60 traducir turco

Dois de 30 "e um de 60".

İki 30'luk ve bir 60'lık.

A Chiat / Day vendeu os dois de 30 ", mas não o de 60 ".

Chiat / Day iki 30'luğu sattı ama 60'lığı değil,

De certeza que não foi o Lee Clow que empatou a venda do de 60 "?

60'lığı satarken ayaklarını sürtenin Lee Clow olmadığına emin misin?

Tem 20, 40, 60.

20, 40, 60.

Os nossos fuzileiros SEALS têm autorização do vosso governo para se preparar para uma invasão extraterrestre, que julgamos ir ocorrer nestas coordenadas dentro de 60 minutos.

Hükümetiniz, donanma komandolarımızın yaklaşık 60 dakika içinde bu koordinatlarda olacak bir uzaylı istilasına karşı hazırlanmalarına izin verdi.

E sessenta e tal, okay?

Ve, yaklaşık, ve 60 civarı, tamam mı?

Aquela coisa de merda e ainda nem chegou aos 60.

Sağlam kadındır...

Sem o código, isto liga o alarme em 60 segundos.

Şifreyi bilmiyorsak alarm 60 saniye sonra çalacak.

60 segundos.

Sadece 60 saniye.

Sim, agora... nos próximos 60 segundos.

Evet, şimdi. Önümüzdeki 60 saniye içinde.

Tinha quase 60 anos, era gordo, trabalhava nos Recursos Humanos, era casado e a filha dele era mais velha do que eu.

İnsan kaynaklarında çalışıyordu. Karısı vardı. Kızı da benden büyüktü.

Vi o mapa das estradas e percebi que eram pouco mais de 300 km, portanto a 100 km por hora podíamos chegar cá em quatro horas, com paragens para casa de banho e assim.

Yol haritasına baktım. 200 milden fazla yolumuz vardı. Yani saatte 60 mil hızla, 4 saatten az sürerdi.

O Leonard é bom atirador. Acerta num insecto a 60 mt.

Leonard çok iyi nişancıdır. 60 metreden bir pireyi kıçından vurabilir.

Uma das piores combinações dos anos 60.

60'ların en kötü ikililerinden.

Bom, se isto funcionar, quando o vermelho voltar, vai estar 60 segundos atrasado em relação ao preto.

Peki, eğer çalışırsa, kırmızı olan geri geldiğinde siyah olanın 60 saniye gerisinde olacak.

Distância temporal, 60 segundos.

Zamansal uzaklık, 60 saniye.

- Coordenadas definidas, 60 segundos.

- Koordinatlar ayarlandı, 60 saniye.

Festival Midem. Nos anos 60, uns putos mimados decidiram fazer uma convenção da indústria musical no sul de França.

Altmışlı yıllarda birkaç aylak, Fransa'nın güneyinde müzik sektörü toplantısı yapmaya karar verdi.

- 60 mil.

- Altmış bin.

- 60.000.

- Altmış bin.

60 mil por um único single significa que precisamos manter no topo.

Tek seferlik bir single için altmış bin şarkının sağlam hit olması gerek demek.

Estão-se a cagar para a aparência dele. - Mas a Debbie Harry com 60 anos?

- Görünüşünü kimse siklemez ama altmışında Debbie Harry olsa?

60 Milhas para o Echols, 75 para o Wharton.

Echolds 96 km, Wharton 120 km.

60 porções.

60 porsiyon.

Ele faz 60 anos para a semana.

Haftaya 60 yaşına girecek.

E eu preciso pôr algo no seu relatório de 60 dias.

- Bana da 60 günlük raporuna yazacak şey gerek.

Se tiveres 60.000 no porquinho seria óptimo.

Kumbaranda 60.000 dolar var mı mesela? Çünkü bu harika olurdu.

CONDADO DE ROCKLAND 64 KM A NORTE DE MANHATTAN

ROCKLAND İLÇESİ MANHATTAN'IN 60 KM KUZEYİ

O miúdo vai fritar os pistões depois dos primeiros 50 metros.

Çocuk, ilk 60 metreden sonra pistonları yakacak.

Um minuto. 60 segundos.

Bir dakika, bir dakikanız var, altmış saniye.

Ser tutora é, tipo, 60 % ensinar matemática do ensino secundário e 40 % saber das vidas deles.

Orta okul matematiğinin... % 40 ını ileride kullanıyorsun gerisi saçmalık.

60 milhões.

60 milyon.

60?

60 mı?

Qual é a voltagem da membrana?

- Zar voltajı ne? - - 60.

Estava com 60 % de desconto no Mar-Shales.

60 % indirimli Marshales.

Tem de participar um 10-12 e dois 10-60.

Bir 10-12 ve iki 10-60 ihbarı yapmanız gerekecek.

Um 10-12 e dois 10-60.

Bir 10-12 ve iki 10-605.

60-40 para nós.

% 60-40 bizim yüzümüzden.

Vão estar a pressão de profundidade dentro de 60 minutos.

60 dakika içersinde belirtilen basınca ulaşmış olacaksınız.

Eu nado para cima, mas... Nadar 50 metros?

Yukarı çıkalım da... 60 metreyi nasıl çıkarız?

Vejo cinco ou seis pessoas com 70 ou 80 anos.

Ve 60 ve 70 yaşlarında beş altı kişi görüyorum.

Diria que para aí 60, 70.

60 ila 70 diyebilirim.

Um minuto de 60 segundos, daqueles em que se cumprimenta alguém que não vemos há muito?

Cidden 60 saniye mi, yoksa "Ne haber hemşerim, gel bir dakika laflayalım" gibi mi?

O puto acaba por ter dois metros e o teu amigo só 1,60 m.

Çocuk iki metre olur ve senin arkadaşın sadece bir buçuk metredir.

Recentemente, nos anos 60, ainda fizemos 95 % das nossas roupas.

Son olarak 60'lı yıllarda, hala % 95'ini üretiyorduk.

Nos organizar este tipo de evento em mais de 60 paises como movimento do Comercio Justo, e de 10 a 60 organizacoes por pais participar.

Bu tür etkinlikleri, 60'ın üzerinde ülkede adil ticaret hareketi olarak düzenledik, ülke bazında 10 ila 60 organizasyon etkinliklere katıldı.

Em uma vila, ha 60 criancas com retardo mental como esse cara.

Bir köyde, bu çocuk gibi, zihinsel engelli 60 çocuk var.

- 1 minuto local. 60 segundos.

Evet, ne bileyim, bir dakika.

E nem sequer era meu namorado.

Neredeyse 60 yaşında ve şişmandı.

- 60 negativos ou menos.

Belki daha az.

Então e acha que podia dizer-me se uma mulher muito bonita, com 1,60 m, pele de alabastro, muito luminosa. Certo.

Pekala.