Translate.vc / francés → turco / Zod
Zod traducir turco
238 traducción paralela
Enfin sur le Général Zod... jadis membre honoré de ce Conseil... chargé d'assurer la défense de la planète Krypton... aujourd'hui instigateur de cet odieux complot... visant à nous imposer un ordre nouveau... et sa dictature personnelle.
Son olarak da General Zod. Bir zamanlar bu Konsey'in güvendiği Kripton gezegeninin savunmasını emanet ettiği adam. Bu kasıtlı darbenin mimarı ve kendisini tek hakim ilan ederek gezegenimizde yeni bir düzen kurmak için sinsice planlar yapan hain.
Général Zod, tu n'as que mépris pour notre société.
General Zod, siz toplumumuzu daima küçük gördünüz.
Le Général Zod ne reçoit pas d'ordres.
General Zod emir almaz. Emirleri o verir.
Je suis le Général Zod, votre souverain.
Ben General Zod. Sizin hükümdarınızım.
Vos terres, vos biens, votre vie me seront offertes en hommage.
Topraklarınızı, mallarınızı ve yaşamlarınızı... bana, General Zod " a seve seve vereceksiniz!
Debout devant Zod.
Zod " un önünde ayağa kalk.
Seigneur Zod!
Zod.
au profit du Général Zod.
General Zod'a bırakıyorum.
Viens t'agenouiller devant Zod!
Gel! Gel ve Zod'un önünde diz çök!
À genoux devant Zod!
Zod " un önünde diz çök!
Non, Zod.
Ben korkak değilim.
Prends ma main. Tu vas prêter serment d'allégeance à Zod.
Elimi tut... ve Zod " a sonsuz sadakat yemini et.
Agenouille-toi devant Zod. "
Zod'un önünde diz çök!
Les disciples de Zod.
Zod'un müritleri.
Zod.
Zod.
Peut-être que s'il n'avait pas été capturé, Zod aurait pu stopper ton père de détruire la planère.
Eğer yakalanmasaydı, Zod babanın gezegenin içini boşaltmasına engel olabilirdi.
Ça a été construit pour vaincre ton père, mais Zod était un homme de paix.
Babanı yok etmek için yaratılmıştı, Ama Zod barış adamıydı.
Vous êtes libre, Général Zod!
Özgürsünüz General Zod!
Zod?
Zod mu?
En réalité, vous parliez de Zod!
Gerçekte Zod hakkında konuşuyordun!
Général Zod.
General Zod.
Il avait besoin de moi pour libérer un Kryptonien rebelle du nom de Zod.
Zod isimli asi bir Kriptonluyu serbest bırakmaya yardım etmemi istiyordu.
La dernière fois que quelqu'un m'a dit de l'emmener à la forteresse, c'était un piège pour libérer le général Zod.
En son kaleye gitmem gerektiği söylendiğinde, bu General Zod'un serbest kalması için bir hileydi.
"Zod arrive."
"Zod geliyor"
Son ravisseur a laissé une carte de visite dans le champs, et d'après la description de Lana, il s'agirait du symbole de Zod.
Kaçıran kişi arkasında mesaj bırakmış, ve Lana'nın tarifine göre Zod'un sembolü gibi görünüyor.
Les dessins de Lionel prévenaient que Zod allait venir.
Lionel'ın çizimleri Zod'un geleceği konusunda uyarıyordu.
Je croyais que Zod était prisonnier de ce prisme fantôme d'une autre dimension.
Zod'un başka boyutta, hayali prizma gibi bir şeyin içinde hapsolduğunu zannediyordum.
Fine sait que je ne libérerais pas Zod de mon plein gré.
Fine, benim Zod'u kendi isteğimle serbest bırakmayacağımı biliyor.
Fine est revenu... pour libérer Zod.
Fine, Zod'u serbest bırakmak için döndü. Ne yapmam gerekiyor.
C'est le cerveau module interactif... une techologie avancée qui ne s'arrêtera pas tant que son maître, Zod, sera libéré.
Efendisi Zod'un serbest bırakılması dışında hiçbir şeyin... onu durduramayacağı, beyinle etkileşimli ileri teknoloji ürünü bir yapı.
Zod a été emprisonné dans la zone fantôme pour des crimes qui ont abouti à la destruction de notre planète.
Zod, gezegenimizin yok edilmesine önderlik etme suçundan hayali bir alanda tutsaktı.
Zod vous a tué.
Zod seni öldürdü.
Le corps physique de Zod a été détruit pour l'empêcher de s'échapper de la zone fantôme.
Zod'un fiziksel bedeni, hayali alandan kaçmaya çalışırken yok edildi.
Pourquoi est-ce que Zod ne vient pas directement?
Neden bu Zod bütün olarak gelmiyor?
Jor-El m'a dit que l'esprit de Zod prendrait possession d'un humain.
Jor-el'in bana söylediği Zod'un ruhunun bir insanı ele geçireceğiydi.
On parle bien du Zod dont les loisirs sont la destruction massive et la domination du monde?
Bahsettiğimiz, hobilerinin arasında büyük yıkım ve dünya egemenliği olan Zod mu?
Zod prendra forme humaine, pour détruire la Terre comme il l'a fait avec Krypton.
Zod insan şekline sahip olacak, Kripton'u yok ettiği gibi Dünya'yı da yok edecek.
Lex est l'hôte de Zod.
Zod'un bedeni Lex.
Si Zod est aussi diabolique que ce que tu penses, il es facile de comprendre pourquoi il a choisi Lex pour hôte.
Eğer Zod inandığın kadar kötü biriyse, kendisine beden olarak Lex'i seçmesi gayet anlaşılır bir şey.
Je suis sûr que Zod va chérir son allégeance.
Eminim Zod onun bu sadakatinden hoşlanacaktır..
Si tu avais relâché Zod la première fois, ils auraient été epargnés.
Eğer en başta Zod'u serbest bıraksaydın, onlar ayrılmış olacaktı.
Rien ne me fera relâcher un monstre comme Zod.
Hiçbir şey Zod gibi bir canavarı serbest bırakmamı sağlayamaz.
J'ai refusé de relâcher Zod.
Zod'u serbest bırakmayı reddettim.
Et je ne peux pas relâcher Zod.
Ve Zod'u da serbest bırakamam.
Je veux dire, et si le seul moyen de stopper Zod et Fine et de stopper tout ça c'est de tuer l'hôte?
Peki ya Zod'u, Fine'ı ve bütün bu olanları durdurmanın tek yolu bedeni yok etmek ise?
Tu as ouvert le portail pour Zod.
Zod için girişi açtın.
Enfin sur le général Zod, aujourd'hui instigateur de cet odieux complot visant à nous imposer un ordre nouveau et sa dictature personnelle.
Son olarak da General Zod. Kripton gezegeninin savunmasını emanet ettiği adam. Bu kasıtlı darbenin mimarı ve kendisini tek hakim ilan ederek gezegenimizde yeni bir düzen kurmak için sinsice planlar yapan hain.
Le Général Zod.
General Zod.
Le Général Zod ne reçoit pas d'ordres.
General Zod emir almaz.
Je suis le Général Zod, votre souverain.
Ben General Zod'um, lideriniz!
À genoux devant Zod!
Şimdi Zod " un önünde diz çök.