Translate.vc / francés → turco / Woodhouse
Woodhouse traducir turco
299 traducción paralela
Rosemary Woodhouse, les nouveaux locataires.
Ben Rosemary Woodhouse. Yeni kiracılarız.
- Guy Woodhouse.
- Guy Woodhouse.
Je suis Mme Woodhouse.
Ben Rosemary Woodhouse.
- Mme Woodhouse...
- Bayan Woodhouse...
- M. Woodhouse, une vodka-blush?
- Bay Woodhouse, votka blush?
- Mme Woodhouse?
- Bayan Woodhouse?
- Je m'appelle Rosemary Woodhouse.
- Adım Rosemary Woodhouse.
Rosemary Woodhouse, la femme de Guy Woodhouse.
Ben Rosemary Woodhouse, Guy Woodhouse'un karısı.
La femme de Guy Woodhouse, hein?
Guy Woodhouse'un karısı mı?
Je suis Mme Woodhouse.
Evet. Adım Rosemary Woodhouse.
Veuillez lui demander de me rappeler tout de suite.
Woodhouse. Lütfen ona beni hemen aramasını söyler misiniz?
- Mme Woodhouse?
- Rosemary Woodhouse mu?
Je suis chez moi.
Bayan Woodhouse, evimdeyim.
Bonsoir, Mme Woodhouse.
İyi akşamlar Bayan Woodhouse.
Mme Woodhouse!
Bayan Woodhouse!
John Woodhouse vous présente les nouvelles et la météo.
Ben John Woodhouse, haber bülteni, spor ve hava durumu ile karşınızdayız.
Tu imagines peut-être que je vais croire que Mary Woodhouse est morte de frayeur pendant votre petite séance?
Ve benim, Mary Woodhouse'un bu seans sırasında korkudan öldüğüne inanmamı istiyorsun öyle mi?
Je... j'examine le tissu sur le plan de l'aérodynamique... pour les cerfs-volants.
Bayan Woodhouse, uçurtmaların aerodinamik prensipleri için kumaşlar üzerinde çalışıyorum.
Je ne devrais pas vous contredire, Miss Woodhouse, mais votre amie a raison.
- Asla size karşı olmamalıyım Bayan Woodhouse. Ama arkadaşınız haklı.
Un thé et du gâteau vous revigoreraient-ils, M. Woodhouse?
Belki biraz çay ve pasta sizi canlandırır Bay Woodhouse.
Il est là-bas, M. Woodhouse. Il mange du gâteau.
İşte orada Bay Woodhouse, pasta yiyor.
Reçoit-elle de votre frère les égards dus aux femmes Woodhouse?
Ağabeyiniz ona biz Woodhouse hanımlarının hak ettiği saygıyı ona gösteriyor mu?
Miss Woodhouse, mille mercis pour votre invitation.
- Bayan Woodhouse, beni de çağırdığınız için teşekkürler.
Si en l'aidant, je vous aide, alors je suis heureux de vous obliger.
Eğer Bayan Smith'e yardım ederek Bayan Woodhouse'a yardım edeceksem o zaman memnuniyetle yaparım. Gelin.
Miss Woodhouse, nous sommes époustouflées.
Bayan Woodhouse, çok mutlu olduk.
Les amies de Miss Woodhouse sont...
Bayan Woodhouse'un arkadaşları...
Bonsoir, M. Woodhouse.
İyi geceler Bay Woodhouse.
En fait... Miss Woodhouse, le voilà!
Bayan Woodhouse, işte o!
Miss Woodhouse, voici M. Martin.
Bayan Woodhouse, sizi Bay Martin'le tanıştırayım.
Malgré ses défauts, M. Martin est prévenant.
Bayan Woodhouse, Bay Martin'in hataları olabilir ama o düşünceli biridir.
Puis-je regarder, s'il vous plaît?
Bayan Woodhouse, bakabilir miyim lütfen?
Ni mari ni épouse pour l'instant, Miss Woodhouse.
Şu anda yok Bayan Woodhouse.
Je me demandais pourquoi vous n'étiez pas mariée.
Neden evli olmadığınızı merak ediyorum Bayan Woodhouse.
Je ne le sais que trop bien, M. Woodhouse.
Bunu çok iyi biliyorum Bayan Woodhouse.
- Avez-vous assez chaud?
- Bayan Woodhouse üşüyor musunuz? - Hayır. Teşekkür ederim.
Y a-t-il une chose à faire pour le bien-être de votre père?
Bayan Woodhouse, babanız için yapabileceğim bir şey var mı acaba?
Venez, M. Woodhouse, nous allons vous couvrir.
Gelin Bay Woodhouse. Sizi eve götürelim.
Qui peut penser à Miss Smith, en votre présence?
Yanında Bayan Woodhouse varken, Bayan Smith kimin umurunda?
Rien de ce que vous dites ne peut être désagréable.
Bayan Woodhouse, sizin söyleyeceğiniz hiçbir şey tatsız olamaz.
Et vous priver du plaisir d'entendre son style si parfait?
O zaman sizi onu dinleme zevkinden mahrum etmiş olurum Bayan Woodhouse. Jane'in yazdığı gibi dinlemelisiniz.
Vous devez être là pour nous aider, ou son séjour ne sera pas parfait.
Geldiğinde siz de burada olup bize yardım etmelisiniz Bayan Woodhouse. Yoksa onu gerektiği gibi ağırlayamayız.
Dites-lui qui vous avez vu à Weymouth.
Bayan Woodhouse'a Weymouth'ta kimi gördüğünü söylesene.
Et alors... Miss Woodhouse, je n'y croyais pas!
Bayan Woodhouse, buna inanamıyorum.
Miss Woodhouse, parlez et réconfortez-moi.
Bayan Woodhouse, lütfen konuşun ve beni rahatlatın.
Je suis Mme Woodhouse.
Ben Bayan Woodhouse'um.
Bonjour, Miss Woodhouse.
- Günaydın Bayan Woodhouse.
Elle semblait prendre froid, alors Miss... a regardé...
Yaşlı kadının üşüyormuş gibi bir hali vardı ve Bayan Woodhouse...
- Le temps a...
- Öyle görünüyor ki hava... - Bayan Woodhouse, lütfen!
- Miss Woodhouse,
- Ne?
C'est moi, Miss Woodhouse.
Bay Elton, ben Bayan Woodhouse.
Miss Woodhouse, quel grand plaisir!
Bayan Woodhouse, ne kadar özel bir ziyaret!