English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / 549

549 traducir turco

61 traducción paralela
- A231 - 549!
- A231-549!
A 549 metros do final, ele vai dar o máximo.
Prefontaine yine liderliğe doğru gidiyor.
Ele sabe que não pode afastar-se do Virén por isso vai acelerar ao máximo, a 549 metros.
Şu kuçuk serserinin fevkaladeliğine bak. Viren'i saf dışı bırakamayacağını biliyor.
De repente decidiram responsabilizar-se pela queda do voo 549?
Yani birdenbire 549'un düşüşünün sorumluluğunu üzerlerine almaya mı karar verdiler?
Que a torre deu más coordenadas ao piloto do caça, o que causou a colisão do voo 549 sobre o espaço aéreo militar?
Şöyle ki, kule kontrol avcı uçağın pilotuna yanlış koordinatları verdi ve bu 549'un askeri hava sahasına girmesine neden oldu.
Se acreditares neles, as coordenadas que o Sargento Frish deu ao piloto do caça eram a direcção exacta do 549, o que demonstra que ele não viu o 549 no espaço aéreo até ser tarde demais.
Eğer Çavuş Frish'in avcı uçağın pilotuna verdiği koordinatların 549'un rotasının tam olarak üzerinde olduğuna inanırsan. Şimdi, Çavuş Frish ve diğer yardımcı kontrolörün çok geç olmadan 549'u havasahasında göremediklerini öne sürecekler.
O que colidiu com o voo 549 era um OVNI, abatido pelos militares, e que levou o avião de passageiros com ele.
549'la çarpışan ve uçaktaki bir yolcuyu kendisiyle birlikte götürürken askeri bir uçak tarafından düşürülen bir UFO'ydu.
Porque não encontraram provas de que o voo 549 colidiu.
- Neden? - Çünkü 549'un herhangi bir çarpışmaya maruz kaldığına dair fiziksel bir delil yok.
Senhores e senhoras, A recuperação e identificação das vítimas do voo 549 foi feita a 76 %.
Bayanlar ve baylar,... 549'un merhum kurbanlarının % 76'sı bulundu ve kimlikleri tespit edildi.
Há várias possibilidades para as suspeitas do Max, mas acredito que estivesse a ser seguido antes de embarcar no voo 549.
Max'in şüpheleri hakkında birçok ihtimal vardır, ama ben Max'in 549'a binmeden önce bir süre takip edildiğini düşünüyorum.
Porque o voo 549 foi interceptado por um segundo avião, que não apareceu no radar dos militares, nem de mais ninguém.
Çünkü 549'la kesişen ikinci hava aracı, ne askeriyenin ne de başka birinin radarında görülmedi.
O terceiro avião, provavelmente um F-15 Eagle, recebeu as coordenadas do voo 549.
Üçüncü bir uçağa, muhtemelen bir F-15'e, 549'un koordinatları verildi.
Os controladores viram o caça a aproximar-se do voo 549 para o interceptar, sem saber o que tinham provocado.
- Devam et. Pilotlar avcı uçağın 549'un havasahasına dikey bir açıyla girdiğini ne olduğunu anlamadan izlediler.
Desconhecendo isso durante os seguintes 9 minutos, o tempo pararia no voo 549.
Önlerindeki 9 dakikada 549'da zamanın akmayacağını bilmeyerek.
Se não fosse por causas imprevistas, creio que o Max teria sido raptado e devolvido ao voo 549 sem qualquer perda de vida, sem deixar rastos.
Eğer öngörülemeyen faktörler devreye girmeseydi, bence Max Fennig 549'dan hiçbir hayat kaybı olmadan, hiçbir iz bırakılmadan kaçırılacaktı.
O voo 549 e a nave extraterrestre que o controlou foram interceptados pelo caça militar, ao qual tinham dado ordens específicas : abater o OVNI.
549 ve uçağı kontrolüne alan uzay gemisi, askeriyenin UFO'yu düşürmesi gibi bir dizi spesifik emir verdiği avcı uçak tarafından çarpıştırıldı.
Os nove minutos que faltam, que teriam sido apagados das memórias dos 134 passageiros a bordo, acabaram por ser os minutos finais das suas vidas.
549'da kayıp olan, ve uçaktaki 134 yolcunun da hafızasından silinen dokuz dakika, hayatlarının son dakikalarının kanıtıydı.
Diz então que o voo 549 estava sob o controlo de uma espécie de feixe de tracção OVNI?
Ne yani sen şimdi 549'da bir ışınlanmanın olduğunu mu söylüyorsun?
E a força aérea abateu o OVNI, fazendo com que o 549 se descontrolasse quando o feixe foi retraído?
Ve askeriye UFO'yu düşürünce, ışınlanma bittiğinde 549 kontrolden mi çıktı?
O que valeria matar todos os passageiros do voo 549?
549'daki tüm o insanları öldürmeye değecek neydi?
O que sabemos por agora é que o avião do voo 549 perdeu contacto pela rádio esta noite às 19 : 00 horas da zona temporal este, despenhando-se de seguida num bosque a cerca de 48 km de Albany, em Nova Iorque.
Şu an için bildiğimiz, 549 No'lu seferi yapmakta olan uçakla saat 19 : 00 itibariyle telsiz bağlantısının kesildiği, ve akabinde Albany, New York'tan yaklaşık 50 km. uzakta ağaçlık bir bölgeye çarptığı.
Temos uma gravação da última comunicação por rádio antes do 549 cair.
Uçak düşmeden önce yapılan son telsiz konuşmalarının kaydı geçti elimize şimdi dinleteceğim.
Velocidade de voo de 296 nós.
Negatif, 549. Hızınızı saatte 545 kilometreye sabitleyin.
Avance, 549.
Devam et, 549.
549, escuta?
Kule : 549, duyuyor musunuz?
Os controladores tentaram contactar o 549 em todas as frequências mas sem sucesso.
Kontrolörler tüm müsait frekanslardan 549'a ulaşmaya çalıştılar ama pilotlardan cevap veren olmadı.
Há indícios ou suspeitas de que o voo 549 possa ter sido forçado a descer?
549 sefer sayılı uçağın zorla indirilmiş olabileceğine dair herhangi bir kanıt ya da şüphe var mı?
Estou a examinar o manifesto e não há ninguém chamado Max Fennig.
Şu anda yolcu manifestosuna bakıyorum, ve 549'da Max Fannigon adında kimse yok.
LOCAL DA QUEDA DO VOO 549 5 : 52
Uçuş 549 Kaza Alanı, 05 : 52
A causa da queda do voo 549 não será descoberta até o provarmos.
- Mulder - - Bunu kanıtlayamadığımız sürece bu kaza çözülemeyecektir.
- O voo 549 apareceu no seu radar?
- Uçak radarınızda göründü mü?
- Há registos do 549?
Seyir defterinizde uçakla ilgili bir kayıt olabilir mi?
Às 19 : 52 o voo 549 começou a descer de uma altitude de 8800 metros.
Saat 19 : 52'de, uçak yaklaşık 9000 metre yükseklikten düştü.
Contactámos o 549 e não responderam.
- Uçağı aradık ancak cevap alamadık.
Excepto que o 549 era um avião novo.
Ancak 549 yeni bir uçaktı.
O 549 não estava desgastado.
Dolayısıyla 549'da aşınma ve yıpranma olamazdı.
Velocidade de voo de 296 nós.
Kule Kontrol : Negatif, 549. Hızınızı saatte 545 kilometreye sabitleyin.
549, escuta?
549, duyuyor musunuz?
Deram-me ordens para mentir sobre o que aconteceu ao voo 549.
Benden yalan söylemem istenildi. Uçağa olanlar hakkında yalan söylemem emredildi.
O voo 549 apareceu no meu radar às 19 : 00 horas. Pediram-nos para dar as suas coordenadas com intervalos de 15 segundos.
Uçak radarımda saat 19 : 00'da göründü, ve uçağın koordinatlarını bulunduğu noktadan 15 saniye uzakta vermemiz emredildi.
Cerca de dois minutos depois dos 30 graus para o norte, vimos um segundo avião entrar no espaço aéreo do 549 numa trajectória de intercepção.
İki dakika sonra, 30 derece kuzeyde, ikinci bir hava aracının 549'un hava sahasına dikey bir açıyla girdiğini gördük.
Seguiu o 549 por mais dez minutos antes de nos pedirem para dar coordenadas novas.
Değiştirilmiş koordinatları vermemiz emredilmeden önce 10 dakika kadar daha 549 radarlarımızda göründü.
Alguns segundos mais tarde, houve uma explosão e o 549 desapareceu do meu radar.
Birkaç saniye sonra, bir patlama oldu, ve 549 radarımda kayboldu.
Abatido pelo avião que o interceptou, que pode ter causado a queda do voo 549, o que significa que a causa desta segunda queda jaz algures noutro local.
İkinci hava aracı tarafından vurulan ve sonuçta 549'un düşmesine neden olan bir araç ki bu da bu kazaya neden olan şeyin burada değil başka bir yerdeki ikinci bir kaza alanında olduğunu gösterir.
LOCAL DE QUEDA DO VOO 549 22 : 14
Uçuş 549 Kaza Alanı, 22 : 14
Foi aqui que o voo 549 caiu.
549'un düştüğü yer burası.
Tracem uma rota para BR-549, setor 7.
BR-549, 7. bölge için rotayı belirleyin.
Sete mil, quinhentos e quarenta e nove.
7,549.
Foram 549 criminosos de uma só vez.
Aynı anda 549 suçlu.
Quero 549B, é a última, prometo.
Bir defa daha gözden geçirelim, 549 B yi istiyorum, bu sonuncusu, söz veriyorum.
$ 549.99.
$ 549.99.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]