1840 traducir turco

Em 1840 apareceu em Paris.

1840'ta ise Paris'teydi.

E um Chevalier Audubon de 1840, completo?

Peki ya Chevalier Audubon, 1840, tam set?

Ou um Chevalier Audubon de 1840?

Ya da Chevalier Audubon, 1840?

Canoga Street, 1840, Detroit.

1840 Canoga Sokağı, Detroit.

Foi presidente da Câmara de 1837 a 1840... quando os Tories eram a maioria.

1837-1840 arasında Tori'lerin çoğunlukta olduğu dönemde sözcülük yaptı.

Em 1840, Nathaniel "Nate" Griffin criava cavalos. Mas que raio...?

1840'ta, Nathaniel "Nate" Griffin atların seyisi olarak kullanıldı.N'oluyor lan?

Em 1840... uma torta chamada América, ainda estava a arrefecer à janela. E todos se dirigiam para o Oeste para garantir a sua fatia.

1840 tarihlerinde, Amerika Büyük Pasta olarak bilinirken deniz kenarında hava hala soğuyordu ve herkes payına düşeni almak için Batıya doğru yola çıkmıştı.

"Desde 1840." Quem precisava de ketchup em 1840?

"1840'dan beri." 1840'da ketçap kime lazımmış?

Refresca-me a memória, Robert Downey Jr. ganhou as guerras do ópio.

( Afyon Savaşları, İngiltere-Çin arasında 1840 ) Söyler misin Afyon Savaşlarını Robert Donnie Junior kazanmıştı, di mi?

Em 1840, tirei o meu diploma de Biologia em Oxford.

Biyoloji doktoramı, 1840'da Oxford'da aldım.

- BRONZE 1902 RODIN - 1840 - 1917

- BRONZ 1902 AUGUSTE RODIN - 1840 - 1917

Se recuarmos atrás, até à história de 1840

Bu kupürler Donner Party katliamının başladığı 1840'lara kadar gidiyor.

- 1840 e poucos, senhor.

1840 bir şey komutanım.

Nasci em 1840.

1840 yılında doğdum.

- Até 1840...

- 1840'a kadar...

Foi na década de 1840 e não... eu não o conheci pessoalmente.

1840'lardı ve hayır onunla tanışmadım.

Um mosquete Springfield genuíno de 1840.

Orijinal 1840 yapımı Springfield.

A Rebecca seguiu a mesma jóia quando foi roubada em 1840 até...

Rebecca 1840 yılında çalınan mücevheri takip etmiş.

A Rebecca, encontrou a mesma jóia em 1840, mas não sabemos onde fica a masmorra.

Rebecca aynı mücevheri 1840 yılında buldu ancak günümüzde zindan nerede onu bilemiyoruz. Şehir tamamen değişti.

- Se estivéssemos em 1840,

1840'da olsaydık bir kuyuya atardık.

Bem, de acordo com essa lei da década de 1840, podemos aplicar x, y, à autoridade.

İHA'lar olsun, telefon dinlemeleri olsun "1840 tarihli filanca yasanın tanıdığı XY ve Z yetkileri" falan derler. Ama bu zaman alır. Ve bayağı bir çabalamaları gerekecektir.

O cliente pediu que o cofre número 1840 fosse retirado do Santa Mónica Trust e Loan.

Müşteri 1840 numaralı kasayı Santa Monica Trust Loan'dan taşıtmak istemiş.

Um magnífico Callow de cerca de 1840, um James Bourne policromático, raro, uns quantos Varley vistosos do último período e o melhor Edridge que já vi.

1840'lardan kalma muhteşem bir Callow bir çokrenkli James Bourne, nadirdir son döneminden bir çift gösterişli Varleys ve gördüğüm en iyi Edridge.

Veja, surto de escarlatina em 1840.

Kızıl hastalığı salgını, 1840.

Estamos na década de 1840?

1840'ta mıyız?