chaque fois.
Hatırlıyorum da, bir defasında, genç bir İtalyan tenor arka arkaya 5 defa "let me like a soldier fall" u söylemişti. Her defasında tiz mi'yi çıkarmıştı.
Ah, n'oubliez jamais les contre-ut, M. Grace.
O tiz mi'leri unutmayacağınıza eminim Bay Grace.
Quand il éternue, il envoie des cotillons.
När den killen nyser, ser det ut som en konfettismällare.
L'envie de me remettre dans le bain.
Jag ville bara komma ut på turnering igen.
Et tu as soif de chaleur humaine.
Och det ser ut som om du kan behöva en vän.
"... ut intres sup tectum meum, sed tantum dic verbo, et sanibitur anima mea. "
"Tanrım, ben seninle aynı çatı altında beraber olacak kadar, değerli biri değilim, bunu biliyorum genede yalvarırım, yalvarırım bana o kelimeyi söyle, söyle ki ruhum huzura kavuşsun."
Je veux apprendre le luth.
- Ut çalmak istiyorum.
Et là, juste devant toi, c'est ton luth. Celui dont tu jouais pour moi.
Ve tam karşında, çalmayı çok sevdiğin ut'un duruyor.
J'aimerais en profiter pour déclarer le Koon-ut so lik. - Mon désir de m'accoupler avec vous.
Sizin eşiniz olabilmeyi istediğimden dolayı Koon-ut-so'lik deklare etme fırsatına müsaade ediniz.
- Je déclare Koon-ut-kal-if-fee.
Efendim, Koon-ut kal-if-fee ilan ettim.
Et elle joue du luth.
Hem de nasıl. Ut da çalıyor.
ut!
Oh, blas!
Le Kol-Ut Shan. La pierre angulaire de nos croyances.
The Kol-Ut-Shan... inançlarımızın köşe taşı.
Tu te rappelles, ut as dit que tu avais confiance en Dieu?
Tanrıya söylediklerini hatırladın mı?
I. Vous ìtes ut! I! sés par des gens sans scrupules.
Her şeyi yapabilecek vicdansız insanlar gibi oluyorsunuz.
Une traductrice ne serait-elle pas utile là-bas ils auront le traducteur universel et on restera en liaison.
Takımın bir çevirmene ihtiyaç duymayacağına emin misiniz? UT'leri var. Ve açık bir telsiz bağlantısı olacak.
D'habitude, votre voix est musicale, comme celle d'un luth.
Senin sesin böyle değil! Sesin lirikti, bir ut sesi gibi!
Pratiquer la lutte est amusant.
Ut çalmak eğlencelidir.
Je vais vous dire un truc sur l'utilité. La racine du mot "utilité", c'est UT.
Bağ demişken, bağ kelimesi sana başka neyi hatırlatıyor?
Ton frère et toi sortez du même ut-érus, donc ton frère est ut-ile.
Kardeşin senin akraban..... olduğuna göre, arada bir bağ var demektir.
Un autre mot en UT, c'est "rech-ut-e"
- Bir de ayak bağı diye bir şey var.
Sans se soucier des autres femmes, ou de la simple décence, elle laissa les séismes successifs envahir tout son univers.
Etrafında uyuyan kadınları, aslına bakarsanız, tüm nezaket kurallarını hiçe sayarak ut yerindeki zevk dalgalarının onu kendinden geçirmesine izin verdi.
Siroter? Tu es contre le sirotage? Si c'est fait avec la discrétion de Louis Armstrong trompetant un contre-ut, oui!
Louis Armstrong'un ince do sesine rakip olacak desibelde olursa evet, karşıyım.
c'était une élève exemplaire, avec une bourse d'étude pour l'université.
- Evet. Fakat o yüksek notlu bir öğrenciydi ve UT'ye girecekti.
- Comment ut vas Sweet Daddy?
- Nasılsın Sweet Daddy?
- Tu t'en vas déjà, Dana?
* * * * * * * * ut, Dana?
UT, Texas Tech, LSU, USC,
UT, Texas Tech, LSU, USC, Ohio State.
C'est ça, le problème.
Sorun bu. UT için oynamıyorsun.
Tu joues pas pour UT, mais pour Dillon.
Dillon Panther, lise futbol takımı için oynuyorsun.
Drag ut.
Dragut.
Drag ut
Dragut.
APPARTEMENTS DU MOTEL WALN UT Mais pourquoi s'arrêter là?
Ama niye orada duralım?
- Sal ut. - La fausse identité se présente bien?
Hey, gizli kimlik ne alemde?
Je sais que tu es là et je comprends que tu ne décroches pas, mais... erocne snesser ut is, ylliM tios ec euq iouq pour Johnny, alors laisse pas ton orgueil ou nos différends t'empêcher d'obtenir ce que tu veux.
Orada olduğunu biliyorum ve açmak istememeni çok iyi anlıyorum. Ama Milly, eğer hala Johnny'ye karşı bir şeyler hissediyorsan lütfen gururunun ya da aramızdaki farklılıkların istediğin şeyleri yapmana engel olmasına izin verme.
Je suis une Kahn-ut-tu.
Ben bir Kahn-ut-tu kadınıyım.
Chhu - ut!
İzlenmek?
- L'Ut mineur?
- Doğru.
Sal ut.
- Konuştuğumuz gibi.
II est beau.
Çok güzel bir ut.
Sors-le, ton contre-ut.
Daha kalın sesle yap haydi.
L'ut partenaire!
Selam, ortak.
- Je vise UT.
Hedefimdeki okul UT. Öyle mi?