Translate.vc / francés → turco / Westside
Westside traducir turco
134 traducción paralela
La nuit, tu peux faire un meilleur temps par là... plutôt que par le périph, le Battery Tunnel et le Westside Highway.
Aslında gece Belt'in etrafından dolaşıp Battery tünelinden geçerek Westside otoyolundan gelmek çok daha kısa sürer, biliyor musun?
Demain, 16 h. Au cimetière de Westside.
Yarın saat 4 : 00'de Batı yakası Mezarlığı.
Le cimetière de Westside.
Batı yakası mezarlığında.
Je sais qu'il va y avoir un assassinat à Westside.
Tek hatırladığım bir cinayet işleneceği batı yakası mezarlığında.
Nous allons au cimetière de Westside.
Batı yakası mezarlığına gidiyoruz.
C'est ça, Helen, à Westside.
Bu doğru Helen Batı yakası Mezarlığı.
Ces gamins du Westside!
Siz Westside çocukları hep aynısınız.
Le tueur du Westside fait une quatrième victime
Batı yakasındaki bıçaklı cani yine sahnede 4. kurban bulundu.
Et c'est par ici qu'on a trouvé la cinquième victime du tueur du Westside. Ne me dites pas ça!
Burası, yani Mullholland, Batı Yakası canisinin beşinci kurbanını buldukları yer.
Ils ont attrapé le tueur du Westside!
- Batı Yakası katilini yakalamışlar.
C'est peut-être le tueur du Westside!
- Bu adam Batı Yakası katili olabilir!
Westside Highway, vers le nord.
Batı Otoyolu'ndan kuzeye dön.
La cible se dirige vers le Westside Highway.
Hedef Westside Otoyolu'na doğru yöneldi.
- Prends la 57st jusqu'au Westside.
- 57nci caddeden Westside'a çıkalım.
Prends le Westside Highway.
Westside Otoyolu'na çıkalım.
Il glande dans le Westside avec d'autres fêlés.
Onun, batı yakasında diğer birkaç birinci sınıf kaçıkla takılan Sugar Ray Leonard olduğunu düşünüyor.
Pas sûr. C'est le Westside.
Burası Yukarı West Side.
Nous avons aussi un rayon consacré aux écrivains du Westside.
West Side'da yaşamış yazarlara da bölüm ayıracağız.
Nous en avons un exemple parfait ici dans le Westside... où la "pompe à fric" Fox... ébranle une des... vérités les plus profondes du XXème siècle :
West Side'da, gerçek bir örneği yaşıyoruz Fox Kitabevinin altın madeni bir tapınağı tehdit etmekte 20.yüzyıIda şu temel soruyu soran tapınağı :
Vous voulez que le Westside... devienne un centre commercial?
West Side'ın büyük alış-veriş merkezi olmasını mı istiyorsunuz?
Il habite le Westside.
Öyleyse Westsider'lıdır.
Tu es honnête, tu es simple, et tu ne craques pas sous la pression, comme nous l'avons tous vu dans un quatrième trimestre extraordinaire contre la côte Ouest.
Westside maçında tanık olduk. Baskı altında kontrol kaybetmiyorsun.
Je sais ce que c'est que se battre et gagner, comme lorsqu'on a failli passer en National à l'automne dernier, et j'ai lancé la balle au quatrième trimestre contre Westside pour marquer le touché qui a remporté le match de 3 points.
Tıpkı Westside maçında yaptığım gibi.
Je m'appelle Bob Solo. De Westside Realty.
Merhaba, ben Bob Solo Westside Reality'den.
On dirait la fin de westside St ory.
- Bu "Batı Yakasının Hikâyesi" ndeki sona benzedi. Bu kalplerinizi ısıttı.
- A Westside Range.
- Batı Yakası Poligonu'nda.
Quoi, on n'est pas assez "Westside" pour toi?
- Zenginler gibi mi davranalım? - Beyazlar gibi mi davranalım?
Elle est persona non grata... chez la moitié des psychiatres du Westside.
Batı yakasındaki... hiçbir psikiyatrist onu tedavi etmek istemedi.
Réveillez-vous, vous êtes sur West Side et ça va être chaud.
Uyandır kıçını, California. Burası Westside Radio. Şunu dinleyin.
West Side claque dans vos enceintes et vous êtes avec Julio G.
O yüzden, kimse kadrana dokunmasın hoparlörlerinizde Westside Radio çalıyor. "California love", millet, Julio G.
Vous écoutez West Side Radio, et c'est Julio G.
Westside Radio kulağınızda, millet. Juio G. tam burada.
On a perdu les quais de West Side car ton avocate-conseil... ta dernière juriste mannequin en date... a oublié de signer l'étude d'impact sur l'environnement.
Westside'daki anlaşmayı kaybettik çünkü danışmanın son manken / avukatın çevre raporunu eklemeyi unutmuş.
Si c'est pas dans le Westside, je connais pas.
Batı yakasında yoksa, hiç bir şey bilmem ben.
L'Eastside contre le Westside.
Doğu yakası, batı yakasına karşı.
C'est un Black qui est du côté de Westside.
Batı yakasını destekleyen bir zenci.
Par contre, si tu te pointes sans ballon dans le Westside, je t'explose.
Tabii batı tarafından buraya elinizde top olmadan gelirseniz hepinizin kıçını yakarım.
Du monde du Westside?
Batı yakasında kimse var mı?
Je ne vois pas le lien avec les tueurs du Westside.
Bu nasıl Batı yakası davalarıyla bağlantılı oluyor?
Tout ce qu'on a, c'est des mecs du coin qui jouent à bousiller le Westside.
Sadece Batı Yakası'nı alt üst eden adamlar var.
Il nous a fallu un moment pour le voir, mais l'échange est là, dans ce foutoir du développement du Westside.
Bunu görmek biraz zamanımızı aldı ancak karşılığı burada... Batı Yakası kalkınma raporunda...
Il contrôle totalement la cité du Westside.
Bütün batı yakası bundan soruluyor.
C'est la dernière mode dans la cité du Westside.
Batı yakası projesine özel.
Pourquoi entrer alors qu'il suffit de garer une camionnette dans la rue pour suivre toute la drogue du Westside qui transite par là.
Neden kapıyı kırıp direk girelim ki? Tek yapmamız gereken sokağın oraya bir araç park edip bütün batı yakası uyuşturucu ticaretini tek hamlede ele geçirmek.
Un type du Westside est venu acheter 100 g.
Batı yakasından bir piçi dört kilo isterken yakaladık.
On peut sortir un Black du Westside. Mais on ne peut pas...
Batı Yakası'ndan beni çıkarabilirsin ama -
Tu as lu celui de Worden sur le Westside?
Batı yakasındaki Worden olayını gördün mü?
Un meurtre dans le Westside.
Cinayet Masası, Batı yakası.
Tout le monde dans le Westside.
Batıyakasındaki "herkes".
- Façon Westside.
- Tam Kovboy filmlerindeki gibi.
- C'était extrêmement confus, mais il a dit que ça devait se passer aujourd'hui au cimetière de Westside.
Batı yakası Mezarlığında.
- ll vit à Westside.
Vincent Morgan'a aitmiş.