Translate.vc / portugués → turco / 611
611 traducir turco
36 traducción paralela
611.
611.
Levaremos esses 611 desta ilha para a Palestina.
O 611 kişiyi olduğu gibi Filistin'e göndereceğiz.
Vamos para a Palestina com um capitão e equipamentos americanos... e 611 passageiros a bordo.
Amerikalı bir kaptan ve tayfayla Filistin'e gidiyoruz ve yolcu sayımız 611.
Bem-vindos ao voo 611 da Pac-Atlantic para Atlanta.
- Seattle uçuşunu yapacak olan,'611 sefer sayılı uçağımıza hoş geldiniz.'
Voo 611, estão prestes a ser comandados pela Posse Commitus.
'Uçuş 611, uçağınıza Posse Commitus tarafından el konacak.
Fala o voo 611.
Burası 611 sefer sayılı uçak.
O FBI considera que respondeu à maior parte das perguntas sobre a tentativa de assalto ao voo 611 da Pac-Atlantic.
Federal eyalet ve yerel birimlerin ortak çalışmaları sonucu, 'FBI 611 sefer sayılı PAC-Atlantic uçağının kaçırılma girişimini'aydınlatmayı başarmıştır.'
Quanto aos bens pré-lotaria, temos uma conta no total de $ 3 61 1.
Pİyango öncesi duruma bakarsak, bir banka hesabı var $ 3,611.
A vossa atenção por favor, o autocarro 611 de Pontiac...
- Dikkat! Dikkat! Pontiac'tan gelen 611 numaralı otobüs...
Agora está beijocando contra... 611
Gövdeye çarpıp duruyor.
Agora, temos o lote número 611.
Tamam, şimdi sırada 611 nolu parça var.
Inspector, estou certo de que conhece o estatuto 611 do exército russo.
Başmüfettiş, Rus ordusunun 611 sayılı tüzüğünü bilirsiniz.
A ogiva de curto alcance do B-611 tem uma força destrutiva de 300 quilotoneladas.
B611 kısa menzilli taktik savaş başlığı 300 kilotonluk bir patlama verimine sahip.
Tradução e revisão : Vitz Revisão final :
Scrubs - 611
Prisioneiro C-106.
Mahkum 611.
Juntando essa à diferença de idades entre ti e o teu par, dá 611 anos.
Benden onbir yaş küçük. Bunu seninle erkek arkadaşın arasındaki yaş farkına eklersek, altı yüz onbir yaş oluyor.
Na verdade, vejamos se alguém se lembra do que estava estacionado atrás, no lugar 611.
Aslında, onun arkasında, 611'de ne olduğunu da sorsak iyi olur.
- No 611?
611 mi?
Repara, ambos têm uma mancha seca semelhante, portanto, presumo que o 611 saiu ao mesmo tempo que o 572.
Bak, ikisinde de neredeyse aynı kuru bölge var. 611 ile 572 aynı sırada ayrılmış olabilirler.
Quem estivesse estacionado no 611, foi provavelmente a última pessoa a ver o carro do raptor.
611'deki kimse, muhtemelen adamın arabasını göre son kişi odur.
Em primeiro lugar, o 611 na Waverly.
Pekâlâ, ilk sırada 611 Waverly var.
Não. 611, na Waverly.
- Hayır. 611 Waverly dedin.
Soube da existência do parque de estacionamento Waverly e do lugar 611 antes de saber a morada do homicídio do primeiro taxista.
Waverly Açık Otoparkı'nı ve 611. yeri ilk şoförün cinayet adresinden önce biliyordum.
Mesmo que conscientemente não lhes tenha prestado atenção, o seu cérebro pode tê-lo feito, e se achou suficientemente importante os detalhes, Waverly, o 611, podem simplesmente manifestar-se nos seus sonhos através deste parque de estacionamento imaginário.
Bilinçli olarak fark etmemiş olsanız bile beyniniz etmiş olabilir. Ve yeterince önemli bulmuşsa, Waverly, 611 gibi detaylar bu hayalî otopark aracılığıyla kendilerini gösterebilir.
O tipo do 611, na Weaver.
611'deki adam, Weaver.
O que interessa o que estava estacionado no 611?
611'de hangi araç olduğu ne fark eder ki?
Não era uma pick-up que aqui estava. Era uma roulotte ou uma autocaravana, que estava no 611.
Buradaki pikap değilmiş. 611'de yük kamyonu ya da karavan tarzı varmış.
17-78-611.
- 17-78-611.
- Kieko, liga para o 112.
- Kieko, 611 ara.
Dr. Emory, sexto andar, suite 611.
Doktor Emory. Altıncı kat, 611 numara.
E, 611 milhões de dólares para esta minha pequena experiência terapêutica.
Ek olarak, küçük terapisel deneyim 611 milyon Dolar'a patladı.
Cega por amor como eu estive um dia.
Bir zamanlar benim olduğum gibi.. 611 00 : 35 : 21,647 - - 00 : 35 : 24,231.. aşk gözünü gör etmiş senin. Her şeyini hatta canını bile..
- 611?
611'ini de mi?
- Perdão, estou procurando por 614 615 616 617 618... 611 612... -... 613...
Altı yüz on bir, altı yüz on iki, altı yüz on üç...