English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / portugués → turco / Alguêm

Alguêm traducir turco

68 traducción paralela
Se alguêm queria matar Gramps, porque destruir o armazém?
Gramps'i öldürmek istese neden binanın yarısını yıksın?
Alguêm avistou um monte, uma estrutura em forma de cone?
Etrafta tuhaf bir tümsek görülmüş mü? Koni biçimli bir strüktür?
Alguêm já descobriu o que está havendo aqui?
- Bu binada neler döndüğünü biliyor musun?
É frequente virar-se quando alguêm fala atrás dele.
Biri onun arkasından konuşunca sık sık arkasını dönüyor.
Alguêm sabe que vinhas até aqui?
- Buraya geldiğini bilen var mı? Hayır.
Tens alguma noção de quanto sangue sai do pescoço de alguêm... quando a garganta é cortada?
Bir insanın gırtlağı kesildiğinde... boğazından ne kadar kan fışkırdığı hakkında bir bilgin var mı?
É melhor começares a ligar para alguêm, pois estás na merda.
Birilerini aramaya başlasan iyi olur, çünkü fazlasıyla boka battın.
Podes trazer-me essa coisa e deixares-me ligar a alguêm encarregue?
Şu şeyi alıp benimle iletişime geçecek birisini bulabilir misin?
Estamos precisando de alguêm assim.
Kullanabiliriz.
Nunca vestiu algo que alguêm não tivesse usado antes.
Hayatında hiç, başkasının daha önce giymediği bir şey giydin mi?
Alguêm vai ligar para trazê-la para baixo.
Biri ararsa, aç ve hemen kapat.
Alguêm aposta 25 centavos?
25 sent fazla veren?
Não sabe quando alguêm está tentando cuidar de você?
Birileri sizinle ilgilenecek. Bir şey daha.
- Alguêm chame a polícia!
Biri polisi arasın!
Alguêm quer mais?
Geldim geldim.
Há alguêm cá em casa.
Evde birisi var.
- Saberíamos se alguêm aqui entrasse.
Galiba burada biri var.
De noite, alguêm gritou "Ladrão."
Gecenin yarısında, "Hırsız" diye bağırdı biri!
Como vocês andam em universidades diferentes, tem de ser alguêm do liceu.
Farklı okullara gittiğin için, gittiğin liselerden birindendir.
Vê se alguêm conheceu um miúdo negro que finge ser filho do Sidney Poitier.
Lisedeki arkadaşlarından,... bir aktörün oğlu olduğunu söyleyen bir zenci çocukla tanışan olmuş mu araştır.
- Alguêm tem fita?
- Bantın var mı?
Mesmo que alguêm minguá-se, pedisse ou roubá-se um bilhete esta noite.
"Bugün, oyundan önce bir bilet için yalvaramaz, çalamaz yada ödünç alamazdınız"
Toma o telefone e liga a alguêm do teu escritório.
- Tabiî ki yoktu. Sadece iki tane... İki küçük çocuk.
Alguêm que comete violência por batatas fritas...
Onları bırakıp gidemem.
Alguma vez disse a alguêm que ela estava dois terços de um biscoito crocante?
Sana âşık olmayı hiç istemedim. - Bilmiyorum.
Agora, menina McBeal há mais alguêm para defender os seus interesses ou quer parar enquanto não está muito mal? Eu gostaria de ser ouvido.
İnsanları son dönemlerine göre değerlendirme eğilimindeyizdir.
Há alguêm que saiba o que é que ele está a dizer? O que eu estou a dizer é que... ela sabe, ela sabe.
Sonraki ilahimize geçmeden önce James'in eski öğrencilerinden birinden dinleyeceğiz Bayan Ally McBeal.
Logo após o video ter acabado, alguêm nos ligou.
Tam kaset bittikten sonra birisi telefon etti.
Reiko-chan. Alguêm sabe porquê é que Tomoko morreu?
Reiko Tomoko'nun neden öldüğünü bilen var mı?
Alguêm deve ter-la deixado.
Birisi bunu unutmuş olmalı.
É um video. Alguêm o fez.
Onu birileri yapmış.
Tens de copiar-la e mostrar-la a alguêm em uma semana.
Onu kopyalamalı ve başka birisine bir hafta içerisinde seyrettirmelisin.
- Alguêm está olhando para cá.
- Birisi bu tarafa doğru bakıyor.
"Quando Deus dá um dom a alguêm também lhe dá um chicote... e o chicote ê para a autoflagelação."
Tanrı size bir hediye verdiğinde, yanında kırbacı da verir... Kırbaç ilham vermek için vardır. "
Alguêm em quem possa confiar.
- Beni tanımıyorsunuz.
Mas mais alguêm ia conhecer Satine, naquela noite.
Ama o gece başka biri daha Satine'le buluşacaktı.
Será que alguêm sabe Por que vivemos nós?
Bilen var mı Ne için yaşadığımızı?
Será que alguêm sabe Por que vivemos nós?
Bilen var mı ne için yaşadığımızı?
Alguêm me sabe dizer o que ê aquilo?
Bu da ne?
Como se agradece a alguêm que nos ressuscita?
Sana hayatını geri veren birine nasıl teşekkür edersin?
Alguêm me explica o que se passa aqui?
Biri bana neler olduğunu anlatmak siter mi?
Se alguêm se aproximar da porta do condutor, rebentaremos com tudo.
Biri şoför mahalline yaklaşmaya kalktığında her şeyi patlatırız.
Se alguêm entender o que eu disser, ê porque me expressei mal.
Biri ne söylediğimi anlarsa o zaman kendimi yanlış ifade etmiş olurum.
Parece que alguêm fez uma cabana.
Kulübede biri var gibi
Já teve a sensação de alguêm dentro da sua cabeça... ouvindo seus pensamentos?
Kafanın içinde düşüncelerini okuyan birisi olduğunu hissettiğin oldu mu hiç?
- De repente alguêm lembrou-se de irmos até ao hospital.
Bir ara, birisi Enstitü'ye gidelim fikrini ortaya attı.
- Alguêm a vai ler.
- İlla birisi görür.
Há alguêm aí?
Kimse var mı?
Precisa de alguêm para cuidar de você.
Bakıma ihtiyacın var.
Precisa de alguêm que cuide dela o dia todo.
Bütün gün ona bakacak birine ihtiyacı var.
- Alguêm tem algo contra sí ou contra a sua mãe?
Annenizin ya da sizin, düşmanlarınız var mıydı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]