English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Vengeance

Vengeance traducir turco

4,371 traducción paralela
Une âme rongée par la vengeance.
İntikamın yaktığı bir ruh.
Je te suivrais dans ta vengeance.
İntikam planında ben de senin yanındayım.
La mort est la meilleure vengeance?
Ölüm en iyi intikam mıdır?
- Tu fais ça par vengeance.
- Bunu intikam almak için yapıyorsun.
- Ta vengeance va durer longtemps?
- Daha ne kadar intikam alacaksın?
Leur vengeance.
İntikam.
La vengeance!
İntikam almayı.
La vengeance de Dieu est sur vous!
Tanrı'nın gazabı üzerinizde olsun!
Votre vengeance contre Da Vinci vous rend aveugle.
Da Vinci'ye olan kinin gözlerini kör ediyor.
Je t'ai promis la vengeance si on s'échappe, Da Vinci.
Kurtulursam intikamımı alacağıma yemin etmiştim Da Vinci.
D'aucuns croient que leurs fantômes sont toujours là, assoiffés de vengeance.
Bazıları çocukların ruhlarının hala etrafta intikam almak için dolaştıklarını söylerler.
Mais ne laissons pas notre chagrin et notre désir de vengeance troubler le problème, qui est que la Meute est nous :
Ama kederimizin ve intikam isteğimizin sürünün biz olduğumuz gerçeğini gölgelemesine izin vermeyelim.
Je suis revenue pour accepter votre offre, parce que je ne pense pas que c'est une vengeance, je pense que c'est justice.
Buraya teklifini kabul etmek için geldim çünkü bunu bir intikam olarak değil adalet olarak görüyorum.
La vengeance fait partie de son modèle d'affaires.
İntikam da onun iş ahlakının bir parçası.
Une vengeance atroce et tordue.
Manyakça bir intikam.
Est-ce la vengeance pour ce que le gouvernement t'a fait?
Hükümetin yaptıklarının intikamı mı bu?
Je me fous de la vengeance, désormais.
İntikamı takmıyorum artık.
Je ne peux pas imaginer tout sacrifier au service d'une vengeance personnelle contre votre famille.
Ailene olan kan davana hizmet için her şeyden vazgeçebileceğimi sanmıyorum.
Heureusement, ses instincts d'affaires semblent finalement avoir pris le dessus sur son désir de vengeance.
Şükürler olsun, ticaret içgüdüleri intikam tutkusunu koz olarak kullanacak gibi görünüyor.
Il va s'en prendre aux Ewing pour sa propre vengeance.
İntikam almak için Ewinglerin peşine düşecek.
Ensemble, on pourrait avoir notre petite vengeance.
İkimiz bir olup ufak bir intikam alabiliriz.
C'est peut-être une vengeance, ou une ancienne rancune.
İntikam veya uzun zamanlı bir kin olabilir.
Risquerais-tu tout maintenant pour une vengeance sans importance?
Tatlı bir intikam için her şeyi riske mi atacaksın?
Une petite vengeance pour m'avoir frapper au visage.
Yüzümdeki morluğun karşılığıydı.
Ce n'est pas une question de vengeance.
- Bunun intikamla alakası bile yok.
- Dommage qu'à cause de toi, ils sachent qu'on est à leur poursuite, mais tu es guidé par la vengeance.
Kendini açık etmen ve enselerinde olduğumuzu bilmelerine neden olman yeterince kötü bir de intikamın davranışlarını yönlendirmesine müsaade ediyorsun.
Le sang et la vengeance.
Kan ve intikam.
Tu peux avoir ta vengeance et je brûlerai leurs âmes.
Sen intikamını almış olursun, ben de, onların ruhlarını kül ederim.
On dirait que le virus revient - avec une vengeance.
Görünüşe göre virüs geri geliyor, hem de intikam almak için.
la grande vengeance?
Öcünü almak için?
Un jour, j'ai eu ma vengeance.
'Bir gün, intikamımı aldım.'
Grace à ta quête de vengeance ma Sulo a dit qu'elle m'aimait devant tout le monde.
Senin intikam hikayen sayesinde Sulo'm herkesin önünde beni sevdiğini söyledi.
On séparera vengeance privée et affaires. Les affaires, c'est plus important que tout.
İntikam anlaşmaya dâhil değil, iş her zaman daha önemli.
Si tu es venue en quête de vengeance...
Eğer intikam için geldiysen...
C'est de la vengeance, non?
Misilleme yapıyorlar, değil mi?
La vengeance ne résout rien.
Intikam hicbir seyi duzeltmez.
La vengeance n'est pas justice.
- İntikam, adalet değildir.
- C'était une vengeance.
- Misilleme yapıyordum.
Une vengeance?
İntikam mı?
Pas une vengeance.
İntikam değil.
Il cherche la vengeance. C'est un colifichet qu'il pourrait valoriser.
Fakat intikam bu onun için değer katabileceği bir süs eşyası.
Et vous êtes un professionnel de la vengeance, je suppose.
Ve intikam konusunda da profesyonelsiniz sanıyorum.
Je n'avais aucun intérêt dans la vengeance ou... ou la violence.
Ben sadece korumak için yeterli işbirliği. Veya şiddet ben hiç ilgi intikam in - ya... var.
C'est soit une vengeance soit on a voulu faire passer ça pour un suicide.
Bu olay ya bir hiddet anıydı ya da intihar gibi gösterilmek istendi.
Écoutez. C'est une vengeance pour Ryan.
Bak, bu Ryan için intikam demek.
Donc tu es là pour jubiler sur son futur cadavre, de te délecter de la fin de 500 ans de vengeance! Génial!
Yani 500 yıllık intikamının verdiği haz ile yakında ortaya çıkacak cesedin üzerine oh olsun demeye geldin.
Moi ou sa stupide vengeance fantaisiste, et il a mal choisi.
Ben mi o aptal intikam hayali mi dedim o yanlış şeyi seçti.
Si j'abandonne ma vengeance contre Katerina, m'offrirais-tu le même choix que Tyler?
Katerina'ya olan intikamımı bir kenara bırakmam konusunda bana da Tyler'a sunduğun seçeneği sunar mıydın?
Mais la vengeance.
İntikam istiyorum!
Si c'était une vengeance, il aurait utilisé une arme.
İntikam için olsaydı, silahını kullanması gerekirdi.
La vengeance, ça le dévore.
İntikam içini yiyip bitiriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]