752 traducir turco

E depois no 752-0420... e depois estarei em casa. É 621-4598.

Sonra da 752-0420'de ve evde, 621 - 4598'de.

É o Sr. Christie. Já não estou no 752-0420. Vou estar em casa no 621-4598.

Ben Bay Christie, artık 752-0420'de değilim, evde olacağım, 621 - 4598'de.

Aquilo que eu falo da atitude dele.

77 00 : 06 : 31,752 - - 00 : 06 : 36,699 - Ve çocuğun bunu nereden aldığını çok net görebiliyorum. - Onu öldürene kadar döven ben değildim!

Tem $ 12.752 na sua conta.

Tamam, hesabınızda 12.752 dolar var.

10 751... 10 752...

10.751, 10.752,

DESERTO DE MOJAVE ALTITUDE 752 MTS

Mojaev Çölü Rakım 2466

694 ) } Paramos a caminho Paramos a caminho 752.667 ) } Para tocar rock'n'roll Para tocar rock'n'roll

- Karanlık yolda durup - Karanlık yolda durup - Rock'n'roll çalıyoruz

- Caso no 752, sr. Dr. Juiz.

752 no'lu dava, efendim.

752 Mandeville Lane.

752 Mandeville Lane.

212-752-4708.

212-752-4708

Um para um cliente.

Bir müşteri gibidir. 752 00 : 40 : 23,602 - - 00 : 40 : 24,702 Bay Murphy?

343, 91, 752, 288, por favor, um passo à frente.

343, 91, 752, 288, öne çıkar mısınız lütfen?

752, qual é seu nome?

752, adınızı söyler misiniz lütfen?

Muito bem, queremos a 825, 752, 758, 39...

Pekala, şu numaralar sahneye çıksın : 825, 752, 758, 39...

Se o 753, aqui, fosse um 752, então seria...

Buradaki 753, 752 olsaydı...

752 dias atrás.

752 gün oldu.

Número 752.

752 numara.

Ouviste?

752.

Estou no quarto 752, que creio ser o teu quarto.

752 numaralı odadayım. Sanırım senin odan oluyor.

Mas recusou-se a matar e foi recambiado para França... passando os 3 anos seguintes a limpar as sanitas de 752 soldados porcos.

Ama insan öldürmeyi reddedince gemiyle Fransa'ya geri gönderilmiş. 3 yıl boyunca 752 askerin pislettiği tuvaletleri temizlemiş.

Balas com cartucho descartável, modelo 752, com recarga automática.

Hava soğutmalı, dakikada 1200 mermi. 76- - 762, zırh delebilen, otomatik şarjor doldurmalı tam bir sabotaj aleti.

752, 752, 752...

752. 752, 752... - 752.

- O que diabos é 752? 752, 752, 752... 752, 752, 752...

752, 752, 752, 752, 752,

752. 752. 752... 752. 752. 752...

752. 752. 752. Adamım, dışarısı çok sıcak.

Por acaso sabes o que significa'752'?

"752" ne anlama geliyor biliyor musun?

Eu era uma dessas meninas que imaginava o casamento.

Eskiden düğününün hayalini kuran bir kızdım. - 752...

Amo aqueles vestidos enormes, folgados, com grinaldas e véus muito longos.

- 752, 752... - o büyük, boncuklu kabarık kıyafetlere bayılıyorum. - ve uzun duvaklara. - 752, 752, 752...

As minhas madrinhas iam vestir-se de azul.

- Nedimelerimin kıyafetleri mavi olacaktı. - 752, 752...

Todas com o mesmo tecido, mas estilos diferentes.

- Hepsi aynı kumaştan ama farklı tarzlarda... - 752... - olacaktı, çünkü aynı kıyafetlerden nefret ederim... - 752...

Porque odeio quando as madrinha têm de usar o mesmo vestido.

- Aynı kıyafetlerden nefret ederim. - 752...

O Jesse sorri para mim, enquanto entro com o meu pai.

- Ben babamın kolunda ona doğru yürürken, Jesse bana gülümseyecekti. - 752, 752, - 752...

Uma casa antiga, que o Jesse e eu íamos fazer obras.

- Eski bir ev, Jesse ve benim haftasonları onarabileceğimiz. - 752, 752...

Com um jardim, que eu mesma ia tratar.

- Bahçeye solucan gübresi koyacaktım. - 752, 752...

Imaginava os vegetais que íamos cultivar.

- Yetiştireceğimiz... - 752... - sebzeleri hayal edebiliyordum.

Imaginava-nos a envelhecer.

- Yaşlandığımızı hayal edebiliyordum. - 752, 752...

Imaginava isto tudo.

- Bütün bu hayatı hayal edebiliyordum. - 752, 752...

A vida de outra pessoa.

- bir başkasının hayatıymış gibi. - 752, 752...

Porque o Jesse está morto.

- Çünkü Jesse öldü. - 752...

Isso podia ter-me atingido.

- ve bunun... bunun beni öldürmesine. - 752, 752...

Não sei porque ficar preso naquela caixa te deixou assim.

- O sandıkta kapalı kalmak seni nasıl etkiledi bilmiyorum - 752, 752...

Vamos. prova-lhe isso 00 : 08 : 23,752 - - 00 : 08 : 25,876

Haydi.

Ainda bem que não acredita nestes disparates, Professor.

505 01 : 10 : 23,752 - - 01 : 10 : 27,745 -... inanmamış olmamız iyi bir şey, hey, Profösör? - Bekle. Daha fazlası var.

Huck?

- Huck? 752... 752...

Não estamos a perceber.

- 752... 752... se... 752.

- 752.

- 752'de ne?

- Seven Fifty-Two -... insubs... 14 ANOS ANTES "SCANDAL US" - S02E19

752, 752, 752, 752, 752, 752, 752,

752. 752. 752...

752. 752. 752. 752. 752.

Eu imaginava a nossa primeira casa.

- İlk evimizi hayal edebiliyordum. 752, 752...

Imaginava os bebés que íamos ter.

- Yetiştireceğimiz... - 752... - çocuklarımızı hayal edebiliyordum.

Três meninas.

- Üç küçük kız. - 752...

Não parecia um sonho.

- Ve bir hayal değil, gerçekmiş gibi duruyordu... - 752, 752...