Translate.vc / francés → turco / Vés
Vés traducir turco
71 traducción paralela
Vous réciterez six Ave Maria et un Notre Père pour cette vanité,
6 kez A ves ve bir Pater Noster okuyacaksın Rahibe.
Vous réciterez cinq Ave et mendierez pour cette preuve d'orgueil, ma sœur,
5 kez daha A ves okuyup bu gurur gösterişi için... çorba dileneceksiniz, Rahibe.
Vas-y, bois.
Ves.
- Ambassadeur Ves Alkar.
- Büyükelçi Ves Alkar.
Wesley!
Ves!
Je venais prendre des nouvelles de Wesley.
Ves'in sağlık durumu nasıl diye bakmaya geldim.
Ne t'inquiète pas.
Merak etme, Ves.
Il était aussi mon ami.
O benim de dostumdu Ves.
Tu veux protéger sa mémoire comme nous tous. Mais nous devons sauver notre peau.
Ves, ben de onun anısını korumak isterim, hepimiz isteriz ama şu anda hepimiz kendi derdimize düşmeliyiz.
Du jour où je t'ai rencontré, je t'ai voulu dans mon escadrille.
Seninle ilk tanıştığım gece Ves, seni bu bölükte görmek isteyeceğimi biliyordum.
Et aussi ves le nord.
Also scout up north.
Mieux que dans mes rêves Les plus fous.
Dost, onlar senin yeni ayakabın mi? - Evet. - Dost, ben onları giyicem ona gore.
Je perdais ma virginità © avec La femme de mes rêves.
O sex hakkındaki bütün şeyleri öğretti bana.
- Elle envahit mes r ves.
Hayal kuruyor.
Autorise-moi dire un mot tes l ves.
Lütfen onlarla bir kelime konuşmama izin ver.
L'amoureux de nos r ves et nos maris ne sont pas les m mes.
Hayalimizdeki erkek ile evleneceğimiz kişi ayni şey değil.
"Quand je me suis r veill j'aurais voulu revenir dans mes r ves"
Uyandığımda, tekrar rüyama dönmek istedim.
"venant de mes r ves, que je ne peux voir"
Hayallerimde bir yerde, ama onu göremiyorum.
"il change les r ves en vrai ou faux,..."
Gerçek ve yanlış rüyalar gösteriyor...
Je vois que tu vas au del de tes r ves.
Hayallerinden kaçtığını görüyorum.
Personne n'a les moyens de rendre ses r ves v ritables.
Herkes hayallerini gerçekleştirecek kadar şanslı olmayabilir.
IL te donnera la force de r aliser tes r ves.
Hayallerini gerçeğe dönüştürecek gücü sana verecek.
Ajay... quand j' tais petite, tu te moquais de mes r ves.
Anjay, ben küçük bir kızken, sen hayallerimle hep dalga geçerdin.
tu aurais du sourire et me dire que quand j'aurais grandi... mes r ves s' vanouiraient.
Büyünce tüm hayallerimin yok olacağını söyleyip bana gülerdin.
J'ai grandi et mes r ves ne se sont pas vanouis.
Biliyor musun, ben büyüdüm, ama hayallerim kaybolmadı.
tu es rest et je t'ai donn un morceau de mes r ves.
Sen gittin ve ben seni hayallerimin bir parçası yaptım.
Les r ves de ta fofolle sont devenus vrais, Ajay.
Senin çılgın kızının hayalleri gerçek oldu, Anjay.
Elle a trouv le partenaire de ses r ves...
Hayallerindeki kişiyi buldu.
Elle demande ta permission de rendre ses r ves vrais.
Ve tüm hayallerini gerçeğe dönüştürmek için senin iznini istiyor.
Il ont vu assez de r ves, laissons les voir ce qu'est la r alit .
Onlar çok hayallerle yaşamışlar. Onlara gerçeği göstermenin zamanı geldi.
Tu rigoles? Tu cr? ves pour quelqu'un dont les couilles sont pas descendues?
Burada boynuna ip geçirilmiş vaziyette uğruna ölümü göze aldığın... kişinin henüz daha kısa pantalonla dolaştığını mı söylüyorsun?
Vous ìtes arr! vés trés Io! n, ma!
Çok uzaktasınız, ama en kötüsü daha gelmedi.
"Vous n'avez jamais march de mes r ves"
Sen asla rüyalarımdan çıkmadın.
"Vous vous attardez toujours dans mes r ves"
Sen asla rüyalarımdan çıkmadın.
"Vous ne pourriez jamais marcher De mes r ves"
Sen asla rüyalarımdan çıkmadın.
J'enlève les illuminants et je rajoute du contraste.
Işıklandırma ve veşıtlığı artıracağım.
A quoi tu r ves?
Hayalini kurduğun şey ne?
Je veux que tu prennes tes r ves et que tu m'utilises comme un outil pour les sculpter dans le bois.
Hayallerine dahil olup beni bir eşya gibi kullanmanı istiyorum. Hayallerini bir ağaca oymanı istiyorum, gerçek bir ağaca.
La fa on dont tu traites tes enfants, la fa on dont tu les l ves, forme ce qu'ils deviennent.
Çocuklarınıza davranışınızla alakalı. Onları nasıl yetiştirirseniz öyle olurlar.
Ces mains rugueuses m'attirant ves lui et qu'il me prenne simplement.
Kaba elleriyle beni kendine çekişini ve bana sahip oluşunu.
Je suis s � r que ta vie est vide. Et tes r � ves, non r � alis � s.
Eminim, hayatın bomboş, hayallerin de gerçekleşmemiş.
Pardon pour chaque jour ou j'ai choisi mes r � ves plut � t que mes relations.
Hayallerimi... ilişkimize tercih ettiğim her gün için ondan af diliyorum.
"Le monde de nos r � ves."
Hayallerimizin dünyası...
'Ce sont des jours et des nuits de r � ves
"Hayalini ettiğimiz günler..." "Hayalini ettiğimiz geceler..."
'Le monde des r � ves ouvre ses yeux
"Rüyalar etrafımızda ağlarını örüyor."
Je ves qu'ils réalisent qu'ils sont maîtres de leur contenu, qu'ils sont... qu'ils créent quelque chose, qu'ils peuvent le partager avec d'autres qu'ils peuvent contribuer, aider qu'ils peuvent l'obtenir et l'utiliser
Kendi içeriklerinin hükümdarları olduklarını, bir şeyler yaratabileceklerini başka birileri bir şeyler yaratmışsa bunu paylaşabileceklerini fark etsinler. Katkıda bulunabilirler, yardım edebilirler, alıp kullanabilirler.
Une barquette de fà ¨ ves bien brà " lantes, s'il vous plaà ® t.
Bir külah sıcak fasulye lütfen.
Tu te là ¨ ves le matin et tu prends un jus vert avant de commencer la journà © e.
Her zaman abime göz kulak oldum.
Parce que le ciel est d j le leur, et tous nos r ves.
Çünkü gökyüzü şimdiden onların, düşlerimizin olduğu gibi.
Il m'a donnà © une seconde chance d'aller au bout de mes rêves.
Rüyalarımı yaşamak için bana ikinci bir şans verdi.
Au lyc e, c' tait la voiture de mes r ves.
Lisedeyken hayalimdeki arabaydı.