Translate.vc / francés → turco / Ü
Ü traducir turco
5,639 traducción paralela
Ensuite j'ai fait le test sur des infectés connus, Peter, le Dr Tracey et le Dr DeKlerk.
Hepsi temizdi. Sonra hasta olduğunu bildiğimiz Peter, Dr. Tracey ve Dr. DeKlerk'ü test ettim.
3 sur les 4 filles sacrifiées de la moisson sont revenues.
Hasattaki 4 kızdan 3'ü tekrar hayata döndü diye.
Trois des sacrifiées sont revenues.
Hasattaki 4 kızdan 3'ü tekrar hayata döndü diye.
Dans le but de battre Zinberg et de l'empêcher de triompher encore.
- Ne için? Zinberg'ü yenerek başka bir zafer kazanmasını engellemek için.
Je vais aller vérifier la table 24 et je reviens et on parlera plus longtemps.
Tamamdır, Masa 24'ü kontrol edeceğim, sonra geri döneceğim ve uzun uzun konuşacağız.
Merci d'avoir choisi Parkhurst. M ;
Parkhurst'ü seçtiğiniz için teşekkürler.
Elle a conduit jusqu'à chez vous, a tiré sur votre femme, et laissé son sweet-shirt sur place.
Evine arabayı sürdü, karını vurdu, ve t-shirt ü orada bıraktı..
- J'ai tué Hurst.
- Hurst'ü öldürdüm.
Ensuite Ron Hurd... Vous l'avez eu au VFW.
Sonra da Ron Hurd'ü VFW'de yakaladın.
Si on l'a, on pourra démanteler B613.
Eğer başarabilirsek, B613'ü devredışı bırakabiliriz.
Quoi? Le B613 dans ton cerveau.
Beyninin içindeki B613'ü.
Mozart ne pouvais pas faire tomber B613.
Mozart B613'ü çökertemez ama.
Ici, depuis mon bureau, je peux arrêter B613.
Şuradan, şu masadan, şu dakika, B613'ü kapatabilirim.
Je dois arrêter B613, maintenant?
Şu dakika B613'ü kapatayım mı?
Est-ce qu'on pense qu'ils financent B613?
B613'ü onlar mı finanse ediyor?
Tu fais des recherches sur B614, et tu crois que tes enquêtes sont inoffensives ou qu'elles n'attirent pas l'attention, mais si.
B613'ü araştırıyorsunuz. Sorduğunuz soruların onların dikkatini çekmediğini sanıyorsunuz. Ama çekiyorsunuz.
Ca veut dire B613 aussi, papa.
Bu B613'ü de kapsıyor baba.
Tu as démantelé B613?
Protokol böyle. B613'ü tasfiye mi ettin?
C'est pourquoi - il faut reconstituer B613.
B613'ü neden yapılandırmamız gerektiği ortaya çıkıyor.
- L'Agent Hurst.
- Ajan Hurst'ü.
On sait tous que tu aimais Vern.
Vern'ü nasıl sevdiğini biliyoruz.
Vous savez Interpol des DVD?
İnterpol'ü biliyorsun. DVD'lerden.
♪ Merci mon Dieu, il est 3h ♪
♪ Oh, Tanrıya şükür, saat 3 : 00'ü gösteriyor ♪
Vous devriez appeler Kern en personne.
Kern'ü aramalısınız. Kişisel rötuşları yapın.
Le 14 ça fera 20 ans.
- 14'ü. - Yirmi yıl.
S-o-l. Sol.
" G-ü-n-e-ş.
Puis-je vous présenter sa Majesté le Roi Ferdinand de Naples et son fils, Alfonso, Duc de Calabre.
Size Napoli Kralı Kral Ferrante'yi ve oğlu Calabria Dük'ü Alfonso'yu sunarım.
Mais je vous rejoins tous au parc plus tard pour le 4 juillet!
Ama sonra sizinle Temmuzun 4'ü için parka buluşurum!
Hey. Devine quoi? Mes mamans viennent de m'acheter Dawn of Armageddon 4.
Annemler bana Armageddon'un Şafağı 4'ü aldılar.
Même si tout se passe sans accroc, les 100 mourront à cause de l'exposition avant que les secours n'arrivent.
Her şey tıkırında gitse bile destek varmadan 100'ü de soğuktan ölür.
Savez-vous pourquoi l'ISA veut éliminer Owen Matthews?
ISA'nın neden Owen Matthews'ü öldürmek istediğini buldunuz mu?
Je t'ai donné l'appartement, je t'ai donné Kurt, et tu ne vas jamais... je me répète... jamais jouer ce rôle. Jamais, okay?
Daireyi sana bıraktım, Kurt'ü sana bıraktım ama asla tekrarlıyorum, asla bu rolü oynamayacaksın.
Il est 3h du matin.
Evet? Saat daha sabahın 3'ü.
Non, je suis arrivée après 15 h.
Hayır, 3'ü geçmişti.
Tu sais j'ai surpris Pearl en train de tricher à la dernière partie de cartes.
Biliyor musun Pearl'ü geçen oyunumuzda hile yaparken yakaladım.
23 de vos dossiers de fertilité nous ont suivis ici sur les cent que vous aviez à la Maternité.
Maternity'deyken baktığın yüzlerce kişiden 23'ü doğum için bize geliyor.
"Quand la vie vous laisse tomber appelez Herb"
- Herb Spleeb. "Hayat kıçına tekmeyi basarsa, Herb'ü ara."
"Quand la vie s'acharne, appelez Herb."
"Hayat kıçına tekmeyi basarsa, Herb'ü ara."
Essayez 500.
500'ü dene.
J'attends Herb.
- Herb'ü bekliyorum.
J'ai battu Kurt sur cette chanson lors de notre premier duel de divas.
İlk diva karşılaşmasında Kurt'ü yenmiştim.
Allez plutôt voir Qyburn.
Qyburn'ü görmelisin. Çok iyidir.
Faux nom, fausse entreprise, faux passeports... Et seulement 100 dirham le reste des billets est faux.
Sahte isimler, sahte şirket, sahte pasaportlar ve 345 binin içinden sadece 100'ü gerçek...
Il est 3 heures du matin.
- Saat sabahın 3'ü.
- Après 3 h du matin, pourquoi?
3'ü biraz geçiyordu, Billy Zabka. Neden ki?
Je veux juste le van. Personne n'a besoin d'être blesser.
Sadece minibüs'ü istiyorum, kimsenin zarar görmesine gerek yok.
Qu'est-ce que tu étais censé faire avec le van une fois que tu nous l'as pris?
Minibüs'ü bizden çaldıktan sonra onunla ne yapacaktın?
Qui était censé venir le récupérer?
Minibüs'ü kim alacaktı?
Vous êtes bien chez Nicole.
Nicole'ü aradınız.
J'espère que vous aimez tous les muffins aux pépites de chocolat tout chauds... et "Madagascar 3"!
Herkesin yeni pişmiş çikolatalı keki ve Madagaskar 3'ü seveceğini umuyorum!
- Je vais appeler Kern.
- Kern'ü ararım. - İyi geceler, efendim.