Translate.vc / portugués → turco / Abu
Abu traducir turco
850 traducción paralela
Em Abu Klea, senhor.
- Abu Klea'da, efendim.
Sim, o regimento Surrey saiu de Abu Hamid.
Dediğine göre bir alay Abu Hamid'ten ayrılmış.
Prenda-o com os dois ladrões de cavalos de ontem e mandem-nos a Abu Hamed.
Dün yakaladığımız iki at hırsızının yanına koyun. Sonra da yol işlerinde çalışmak üzere Abu Hamid'in yanına gönderin.
Abu, o ladrãozinho de Bagdá.
Abu, Bağdat'ın küçük hırsızı.
Sou Abu, o ladrão, filho de Abu, o ladrão, neto de Abu, o ladrão, o mais infeliz de 10 filhos, morto de fome dia e noite.
- Adım hırsız Abu... hırsız Abu'nun oğlu, hırsız Abu'nun torunuyum. 10 erkek çocuktan en talihsiziyim gece gündüz açlık çekerim.
Abu, Basra!
Abu! Basra!
Abu, lá vêm eles.
Abu! Geliyorlar!
Não, Abu. Não posso ir.
- Hayır, Abu.
Fica comigo? Abu, porque fica?
Benimle kalacak mısın?
Tem um grande desejo na alma como eu.
Abu, neden? Senin ruhun da benimki kadar hasret çekiyor.
Sou Abu de novo!
Ben yine Abu'yum!
Abu!
Abu!
Abu!
Yardım edin! Yardım edin!
Sou eu, Abu!
- Benim Abu!
Abu!
- Abu!
- Abu!
- Abu!
Abu e eu saímos discutindo.
Abu ve ben kavga ettik.
Abu, meu amigo, adeus e perdão.
Abu, dostum... elveda ve beni affet.
Meu povo, devo tudo a Abu. Quando se tornar homem feito ele será meu grande vizir.
Halkım, her şeyi Abu'ya borçluyum... ve o büyüyünce benim baş vezirim olacak.
Abu! Para onde vai?
Nereye gidiyorsun?
Sou Abu Radi, mercador de Basra.
Basra tüccarı Abu Radi.
Abu Radi, mercador de Basra!
Abu Radi, Basra tüccarı!
Abu, o pedreiro.
Abu, taşçı,
Ali podem ver a aldeia Árabe de Abu Yesha.
Orada Abu Yesha adlı Arap köyünü görüyorsunuz.
Eis Taha, filho de Kammal, e há cinco anos... líder de Abu Yesha.
İşte Taha, Kammal'ın oğlu ve beş yıldır Abu Yesha muhtarı.
Ali é Abu Yesha.
Bu Abu Yesha.
Avisarei o Palmach. Defenderemos Abu Yesha e Gan Dafna em vez de entregá-los.
Palmach'a haber göndereceğim, Abu Yesha ve Gan Dafna'yı savunacağız.
Acho que os homens do mufti tomaram Abu Yesha.
Bence müftünün adamları Abu Yesha'yı ele geçirdiler.
Vamos atacar Abu Yesha antes deles.
Onlar harekata geçmeden biz Abu Yesha'ya saldıracağız. İyi.
Eis Taha... líder de Abu Yesha.
Bu Taha. Abu Yesha'nın muhtarı.
Sou Auda Abu Tayi.
Ben Auda Ebu Tayi.
Eu sou Auda Abu Tayi.
Ben Auda Ebu Tayi.
- Auda Abu Tayi é servo de alguém?
- Auda Ebu Tayi hizmetkar mı?
Auda Abu Tayi!
Auda Ebu Tayi!
"A Coroa de Inglaterra promete pagar cinco mil guinéus em ouro a Auda Abu Tayi."
"İngiltere Hükümdarı Auda Ebu Tayi'ye 5000 altın gine ödemeyi taahhüt eder."
Peço perdão a Auda Abu Tayi.
Auda Ebu Tayi'den özür diliyorum.
O Xá de Ben Abu foi vítima do maior roubo de jóias na história.
Ben Abu Şeyh'inin mağduru olduğu tarihteki en büyük mücevher soygunu
Ó poderoso Abu-Salem, vós que ordenais mil feras, por todo o fogo do inferno e da escuridão, dê força e vida a esta sua criatura.
Ey binlerce iblise hükmeden yüce Ebu Salim... cehennem ve karanlığın bütün alevleriyle... kulun olan bu yaratığa güç ve hayat ver.
Tenho de ver o templo de Abu Simbel.
Abu Simbel tapınağını göreceğim.
Bem-vindos ao templo de Abu Simbel.
Abu Simbel tapınağına hoş geldiniz.
Outras construções, baseadas em ideias semelhantes, podem ser encontradas em Angkor Wat no Cambodja, em Stonehenge na Inglaterra, em Abu Simbel no Egipto, em Chichén Itzá no México, e em Great Plains na América do Norte.
Buna benzer çalışmalar Kamboçya'daki Angkor Wat tapınağında da görülebilir ya da... İngiltere'deki Stonehenge, Mısır'daki Abu Simbel,
Sou Janet Blake, ao vivo do heliporto municipal... onde esperamos a chegada do presidente Abu Dakra... da nação africana de Kimbala, na última paragem de sua visita.
Ben Janet Blake, size Kimbaka ulusunun başkanı Abu Dakra'nın ziyaretlerinin son ayağını tamamlamak için gelişini beklediğimiz helikopter iniş alanından sesleniyorum.
Foi a altura perfeita, Abu.
Mükemmel zamanlama, Abu, her zamanki gibi.
Como de costume.
- Abu.
Com Abu eu sou alguém Quem?
- Tek dostum sensin, Abu... - Kim..?
- Abu
- Abu!
Olha para aquilo, Abu.
İyi bak, Abu.
Anda, Abu.
Hadi, Abu.
Um dia, Abu, as coisas vão mudar.
Bir gün, Abu, her şey değişecek.
- Abu, onde ela está?
- Abu, o nerede?
Finalmente sabemos que existiu aqui influência suméria, aqui, em Abu Simbel, nos primórdios do período pré-dinástico, dois mil anos antes do reino de Tutankhamon.
Tutankamon'dan iki bin yıl önce.