Ain traducir turco

Vou ficar liso, não vou ficar sozinho.

Eğer özgür olacaksam Yalnız olmak istemem. I ain't gonna be lonesome.

Vocês não estão a ser justos com o Ackerman.

- O bir casus. Hey, you guys ain't bein'fair to Ackerman.

Mas desde hoje arranjei alguém que é novo Eu não sou tolo e não aceito o que não quero

But as from today, well l've got somebody that's new l ain't no fool and l don't take what l don't want

Mas desde hoje arranjei alguém que é novo Eu não sou tolo e não aceito o que não quero

But as from today, well l've seen somebody that's new l ain't no fool and l don't take what l don't want

- Não vamos sozinhos.

- We ain't alone!

You may say that I ain't free

* Diyebilirsin, özgür değilsin *

That I ain't free

* Özgür değilim *

You Mai say that I ain't free

* Özgür değilsin, diyebilirsin *

Ain't no use to sit and whine

* Ağlayıp, sızlanmanın anlamı yok *

'Cause a fish ain't on your line

* Çünkü balık yok oltanda *

Ain't no law says you must die

* Öleceksin diye yok bir kanun *

You Mai say that I ain't free

* Özgür değilim diyebilirsin *

It ain't no good

* İyi gelmez kimseye *

It ain't no good, no

* İyi gelmez kimseye *

You Mai say I ain't free

* Özgür değilsin diyebilirsin *

- You Mai say I ain't free

* Özgür değilsin diyebilirsin *

You Mai say I ain't free

* Diyebilirsin, özgür değilsin *

You might say that I ain't free

* Diyebilirsin, özgür değilsin *

You might say I ain't free

* Diyebilirsin, özgür değilsin *

You Mai say that I ain't free

* Diyebilirsin, özgür değilsin *

You Mai say that I ain't free

* Ve diyebilirsin ki, özgür değilsin *

That I ain't free

* Özgür değilsin *

Não vale a pena ver o seu "negócio", já não há ninguem interessado em comprar-lho. if they ain't nobody buying.

Hiç alıcın yoksa, işlerinle ilgilenmene gerek yoktur.

Levem isto à minha irmã em Ain-Karim...

Esther, Esther! Bunu Bethlehem'deki kız kardeşime götür.

Chegaram notícias de Ain-Karim, Elizabeth vai ter um filho.

Elizabeth'in çocuğu olacak.

Tenho a nostalgia de Istambul nostalgia de Istambul eles deram-me 30 anos não tenho nada a perder...

Got the old lstanbul blues lstanbul blues they give me 30 years ain't got nothing left to lose...

"You Ain't Woman Enough."

"Yeterince kadın değilsin."

E eu não acredito nisso.

And I ain't buying it.

Comprem o cão da canção do Elvis, "You Ain" t Nothing But a Hound Dog ".

Köpeklerinizi alın! Elvis'in "Sen hiçbirşeysin, sadece bir av köpeği" köpeklerinizi alın.

Não para eu me curvar, pois não?

It ain't bend-over time, is it?

Eu espero que o que tu tens não se pegue.

You know, I hope what you got ain't catchin'.

Amanhã vamos a Ain Krorfa.

Yarın Ain Krorfa'ya gidiyoruz.

Vê-se bem que chegámos a Ain Krorfa.

Pis sinekler! Ain Krorfa'ya vardığımız belli oldu.

Bem-vindo a Ain Krorfa.

Ain Krorfa'ya hoş geldin!

Gosto tanto de Ain Krorfa...

Ain Krorfa'yı çok seviyorum.

# And this old world ain't got no back door

# Ve bu yaşlı dünyanın arka kapısı yok

# Know this feeling ain't right Não posso tocar para eles porque a minha bateria está penhorada. Mas eu sou bom.

# Bu pek iyi olmadı galiba çok heyecanlandım sizin önünüzde ama aslında iyiyimdir

# And this old world ain't got # No back door

# Zaten bu yaşlı dünyanın # arka kapısı da yok

# There ain't no other

# Başka kimse olmayacak

# That ain't nothin'but drugstore lovin'

# Bu eczane bağımlılığından başka birşey değildi

# That ain't nothin'but drugstore lovin'

# Bu eczane bağımlılığından başka birşey değil

# I ain't nothin'but your fool

# Senin aptalından başka bir şey değildim

# Chain-ain-ain-ain-ain

# Zin-ciir-iir-iiir

# Cos I ain't never

# Çünkü ben asla

# I ain't never

# Ben asla

# I ain't never

# Çünkü ben asla

# I ain't never loved a man, baby

# Hiçbir erkeği sevmedim, bebeğim

É Suffering Succotash por um pescoço... sobre Yabba-Dabba-Do, Eu Não Cheiro Mal e É tudo, Malta.

Suffering Succotash, over Yabba-Dabba-Do`nun bir ayak önünde ain't I a Stinker ve That's All Folks onların hemen peşinde...

* Não é like nós neverseen blood antes

# It ain't like we neverseen blood before

* Eu não sou com it, just esquece isto

# I ain't with it, just forget it

I ain't greedy for that mansion on the hill Não tem nem idéia de canto, não?

Karga gibi sesi var, değil mi